Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Tanzim Market İşçilerinden Konkordato Komiserlerine Kırmızı Kart

Yayınlandı

on

tanzim site

Tanzim Market işçileri, Ücret Garanti Fonu’ndan “kamu kaynaklarını zarara uğratmamak” adına yararlanamayacaklarını anlatan konkordato komiserlerine kırmızı kart gösterdi.

 

2 aylık maaşları, fazla mesai, yol, yemek ücretlerini alamayan işçiler, Mağaza Market-Sen Tanzim Market İşçileri Koordinasyonu olarak bugün Gaziosmanpaşa Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.


Mağaza Market-Sen Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Doğan Can Aras, “Konkordato komiserlerinin tutumuna karşı kırmızı kart gösteriyoruz” dedi.

 

Aras’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Tanzim Market işçileri çalıştı, emek verdi; hakları gasp edildi. Şimdi patronları ortada yok. Şirket konkordato ilan etti. Konkordato komiserleri bize ne dedi biliyor musunuz? Batan şirketin çalışanlarının parasını kamunun, devletin kasasından ödeyemeyiz. Neden, çünkü devlet, hakları gasp edilen işçilerin parası o fondan ödenirse zarar ediyormuş.

Bizler buradan Mağaza Market-Sen olarak sesleniyoruz: İflasta da konkordatoda da işçilerin yanında olun.

 

Basın açıklamasında konuşan Tanzim Market işçileri haklarını istediklerini ve alana kadar da mücadele edeceklerini belirttiler. İşçilerin konuşmalarından satır başları şu şekilde:

2 aydır Tanzim Market’te çalışıyordum. Buradan patronlara sesleniyorum, kalan haklarımı istiyorum. 

Bizi bugün yarın diyerek sürekli oyaladılar. Bir akşam 48 mağazayı kapatıp kaçtılar. Buradan herkese sesleniyoruz, biz hakkımızı istiyoruz.

Bu kadar işçiyi 2-3 ay çalıştırdınız, mağdur ettiniz. Parasını vermemek içinde 2-3 ay beklettiniz. Biz buradayız, davamızın arkasındayız. Ya paramızı verirler ya da verirler.

 

İşçi Hareketi Koordinasyonu adına konuşan Nurseli Gözüaçık tüm yetkili makamları göreve çağırdı. Gözüaçık “Tanzim Market işçileri çalıştılar, emek verdiler ama alın terlerinin karşılığını alamadıklar. Buradan tüm bakanlıklara, tüm yetkili makamlara sesleniyoruz. Tanzim Market işçilerinin alacaklarının Ücret Garanti Fonu’ndan derhal ödenmesi gerekir.” dedi.

Tanzim Market işçilerinin Gaziosmanpaşa Meydanı’nda gerçekleştirdiği eyleme Devrimci İşçi Partisi, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, KHK ile işinden atılan bir çalışan ve Emekçi Hareket Partisi katıldı.

 

Devrimci İşçi Partisi adına konuşan Levent Dölek işçilerin alacaklarının Ücret Garanti Fonu’ndan karşılanmasına engel olunmasına tepki göstererek, “Geçmediğimiz köprülerden, yatmadığımız hastanelerden müteahhitlerin kasasına hortum bağlayanlar işçilerin gasp edilen hakları için ‘kamu zararıdır’ diyemez, kabul etmiyoruz” şeklinde ifade etti.

KHK ile işinden atılan bir çalışan da eylemde konuşma yaparak, “Bir araya gelip sesimizi yükseltirsek sesini çıkarmayı bekleyen birçok kişi ile emeğin, işçinin haklarının geçtiği günleri kazanabiliriz” dedi.

 

Ne Olmuştu?

Dost Mağazacılık A.Ş. bünyesinde 2020 yılında ilk mağazalarını açan Tanzim Market zinciri işçilerin en az 2 aylık maaşlarını gasp etmişti. İşçilerin fazla mesai, yol, yemek ücretlerini de ödemeyen zincir market üç ay boyunca işçileri “maaşlarınızı ödeyeceğim” diyerek oyalamıştı.

 

Mağaza Market-Sen’in gerçekleştirdiği görüşmelerin ve eylemlerin ardından kamuoyu yaratıldı. Tanzim Market patronları ise İstanbul’daki 37 şubesini hızla boşaltarak kapattı. İstanbul Kağıthane’de bulunan şirket merkezini Yalova’ya taşıdı. Ellerindeki taşınmaz malları devretti. Hemen ardından ise konkordato ilan etti. Tanzim Market’in 1 Aralık’ta Yalova’da konkordato davası görülecek.

 

İşverenin konkordato ilan etmesi, aciz vesikası alması ve iflası durumlarında işçilerin ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacıyla oluşturulan bir Ücret Garanti Fonu var. Fakat Tanzim Market’in konkordato sürecinde atanan konkordato komiserleri işçilerin bu fondan “kamu kaynaklarını zarara uğratmamak” adına yararlanamayacağını anlatıyor.

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending