İşçi Hareketi
Siirt A101’de Sorumlular İşçilere Kölelik Dayatıyor
Geçtiğimiz aylarda Şanlıurfa Ceylanpınar’da A-101 zincir marketlerinde bölge sorumlularının keyfi uygulamaları ile karşı karşıya kalan işçiler Mağaza-Market Sendikasına başvurmuş, hakları için mücadele etmeye başlamıştı. Bu defa da benzer şekilde Siirt’te bölge sorumluluların baskılarına maruz kalan bir diğer A-101 işçilerinin sesini duyuyoruz. Türkiye’nin pek çok ilinde binlerce şubesi bulunun zincir marketlerinin kölelik düzeni ile yönetilen mağazalarında hiç bir denetimin yapılmadığını bir kez daha görmüş bulunuyoruz.
Konu ile ilgili Mağaza-Market Sendikasının yayımladığı açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz:
Kasa Açıkları İşçilerden Alınıyor
İzin Yok, Mola Yok, Tehdit Çok
Siirt’te A101 işçileri, sorumluları tarafından keyfi şekilde baskı ve haksızlıklara uğruyor. İşçiler izin ve mola haklarını kullanamadı. İşçilerin iş yükü artırıldı, çalışma koşulları ağırlaştırıldı. İşçiler birçok gün full çalıştı ama karşılığını alamadı. Mağaza genişletme müdüründen bölge sorumlusuna, bölge sorumlusundan satış müdürüne… Bu unvanlara sahip sorumlular işçilere uyguladığı baskı ve mobbing ile birçok usulsüzlüğü hayata geçirdi. Sorumlular işçilerin haklarını kullanmalarını engellerken kendi haklarını istedikleri gibi kullanıyorlar. İşçiler bu baskılara dayanamayıp ya istifa ediyor ya da haklı fesih ile haklarını alıp işten ayrılmaya çalışıyor.
Türkiye’nin dört bir yanında market işçileri, zincir market patronlarının kurduğu sömürü zincirini kırmanın yollarını arıyor. Siirt’te de A101 işçileri Mağaza Market-Sen’e ulaştı, birlik oldu. Market işçileri birbirinden uzak şehirlerde, uzak şubelerde. Ama haksızlıklar, yaşanan baskılar aynı.
A101’de Kölelik Düzeninin Uygulayıcıları: Bölge Sorumluları
Siirt’te bölge sorumluları, şubelerde personellere sömürü koşullarını dayatmayı bir politika olarak benimsiyor. Çünkü A101 ülke çapında cirolarını bu politikalarla yükseltiyor. Siirt A101’de çalışan işçiler, gerçekleri sendikamıza bir bir anlatıyor:
- Gece geç saatlere kadar fazla mesailer yaptırılıyor. İşçiler karşılığını alamıyor.
- Son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin fiyatı düşürülüp müşteriye satışı yaptırılıyor. Eğer bu ürünler satılmazsa işçiler kendi ceplerinden bozuk ürünleri almaya zorlanıyor.
- Kasa ve envanter sayımlarından çıkan açıklar, zorla işçilere ödetiliyor.
- İşçilerin izin ve mola kullanma hakları engelleniyor.
- Bu keyfi tutumlara itiraz eden işçiler işten atma tehditleriyle karşı karşıya kalıyor.
- Kıdem tazminatını gasp etmek için işçilere hırsızlık gibi suçlardan iftiralar atılıyor. Çıkışı bu şekilde verilen işçilerin hem kıdem hakkı gasp ediliyor hem de sicili karalanıyor.
- Mağazalara depodan eksik ürün gelebiliyor. Ancak bu ürünlerin depoda ya da başka mağazalarda olduğu sorumlular tarafından biliniyor. Buna rağmen eksik çıkan ürünlerin ücreti zorla işçilere ödetiliyor.
“Genel Müdür Gelecek, Yüksek Puan Almalıyım, Beni Küçük Düşürmeyin”
Bölge sorumluları, kendi sorumlularına “sorun yok” demek için işçileri kölece çalıştırıyor. Yeterli personelin olmadığı her mağazada, bir işçi üç işçinin yapması gereken işi yapıyor. A101 kendi içinde de sözde denetimler yapıyor. Ancak genel müdürün hangi mağazaya denetime geleceği, önceden bölge sorumlusuna haber veriliyor. Bölge sorumluları “Yüksek puan almalıyım, beni küçük düşürmeyin.” diyerek işçilere talimatlar yağdırıyor. Her şubede iç denetimler yapıldıktan sonra, raporlara bakılıyor. Siirt’in bir A101 mağazasındaki bu denetimde işçiler raporlarda yer alan bilgilerin doğru olmadığını söyleyip rüşvet alındığını iddia ediyor. Bu gerçeği, sorunu dile getiren işçiler o bölge sorumlusunun en ağır baskısına ve mobbingine maruz kaldılar.
İzinler Verilmiyor, İşçiler Oyalanıyor
İşçiler, anayasal hakları olan izinlerini bölge sorumlularının baskıları ve oyalamaları yüzünden kullanamıyor. Bir işçi yıllık iznini kullanma sözünü bölge sorumlusundan alıyor ancak bölge sorumlusu değiştiği anda işçinin yıllık izin hakkı rafa kaldırılıyor. “Personel yok, izne çıkamazsın.” cümlesi tüm A101 işçilerinin en sık duyduğu cümledir.
Öte yandan gerçekleşen denetimlerde sonuçlar iyi olmaz ise mağaza cirosunun artırılması için işçiler full mesai ile çalıştırılıyor. İşçilerin fazla mesai ücretleri puantaja işlenmiyor, ücretleri ödenmiyor. Sıcak satış rakamları düşük olunca da izinlerini kullanamıyorlar. Ancak bölge sorumluları mesaileri bittiğinde evlerine dönüyor, izinlerini istediği gün kullanıyor.
Siirt A101’de çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlar ve hak gaspları bunlarla sınırlı değil. A101’de kendini ağa işçileri de maraba zanneden, işçilere her türlü baskıyı yapma hakkını kendinde bulan sorumluları herkese ilan ediyoruz:
- Genel Müdür Vedat Aktaş
- Satış Müdürü Veysel Akşin
- Bölge Sorumlusu Reşit Yanık
- Bölge Sorumlusu Okan Seven
- Mağaza Genişletme Müdürü Fevzi Bayhan
A101 patronları; işçilerin başına “zabit” diye atadığı sorumluların ağalık uygulamalarından sorumludur. Bu uygulamalardan vazgeçeceksiniz.
Çalışma Bakanlığı, İŞKUR, SGK; ülkenin her köşesinde çalışan on binlerce A101 işçisinden sorumludur. Tüm yasaları çiğneyerek işçileri köle gibi çalıştıran A101 patronları hakkında gerekli işlemleri yapmak yetkili kurumların görevidir. Her mağazanın denetlenmesi, usulsüzlerin ortaya çıkarılması, market işçilerinin insanca koşullarda çalışması yetkili kurumların birinci önceliğidir. Denetim ve soruşturma mekanizmalarının her biri derhal işlemelidir.
Bugün Siirt’te, İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da, Adana’da, Şanlıurfa’da… Mağaza Market-Sen, işçilerin her hakkını alabilmesi için adım adım bu ülkenin her yerinde market işçilerinin birliğini kuracak.
Siirt’teki A101 işçilerinin mücadelesi bir başlangıçtır. İşçilere dayatılan ağalık düzenini de kölelik düzenini de ortadan kaldıracağız.
Yaşasın A101 işçilerinin birliği!
Yaşasın market işçilerinin mücadelesi!
MAĞAZA MARKET-SEN
Siirt A101 İşçileri Koordinasyonu
İşçi Hareketi
Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!
1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.
2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.
3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.
4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.
5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.
6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir.
İşçi Hareketi
Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi
Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.
İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.
İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.
SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ
Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:
Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”
%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil.
Açıklama
Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika
Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
Açıklama şu şekilde:
“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.
Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.
Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.
Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!
Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”
🛑 Marketler büyürken, ücretlerimiz eriyor, haklarımız gasp ediliyor. Yalnız değiliz. Haklarımız var, sendikamız Mağaza Market-Sen var!
📌Düşük Ücret Dayatmasına
📌Uzun Çalışmaya
📌MobbingeSon vermek için "Her Markete Sendika" ✅
Açıklamamız👇https://t.co/m0wFkDHRVA pic.twitter.com/S786z00K9h
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) February 5, 2024
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
Analiz3 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Phillies’ Aaron Altherr makes mind-boggling barehanded play
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Disney’s live-action Aladdin finally finds its stars
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Uber and Lyft are finally available in all of New York State