Nedensiz sevmenin bedelini ağır ödetirler. Önce güzel bi tebessümle kandırırlar sonrasında ben seni yine de severim derler.
Ama sen sevgisiz kalma diyip sevgi pıtırcığını gösterir ve gözünü boyamaya çalışırlarken bir yandan da seni parçalama düşüncesindedirler.
Bırakmamak için de gereğini söyleyip kendilerinin mutlak üstünlüğünü gösterip ezme derdine düşen patronlar ve yandaşlarıdır.
Yaralarına tuz döküp bu acıya dayanırsın. “Sen çok güçlüsün” der amansızca sırtını sıvazlar, sırtından inmemek için göz boyarlar.
Bunca acının gereksiz geldiğini zamanla öğretiyorlar. En acısı da bu yaşadıklarımızın onlar için sadece para akışını yavaşlatması.
Biz çalışan işçi, emekçi insanlarız. Yaşanan onca sorunu bizden kat kat çıkarırlar. Sırtımızdan ve alın terimizden alırlar.
Emeğimimizi gasp ediyorlar. Bizler bunun olduğunu bile bile göz yumduk. Ama şimdi ise öyle olmayacak.
Şimdi patron ve yandaşları; ellerinizi bizim cebimizden çıkarın. Kendi cebinizdeki bizim olan haklarımızı vereceksiniz.
İşçi ve emekçi hayat pahalılığı ile mücadelesini kendisi verir ve bizler sadece asgari ücretle yaşamak için çaba sarf edenleriz.
Patronlar ve yandaşları milyonları daha da çok yapmayı düşünürler. Bize içinde yıkılmışçasına hayal kurmayı bile çok görürler.
Fakat mutlu olduğunu zannedenler de var. Onlar kendilerini değersiz görüp kaliteden ödün vermemeyi ve karşılığında üç kuruş için işçinin hayatına yön vermeyi seven kişilerdir.
Uyuyorlar. Uyanmadıkça sonsuza dek mutlu olacaklarını düşünüyorlar. Ama yanılıyorlar. Çünkü biz işçi ve emekçileriz.