Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Serpil Kemalbay, iki Bakanlığa Kayı İnşaat işçilerinin durumunu sordu

Yayınlandı

on

145699262 435480954543054 854269293587097022 o 1 780x470 1

HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a ve Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Kayı İnşaat işçilerinin durumlarıyla ilgili soru önergesi verdi.

Kayı İnşaat’ın, Cezayir’deki Bechar Askeri Hastanesi, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan 250’ye yakın işçi 2 yıldır tazminat ve maaşlarını alamadıkları belirten Kemalbay, işçilerin 2019’un Aralık ayında Cezayir’de grev yaparak arabuluculuk sözleşmeleri imzaladıklarını, 2020 Mart ayında hakkedişlerin ödeneceği taahhüt edilmesine rağmen işçilerin hak ettikleri ücretlerinin ödenmediğini söyledi.

DEVLETİN SOSYAL GÜVENLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR

Devletin vatandaşların sosyal güvenliğini sağlama yükümlülüğünü, 2007’den bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giren Kayı Holding’in konkordato ilan etmesi üzerine işçilerin kazanılmış hakları olan tazminat ve ücretlerini ödememesi nedeniyle işçiler ağır hak kayıpları yaşadığını, 15 günü aşkın bir süredir seslerini duyurmak için eylemlerini sürdürdüklerini söyleyen Kemalbay, konuyu Dışişleri Komisyonu’nda dile getirdiğini, işçi alacaklarıyla ilgili Bakan Yardımcısı Kıran’ın

Bakan Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanının Cezayir makamları nezdinde gündeme getirildiğini, bakanlığın firma sahibi ile yapılan görüşmesinde Holding sahibinin, Gaziantep şehir hastanesindeki hisselerini satmak suretiyle işçilerin borçlarını ödeyeceği yönünde bir taahhüdü olduğunu ve taahhüdün takipçisi olacakları bilgisini paylaştı.

BAKAN SELÇUK’A SORULAR

Konuyu meclis gündemine taşıyan HDP’li Kemalbay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a şu soruları yöneltti:

Kayı İnşaat işçilerinin 2 yıldır hak ettikleri halde tazminat ve ücretlerini alamadıkları bilginiz dahilinde midir?

Ücretlerini, tazminatlarını alamayan Kayı İnşaat işçilerinin durumları hakkında Dışişleri Bakanlığı ile bir görüşmeniz olmuş mudur?

Coşkun Yılmaz’ın Gaziantep Şehir Hastanesindeki hisselerini satıp işçilerin alacaklarını ödeyeceğine dair vermiş olduğu taahhüte istinaden satışın halen gerçekleşmemiş olduğu göz önüne alındığında satış işlemlerinin bir an önce gerçekleşmesi ve işçilerin alacaklarının ödenmesine dair Sağlık Bakanlığı ile bir görüşmeniz olmuş mudur?

İnşaat İşçileri Sendikası avukatlarınca konkordato ilan eden Kayı Holding’in bankalara bir hayli borcu olduğu belirtilmiştir. Kayı Holding’in bankalara olan borcundan önce işçi alacaklarının öncelenmesi yönünde bir girişiminiz olacak mıdır?

Bakanlığınız onayı ile Cezayir’e çalışmaya giden işçilerin haklarını korumak bakanlığınız görevleri arasında değil midir?

İflas ettiği ve mal varlığı olmadığı gerekçesi ile işçilerin hakkedişlerini ödemeyen şirketlerin yol açtığı mağduriyetleri önlemek maksadıyla bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?

Coşkun Yılmaz ile bağlantılı olan Enprotek Enerji Şirketi’nin el değiştirerek Coşkun Yılmaz’ın Rusya’daki ortağına devredildiği iddiaları araştırılmış mıdır?

İşçilerin maaşlarını, tazminatlarını ödemeyip İflas ettiği ve mal varlığı olmadığı yönünde iddialarda bulunan şirketlere yönelik açılan davalarda bakanlığınız müdahil olmakta mıdır?

Son 5 yıl içinde iflas ettiğini, mal varlığı olmadığını iddia eden ve işçilerin ücretlerini, tazminatlarını, hak edişlerini ödemeyen şirket sayısı kaçtır?

Şirketlerin içlerini boşaltarak muvazaalı işlemlerde bulunmak suretiyle haksız kazanç elde eden ve işçilerin haklarını ödemeyen işverenlere yönelik Bakanlığınızca herhangi bir yaptırım düzenlenmesi konusunda bir çalışma yapılacak mıdır?

BAKAN ÇAVUŞOĞLU’NA SORULAR

Kemalbay aynı konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan da şu sorularının yanıtlanmasını istedi:

Kayı Holding’de çalışan Pakistanlı ve Vietnamlı işçilerin hükûmetlerinin devreye girerek işçilerinin haklarını aldıkları göz önüne alındığında Türkiye Hükümetinin 2 yıldır işçilerinin ücretlerini ve tazminatlarını ödemeyen ancak üst üste başarı ödülleri verilen firmayla ilk görüşmesi hangi tarihte yapılmıştır?

Hükümet nezdinde Kayı Holding işçilerinin alacakları hakkında Cezayir Hükümeti ile yapılan görüşmeler en son ne aşamadadır?

Kayı İnşaat işçilerinin hakkedişlerinin ödenmesi konusunda hükümet nezdinde bulunulan girişimlerden sonuç alınamamış olmasında Türkiye’nin Libya Hükümeti ile yaşamış olduğu gerginliklerin etkisi bulunmakta mıdır?

Bakanlığınızla Kayı Holding arasında yapılan görüşmede firmanın vermiş olduğu taahhüde belli bir süre verilmiş midir? Verilmiş ise bu süre hangi tarihtir?

Kayı Holding’in Gaziantep Şehir Hastanelerindeki hisselerini satıp işçilerin maaşlarını ödeyeceğine dair vermiş olduğu taahhüt göz önüne alındığında hastane hisselerinin bir an önce satışının gerçekleştirilmesi konusunda Sağlık Bakanlığı ile bir görüşme yapılmış mıdır?

Ücretlerini, tazminatlarını alamayan Kayı İnşaat işçilerinin durumları hakkında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile bir görüşmeniz olmuş mudur?

Son 5 yıl içinde iflas ettiğini, mal varlığı olmadığını iddia eden ve işçilerin ücretlerini, tazminatlarını, hak edişlerini ödemeyen yurt dışında faaliyetleri olan şirket sayısı kaçtır?

İşçilerin maaşlarını, tazminatlarını ödemeyip konkordato ilan eden, iflas ettiği ve mal varlığı olmadığı yönünde iddialarda bulunan yurt dışında iş yapan şirketlerin işçilerin haklarını ödemeyip ağır hak ihlalleri yaşamalarına neden olan işverenler hakkında herhangi bir yaptırım düzenlenmesi konusunda bakanlığınızca bir çalışma yapılacak mıdır?

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending