Öncelikle işverenden başlayarak gelelim. Birincisi işe alacakları zaman önce sırtını sıvazlarlar. Senden çok memnun kalırlar. Ardından işini ne kadar iyi ve çok güzel yapsan da bu ilerleyen zaman içinde her zaman ya maaşlarımızı kesmeye ya da haklarımızı kısıtlamaya başlarlar.
İşçi ve emekçilerin kısır döngüsünü böyle yaratırlar. Bizleri piyon olarak görürler. Satranç oyunu gibi hamle yaparlar. İşçiyi işçiye kırdırıp nasıl da tereyağından kıl çeker gibi istediklerini alıyorlar…
İkinci konu olarak ise biz buna sebebiyet veren bir toplumuz. İşçi sınıfının bir kısmı bu düzensizliğe ve kendinden başkasını düşünmeye bilinçsizliğe ve de yolsuzluğa neden olur. Sanki onlara hiçbir şey olmayacak gibi patronluk taslarlar. Çalışanın hakkını yesem de nasıl olsa ben daha fazla alırım diye hesap yaparlar.
Ama şunu bilmezler, yüz doğru bir yanlışı siler, yok eder. Hatasız kul olmaz, kula da kulluk edilmez. İşçi ve emekçilere şunu sormak isterim: Para mı insandan üstün yoksa insan mı paradan üstün?