Güncel
Urfa’da işten çıkarılan Uğur Tekstil işçileri fabrika önünde eyleme başladı
Uğur Tekstil işçileri adına açıklamayı fabrikanın iki yıllık işçisi Erdal Ayata okudu. Ayata, Uğur Tekstil’deki örgütlenme mücadelesini Urfa’daki ve bölgedeki tüm işçiler için başlattıklarını vurguladı. Mücadeleye başladıklarında çok fazla engelle karşılaşacaklarını bildiklerini söyleyen Ayata, “Yeri geldi tutanakla, yeri geldi performans düşüklüğü bahane edilerek işten çıkarılma korkusu ile sorgu odaları kurulup tehditler ile karşımıza çıkarak birliğimizi engellemek istediler. En son bir buçuk ay önce fabrikayı kapatarak bu işten, sendikadan kurtulmayı hedeflediler” dedi. Engeller karşısında işçilerin birliğinin büyüdüğünü ifade eden Ayata, “Fabrika önünde direnişe başladık, mücadele ettik, fabrika tekrar açıldı ve bütün işçiler eksiksiz şekilde iş başı yaptı. Bütün bunlar işçinin birliği, kararlı mücadelesi ve sağlam iradesiyle gerçekleşti” dedi.
Fabrika yeniden açıldıktan sonra da işçiler üzerindeki baskıların devam ettiğini belirten Ayata, “Üretime başladığımız ilk günden üretim düşüklüğü bahanesiyle işçiler üzerinde baskı kuruldu ve bu gerekçeyle bazı arkadaşlarımız işten atıldı” dedi.
“SENDİKA PATRONUN İSTEĞİ İLE BÖLGE TEMSİLCİMİZİ GÖREVDEN ALDI”
Açıklamada, DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’in görevden alınmasına da tepki gösterildi. Patronla DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğanın anlaştığını dile getiren Ayata, “Mehmet Türkmen’in işçilerden habersiz, işçilerin onayı olmadan bir anlaşma yapılmasına karşı çıktığı için DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan tarafından görevden alındığını öğrendik. Kazım Doğan’ın Mehmet Türkmen’e ‘Sen işçileri çok fazla savunuyorsun, her şeyi işçiye sorup onlar ile beraber karar alıyorsun’ diyerek görevden alması tabiri caiz ise kendi temsilcisini satması anlamına geliyor. Çünkü patronumuz Hayri Uğur’un da Mehmet Türkmen’i istemediğini biliyoruz. Yani sendikamızın genel başkanı Kazım Doğan, bu fabrikayı bizimle birlikte gece yarılarına kadar ev ev dolaşıp üye yaparak örgütleyen, başından beri bu mücadelemize önderlik eden, fabrikada yetki alınmasını, kapatılan fabrikanın tekrar açılıp hepimizin işe alınmasını sağlayan Bölge Temsilcisini sırf patronun isteğiyle görevinden alıyor. Mehmet Türkmen’in görevden alındığının açıklandığı aynı gün biz işçiler jandarma zoruyla kapı dışarı ediliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sendikadan hiçbir yetkilinin yaptıkları eylemde yanlarında olmamasına tepki gösteren Ayata, “Bugün sendikamızdan hiçbir yetkilinin burada olmaması, sendikaya üye yaklaşık 100 tane işçiyi sahipsiz bırakması, Mehmet Türkmen’e yapılanları ve Mehmet Türkmen’le birlikte bizim de satıldığımızı onaylar nitelikte. Çünkü sendika genel merkezi tarafından Mehmet Türkmen harcanırken bununla eş zamanlı olarak Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçileri kendilerini kapının önünde buldu, bunun tesadüf olmadığını biliyoruz” konuştu.
“BİRLİĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Sendikanın işçilerin birliği olduğu vurgusunu yapan Ayata, sendikanın gerçek sahiplerinin işçiler olduğunu söyledi. Mehmet Türkmen’in işçilere, bütün kararların işçilerle birlikte alınacağını, işçilerin onayı olmadan hiçbir anlaşma yapılmayacağını söylediğini hatırlatan Ayata, “O bu sözünü tuttu ve bizim irademizi savunduğu için bunun bedelini ödedi. Biz de buradan patronla işbirliği yaparak bizi yüzüstü bırakan genel başkan Kazım Doğan’a ve genel merkeze sesleniyoruz. Siz bu kadar işçinin umudunu ve güvenini yerle bir ettiniz, hepimizin hayallerini ve umutlarını sattınız. Ama biz birliğimize yine de sahip çıkacağız, bu birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz, işe geri dönmek ve haklarımızı almak için sonuna kadar direneceğiz. İşçiler olarak sizden bu ihanetin hesabını soracağız” dedi.
Fabrikaya yeniden alınana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Ayata, “Jandarma tarafından fabrikadan zorla çıkarılan yaklaşık 100 tane işçinin tekrar işe alınması, içerde adil bir iş ortamının ve çalışma huzurunun oluşturulmasını istiyoruz. Biz içerde işçiler üzerindeki bu baskının son bulmasını ve işimize geri dönüp çalışmak istiyoruz. İşçilerin haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu taleplerimiz kabul edilip hepimiz tekrar işe alınıncaya kadar da burada süresiz bir şekilde direnişimize devam edeceğimizi ilan ediyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
Ayata’nın ardından Özak Tekstil işçileri adına konuşan Asya Say, “Sendika merkezi ile kurduğumuz diyaloga karşı bize verdikleri yanıt şu oldu: Hukuki olarak arkanızdayız ama herhangi bir eylemde yokuz. Biz de soruyoruz: Buradaki üyelerinizin arkasında mısınız ya da şu duvarın arkasında oturan patronların arkasında mısınız? Evet sizin çalışma anlayışınız Mehmet Türkmen ile aynı değil. Bizler hem size karşı hem de patronlara karşı savaşacağız. DİSK’in adını kirletmenize izin vermeyeceğiz” dedi. Sendika merkezine çağrı yapan Say, “Gelin bizimle birlikte emekçilerin hakkını savunun. Bırakın koltuk sevdanızı. Sendika babanızın köyü değil sizde o köyün ağası değilsiniz” dedi.
Açıklamaya, toplu şekilde ücretsiz izne gönderilen DİSK Tesktil üyesi Özak Tekstil işçileri de katıldı.
Güncel
Sendikal tazminat ödemeyen PilenPak patronunun banka hesabına haciz kondu
Manisa’da, ulusal ve uluslararası patates cipsi ve çikolata markasının paketlerinin üretildiği PilenPak Ambalaj’da çalışan işçiler, iki yıldan uzun süredir Türk-İş’e bağlı Basın-İş sendikası öncülüğünde devam eden ve 149 işçinin işten çıkarılmasına karşı yürüttükleri sendikal mücadelelerinde 15 gün önce greve çıkmıştı
İzmir’deki iş mahkemeleri, işçilerin sendikalı oldukları için işten çıkarıldıklarına karar verdi. Ancak işveren, işçilerin sendikal tazminatını mahkeme kararına rağmen ödemedi. Bunun üzerine işçiler, icra takibi başlattı. İşveren icra talebine itiraz etti. Sendikal tazminatları ödenmeyen 11 işçinin ayrı ayrı açtıkları davalarda mahkemeler, işverenin itirazını haksız buldu. Mahkemeler ayrıca, sendikal tazminat hakkını ödemeyen işvereni ayrıca yüzde 20 oranında tazminatla cezalandırdı.
Mahkemelerin her bir işçi için aldığı karara göre PilenPak patronunun banka hesabına haciz konuldu. Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar, fabrika önünde grevde olan işçilerle birlikte yaptığı açıklamada “Sendikal mücadele içerisinde, PilenPak işvereninin yapmış olduğu baskılardan bir tanesinin de bu olduğunu düşünüyoruz. Biz bundan sonraki süreçte, üyelerimizle birlikte kazanana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Güncel
Tez Koop İş, CarrefourSA’nın %58’lik taslağına imza attı
Yürürlük süresi 1 Ocak 2024 – 31 Aralık 2026 olan toplu iş sözleşmesine göre, tüm ücretlere birinci yıl için yüzde 58 artış yapıldı. Ücret zammının ardından, aylık çıplak ücretlere kıdeme göre 350 ila 1450 lira arasında kıdem zammı eklenmesi kararlaştırıldı.
Bu şekilde, kıdemleri dikkate alınarak zam yapılan işçilerin alacağı oran %61 ve %69 arasında oluyor. Bununla birlikte, çalışanlara 120 günlük ücretleri tutarında toplam 4 ikramiye verilecek.
Sözleşmeye ilişkin açıklama yapan Tez Koop İş Genel Sekreteri Hakan Bozkurt, sözleşmede yer alan yan hakları açıkladı:
– Her işçiye her ay 100 lira gıda yardımı
– Yakacak, izin, bayram yardımlarında %80-%100
– Evlilik, doğum, ölüm, eğitim vb. sosyal yardımlarda %65-%100 zam
– Kasa tazminatı %74 artırıldı
– Meslek grubuna depo mal kabul elemanı ve forklift elemanları da eklendi
– Depo çalışanlarına verilen görev ödeneği %70 artırıldı.
Güncel
Patron kalp krizi geçiren işçi için ambulans çağırmadı, işçi hayatını kaybetti
Olayı sosyal medya hesabından duyuran BİRTEK-Sen’in açıklaması şu şekilde:
“Şimdi size, bir işçinin organize bir cinayete nasıl kurban gittiğini, göz göre göre nasıl öldürüldüğünü anlatacağız.
Sendikamıza ulaşan ve aynı fabrikada çalışan işçi arkadaşlarının anlattığına göre, Bekir Kelleoğlu adlı işçi Urfa OSB’de bulunan FLO Ayakkabı Fabrikası’nda çalışırken yapılan haksızlığa dayanamayıp kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti.
40 yaşlarında, evli ve iki çocuğu olan Bekir Kelleoğlu, FLO Ayakkabı’da usta yardımcısı ve gri yaka olarak çalışırken, kısa bir süre önce keyfi bir şekilde görevinden alınarak başka bir bölüme verildi. Üstüne bir de kendisiyle aynı pozisyonda olan kimi ustalara bir maaş ikramiye verilirken Kelleoğlu’na verilmedi. Bu haksızlıklara itiraz etti, fabrika yöneticileriyle tartıştı.
Geçen hafta, 7 Mart Perşembe günü fenalaşınca fabrikanın doktoruna çıktı. Doktor kalp krizinden şüphelendi ve hastaneye gitmesini söyledi. Ne ambulans çağırdılar ne fabrika aracıyla götürdüler. Kalp krizi geçiren işçiyi, şehir merkezinin 20 kilometre dışında olan OSB’deki fabrikadan kendi başına gönderdiler. Bekir Kelleoğlu, o haldeyken yürüyerek fabrikadan çıkıp otobüs durağına gitti. Hastaneye ulaşamadan yolda hayatını kaybetti
Bu bir cinayettir! Bu cinayetin sorumlusu FLO Ayakkabı Fabrikasının patronu ve fabrika yönetimidir. Bu cinayetten sorumlu olanlar hesap vermelidir! İşçi kardeşimizin ailesine, sevenlerine ve bütün FLO Ayakabı işçilerine başsağlığı diliyoruz. Sendikamızın konunun takipçisi olacağını ilan ederken, FLO Ayakkabı işçilerine de, işçilerin hayatına değer vermeyen bu anlayışa, bu kölelik ve cinayet düzenine karşı birleşme ve mücadele etme çağrısı yapıyoruz!”
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
Analiz5 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
Açıklama3 yıl önce
İnşaat-Sen’den Kazakistan’da mahsur kalan işçilerle ilgili açıklama
-
İşçinin Hakkı4 yıl önce
İşçiler sordu, sendika avukatı yanıtladı
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
Açıklama3 yıl önce
HEBO’DA SENDİKALAŞAN İŞÇİLER İŞTEN ATILDI DİRENİŞ BAŞLADI