Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

TÜPRAŞ işçileri 5 yıldır ücret ve hak kaybı yaşıyor

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 16

Petrol-İş ile Koç Holding arasında yapılan TÜPRAŞ toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde 3 yıllık sözleşmeye imza atıldı. Son açıklanan yıllık enflasyon oranları TÜİK’e göre yüzde 54.44, ENAG verilerine göre ise yüzde 123.80 iken, TÜPRAŞ’ta yüzde 40’a imza atıldı. İşçiler son 5 senedir ücretlerde ve haklarda kayıp yaşadıklarını ve bunun sürdüğünü ifade etti.

 

İzmit, İzmir Aliağa, Kırıkkale ve Batman’da bulunan 4 TÜPRAŞ rafinerisinde çalışan 3 bin 950 işçiyi ilgilendiren ve 3 yılı kapsayan toplu iş sözleşmesine göre ücretlere birinci 6 ay yüzde 40, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 ay enflasyon, beşinci 6 ay enflasyon artı 3 puan, altıncı 6 ay enflasyon oranında zam yapılacak. Sosyal haklarda da ise ilk yıl yüzde 40, ikinci ve üçüncü yıllar enflasyon oranında zam yapılacak.

 

2019’da Yüksek Hakem Kurulu eliyle bağıtlanan 3 yıllık sözleşmenin ardından TÜPRAŞ işçileri 2 yıl boyunca pandemi ile esnek çalışmaya zorlandı. Havzadaki işyerlerine göre en düşük ücreti alan işçiler iki hafta 12’şer saat aralıksız çalıştı. İşçiler bu süreç içerisinde ücretlerinin yüzde 60’a yakın eridiğini, Koç Holding’in Ford, Arçelik gibi diğer işletmeleriyle kıyaslamaya başlamalarının acı bir durum olduğunu anlattı.

 

“ÖDÜL DEĞİL CEZA”

 

Bir TÜPRAŞ işçisi, “Ilımlılık, olumluluk, müzakere, diplomasi diye diye bitirdiler. 5 yıldır hak kaybı var ve bu sürüyor. 5 yılda ne kazandık? 3 yıl kalksın 2 yıl olsun yazdık, neden geri adım atıldı? Üçüncü yılda artı 2.5 verildi diye mi? Ödül değil ki ceza bu zaten” dedi.

 

Sosyal haklar açısından da bir kazanım sağlanmadığını ifade eden işçi, “Mazeret izni amirin onayı olmadan olmayacakmış. Kardeşim ben her seferinde yabancı birine açıklama yapmak zorunda mıyım? Hakkımı kullanıyorum. Böyle olması lazım, yoksa baskı aracı oluyor. Sosyal haklarda neden 6 aylık değil de bir yıllık artış olmuş? Sözleşme büyük eksiklerle oldu bittiye getirilmiş” diye konuştu.

 

“KOÇ HOLDİNGDEN ALACAĞIMIZ VAR”

 

Diğer bir işçi de “Yüksek Hakem Kurulu mevzuat bahanesiyle esnek çalışmayı kolaylaştırmıştı ve bizi koruyan madde kaldırılmıştı, o mevzuat geri geldi. Geriye düzelmeyen 3 yıl ve vardiya düzeni kaldı. Sendika da masanın tekrar kurulması pahasına ısrarla itiraz etmedi. Kayıpların telafisinin bir sözleşmede karşılamanın mümkün olmadığı söylendi. 2019’dan bu yana gerek sözleşme yüzünden gerekse ülkedeki ekonomik şartlardan yüzde 54 gibi bir kayıp vardı. Onun en azından yüzde 35’ini karşılayan bir sözleşme. Koç Holdingden yüzde 20-25 alacağımız hâlâ duruyor” diye konuştu.

 

ŞUBE BAŞKANI: ŞUBELERİN ORTAK İRADESİ İLE İMZALANDI

 

Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan ise “Aliağa şube olarak bu dönem 4 şube ve genel merkezin şeffaf bir şekilde yaptığı görüşmeler ve ortak iradesiyle imza atıldı” dedi.

 

Alınan yüzde 40 zam oranını değerlendiren Toptan, “Bu rakam psikolojik bir eşiktir. İkinci 6 ayda açıklanacak enflasyonun uzmanlar yüzde 30’a geleceğini düşünüyor, biz de öyle düşünüyoruz. Sosyal haklarımızla birlikte elimizde yıllık olarak yüzde 82 oranında bir kazanç var. Ayrıca geçtiğimiz dönem Yüksek Hakem Kurulu eliyle elimizden alınan dört madde geri çevrildi. Bu da biziler için önemlidir. Saha genelinde işçi arkadaşların yüzde 60-70’i sözleşmeden memnun. TÜPRAŞ sözleşmesi bu dönem kapalı kapılar arkasında görüşülmedi. Ortak irade ile yapıldı.” diye konuştu.

 

Toplu sözleşme görüşmelerine katılan ve isminin açıklamasını istemeyen bir sendika yöneticisi de sözleşmenin işçilere sorularak imzalandığını söyledi. Sözleşmenin geçmiş yılları telafi edeceğini öne süren sendika yöneticisi, “Sonrasında da enerji piyasasındaki ücretler için denklik sözleşmeleri yapılacak. Sözleşmede saat ücretine 14.44 lira eklendi. Sosyal haklarla PETKİM ücretlerine geldik, Star ücretleri ile fark hâlâ var.” dedi.

 

(Kaynak: Evrensel Gazetesi) 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending