Mağaza Market-Sen
“Patronlar market işçilerinin promosyon hakkını gasp ediyor”
Patronlar ekonomik kriz derinleştikçe hak gasplarını artırıyor. Bugünlerde işçi ve emekçilerin gündeminde ise ödenmeyen banka promosyonları var. Kamu çalışanları da özel sektörde çalışanların da banka promosyonları ödenmiyor.
Fox TV’ye konuk olan Mağaza Market-Sen Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Doğan Can Aras, market işçilerine ödenmeyen promosyonları değerlendirdi.
Aras “Market çalışanları bu promosyon neden yatmıyor diye sendikamıza sürekli soruyor. Biz bu hakkın gasp edildiğini düşünüyoruz. Zincir market çalışanlarında alanı görmedik. Bir kişi bile alamadı. İşçilerin promosyon hakkı gasp edilmemelidir.” dedi.
Haberi sosyal medya hesabından paylaşan Mağaza Market-Sen, tüm market işçilerine “Promosyon hakkını almak için hemen e-devlet’e gir, sendikana üye ol” diyerek üyelik çağrısı yaptı.
Örgütlenme Koordinasyonu üyemiz Doğan Can Aras @FOXhaber'de market işçilerinin promosyon hakkını anlattı.
"Bir market işçisi bile promosyon alamadı. Patronlar promosyonu gasp ediyor."
Promosyon hakkımızı almak için hemen e-Devlet'e gir, sendikana üye ol. pic.twitter.com/Xz2DJOBAuM
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) November 17, 2022
Açıklama
Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika
Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
Açıklama şu şekilde:
“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.
Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.
Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.
Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!
Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”
🛑 Marketler büyürken, ücretlerimiz eriyor, haklarımız gasp ediliyor. Yalnız değiliz. Haklarımız var, sendikamız Mağaza Market-Sen var!
📌Düşük Ücret Dayatmasına
📌Uzun Çalışmaya
📌MobbingeSon vermek için "Her Markete Sendika" ✅
Açıklamamız👇https://t.co/m0wFkDHRVA pic.twitter.com/S786z00K9h
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) February 5, 2024
İşçi Hareketi
Mağaza Market-Sen: 81 Kite Club işçileri maaşlarını aldı, tüm hakları almak için mücadele edecek
Balıkesir Ayvalık’taki 81 Kite Club’da çalışmak için Çanakkale’den Ayvalık’a taşınan 2 genç işçi, seslerini sosyal medyada duyurmuştu. İşçiler günlük 17-18 saat mesailerde, sigortasız ve güvencesiz çalışmaya zorlandıklarını açıklamış; mekanın sahibi olan Borusan Holding eski CEO’su Kaan Gürgenç’in 1 aylık maaş ve fazla mesai ücretlerini ödemediklerini söylemişti.
Mağaza Market-Sen, konunun sosyal medyada duyulmasının ardından işçilerle iletişime geçti. Sendikamız bugün yaptığı açıklamada patronlar ile yapılan görüşmeler sonucunda işçilerin gasp edilen maaşlarının yatırıldığını ancak fazla mesai ücretlerinin ödenmediği ifade edildi.
“HİÇBİR EMEKÇİNİN HİÇBİR PATRONDAN DİLEYECEĞİ TEK BİR ÖZÜR BİLE YOKTUR”
Patron Kaan Gürgenç, sendikamızla yaptığı ilk görüşmede gasp ettiği hakları ödemek için önce işçilerin “özür dilemesini” istedi. Ardından ise “sorunun iletişim problemlerinden olduğunu” yazan bir metnin paylaşılması karşılığında işçi maaşlarını ödeyeceğini söyledi.
Mağaza Market-Sen, yayınladığı açıklamada patronun tutumuna ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Hiçbir emekçinin, hiçbir patrondan dileyeceği tek bir özür bile yoktur. Plaj kulübünde bir gecede on binlerce para kazanan patron Kaan Gürgenç, iki emekçinin hakkını ödememeyi bir ‘itibar zedelenmesine’ dayandırdı. Bu geçersiz bahanenin karşısında biz söyleyelim: İşçi ücreti ödemeyen hiçbir patronun itibarı kalmayacak.”
Sendikamızın sosyal medya hesaplarından paylaşılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
81 Kite Club İşçileri Maaşlarını Aldı
Tüm Haklarını Almak için Mücadele Edecek
“Sosyal medyada yapılan bir paylaşım ile iki genç işçinin Balıkesir Ayvalık’ta yer alan 81 Kite Club’tan hakkını alamadığını öğrendik. Borusan Holding eski CEO’su Kaan Gürgenç’in sahibi olduğu 81 Kite Club isimli mekanda sigortasız, günde 17-18 saatlik mesailerde çalıştırılan emekçilerle, sendikamız Mağaza Market-Sen hızla birliğini sağladı. İşverenler ile yaptığımız görüşmeler sonucunda taraflar arasında sulh yolu ile büyük oranda çözüme varıldı. İşçilerin maaşlarını bugün aldık ancak fazla mesaileri ödenmedi.
Patron Kaan Gürgenç, önce işçilerin özür dilemesi karşılığında ücretlerini ödeyeceğini söyledi. Ardından ise “sorunun iletişim problemlerinden olduğunu” yazan bir metnin paylaşılması karşılığında işçi maaşlarını ödeyeceğini söyledi.
Hiçbir emekçinin, hiçbir patrondan dileyeceği tek bir özür bile yoktur. Plaj kulübünde bir gecede on binlerce para kazanan patron Kaan Gürgenç, iki emekçinin hakkını ödememeyi bir “itibar zedelenmesine” dayandırdı. Bu geçersiz bahanenin karşısında biz söyleyelim: İşçi ücreti ödemeyen hiçbir patronun itibarı kalmayacak.
İşçiler ücretlerini istediğinde “sizin sahibiniz Muharrem Gündüz” diyen patron Kaan Gürgenç bilsin işçilerin fazla mesai haklarını da kuruşu kuruşuna alacağız.
Bu süreç sonunda birkaç konunun altını çizmek istiyoruz. Çünkü çalışıp hakkını alamamak, şu an tüm işçilerin sorunudur.
1 – Patronlar, işçileri ve işçilerin sendikalarını, örgütlerini dikkate almayı öğrenecekler. Nerede hak yeniyorsa orada mücadele başlayacak.
2 – Patronlar maaş ödemeden işçi çalıştırmayı olağan bir işleyiş olarak anlatıyorlar. Ancak ücreti ödenmeyen çalışmaya işçilik değil kölelik denir. Biz bunu ortadan kaldıracağız. Patronlar çalıştırdığı her işçinin hakkını gününde verecek.
3 – Reklam olarak pazarlanan şirket “kurumsallıklarının” hak yiyerek sürmeyeceğini tüm patronlar öğrenecek. Bu gerçeği tüm topluma göstereceğiz.
4 – Mağaza Market-Sen hakkı yenen, mücadele etmek isteyen tüm işçilerin sendikasıdır. Sesini, mücadelesini büyütmek isteyen tüm emekçilerle yolumuza devam edeceğiz.
Bu hak gaspının karşısında işçiler sessiz kalmadı. Biz de onların sesini mücadeleyle buluşturabildik. Sessiz kalmayan, hakkını arayan ve en önemlisi sendikalarıyla birlik olan emekçiler daima kazanacaklar.
Birlik olan işçiler her patrondan hakkını daima alacak.
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın Mağaza Market-Sen!”
Mağaza Market-Sen
81 Kite Club Çalışanları Koordinasyonu
Analiz
Sözcümüz Nurseli Gözüaçık: Emekçilerin kendilerinin yönetebildiği ve sonuç alabildiği örgütlenmeleri olmalı
Özgür Gelecek Gazetesi’nin Sözcümüz Nurseli Gözüaçık’la gerçekleştirdiği söyleşiyi okuyucularımızla paylaşıyoruz.
“AZ İŞÇİYLE ÇOK İŞ DÜZENİNE SON VERMEYİ HEDEFLİYORUZ”
– Öncelikle Mağaza Market-Sen ve mücadele hattı hakkında bilgi verir misiniz, neler yapıyorsunuz?
N.Gözüaçık: Mağaza Market-Sen, İnşaat-Sen ile birlikte İşçi Hareketi Koordinasyonu’muzun bir parçası. Ülkenin dört bir yanındaki kentlerde her mahallede, her sokakta bulunan market işçilerinin, depo işçilerinin, mağaza emekçilerinin örgütlü birliğini sağlama hedefiyle hareket ediyoruz. Öncelikli olarak Şok, A101 ve BİM mağazalarında örgütlenmek için faaliyet yürütüyoruz. Fakat elbette ki diğer marketlerden, farklı sektörlerdeki mağazalardan işçiler de sendikamıza ulaşıyor. Onların mücadelelerini de takip ediyoruz ve tüm imkanlarımızla yanlarında oluyoruz.
Bu sendikayı kurduk çünkü hepimizin gözünün önünde hiçbir örgütlenme hakkı tanınmayan, fazla mesaiye zorlanan, hakları sistematik olarak gasp edilen, sürekli işsizlik baskısıyla sindirilmek istenen kocaman bir işçi kesimi var. Ülkenin dört bir yanında halkın temel ihtiyaç maddelerinin temini için alınteri döküyorlar. Fakat büyük marketler dışında sendikal bir örgütlülükleri yok. Kaldı ki olsa bile o sendikalarda işçinin söz hakkı yok.
İşçinin katılım sağlayabileceği bir mekanizma bulunmuyor. Böyle olmadığında ise hak gaspları, fazla mesai dayatmaları, mobbing, az işçiyle çok iş kural haline geliyor. Biz mücadelemizle bu düzene son vermeyi hedefliyoruz.
“MİGROS İŞÇİLERİ ARASINDA PATRONUN TİS OYUNUNA ALET OLAN TEZ-KOOP-İŞ YÖNETİMİNE TEPKİ VAR”
– Geçtiğimiz günlerde Migros işçilerinin basına yansıyan bir eylemi oldu. O sürece sizler de dahil oldunuz. Bilgi verir misiniz, süreç nasıl çözüldü?
– Migros işçilerinin yaşadığı sorun, TİS sürecindeki tüm haklarının patronlar tarafından ve yetkili sendika Tez-Koop-İş’in de katkısıyla gasp edilmesiydi. Mayıs ayında yapılması gereken sözleşme, geçtiğimiz sene asgari ücrete zam yapılmasından 1 gün önce yapıldı. Eğer 1 Ocak’ta yapılmış olsaydı işçiler 5.500 TL üzerinden değil 8.500 TL üzerinden zam alacaktı. İşçilerin hakları hem patron hem de sendika bürokratları eliyle göz göre göre yenmiş oldu.
Migros’ta elbette ki tüm işçiler yaşanan bu haksızlığa seyirci kalmak istemedi.
Bu ekonomik kriz içinde açlık sınırlarında alınan maaşlardan, yenilen promosyonlardan, gasp edilen sosyal haklardan bahsediyoruz. Bu kardeşlerimizin geçindirmesi gereken aileleri, sevdikleri, yakınları var. Dolayısıyla işçiler arasında patronun TİS oyununa alet olan Tez-Koop-İş yönetimine büyük bir tepki var. Geçtiğimiz hafta sendikanın Şişli şubesinde yapılan eylemde işçiler usulsüzce imzalanan TİS’in iptal edilmesi gerektiğini, kıdem farklarının verilmesi gerektiğini, işçilere güncel asgari ücret üzerinden zam yapılmasını ve kendilerine refah payı verilmesi gerektiğini söyledi.
Sendikal yaşamdaki en önemli şey işçinin söz, yetki, karar hakkıdır. Bu sebeple o günkü eyleme biz de destek verdik. İşçilerin sözünün yaygınlaşması için çaba gösterdik. Ancak işçilerin birlikte gösterdikleri iradeye, bu iradenin meşruiyetine bir saygı gösterilmedi. Tez-Koop-İş şubesinin kapıları, o sendikaya her ay aidat verip var eden o işçilerin yüzüne kapatıldı.
Patronlar nasıl işçilerin TİS haklarını gasp ettiyse, Tez-Koop-İş yönetimi de bu tutumuyla Migros işçilerinin sendikal haklarını gasp etti. Ancak Migros işçilerinin attığı bu adım önemliydi. Bu adımın devamı gelecek, Migros’taki haklı mücadele devam edecektir.
“ÖRGÜTLENME DÜZEYİNİ ARTIRMALI, MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİ, DİRENİŞLERİ ÖRNEK BİÇİMDE SONUÇLANDIRMALIYIZ”
– Bugün birçok bölgede işçiler farklı iş kollarında, inşaat, tersane vb. eylemler, grevler yapıyor. Sizce işçi sınıfı açısından nasıl bir tablo var ve sınıf özneleri neler yapmalı?
– Birçok farklı iş kolunda eylemler yapılıyor, mücadeleler veriliyor, zaman zaman grevler de oluyor. Bazı zamanlarda işçiler patronlara karşı kazanım da elde edebiliyor, hak gasplarına engel olabiliyorlar. Bunlar elbette ki değerli fakat işçi sınıfının genel durumunu değerlendirmek açısından yeterli değil.
Çünkü aldığımız iyi haberler sadece o mücadelenin o anı içerisinde, o anına dair bir iyi haber oluyor. Bu mücadelelerin öncesini, sonrasını konuşamıyoruz. Sonuçlarını duyamıyoruz, göremiyoruz, inceleyemiyoruz. Bu bahsettiğim bir işçi topluluğunun patrondan hakkını alması değil. Esas mesele o direnişçi işçilerin nereye gittiği. O iş yerinde örgütlenmenin ileri adımlarının ne olduğu. İşçilerin kendi örgütlerini nasıl yönettiği. Deneyimlerini başka işçilere aktarıp aktarmadığı vb.
İşçi sınıfının durumunu konuşmak için sınıf mücadelesi içerisinde öncelikli olarak bu soruların yanıtlanması gerektiğini düşünüyoruz. İşçi sınıfının örgütlenme düzeyini artırmak, mücadelelerini büyütmek, bu mücadeleleri örnek biçimde sonuçlandırmak gayreti içinde olunmalı.
Kendinden münferit olaylar da aslında umudu değil umutsuzluğu besliyor. Bu durum çok tehlikelidir. Zira ekonomik kriz var ve kârlarını korumak isteyen patronlar işçi sınıfını açlık sınırındaki ücretlere, işsizlik baskısına, bitmeyen mesailere, örgütsüzlüğe itiyor. O değilse onlara tek bir söz hakkı tanımayan sarı sendikaların insafına bırakılıyorlar.
Tüm bunlara karşı verilecek anlamlı mücadele; tüm sektörlerde ve tüm iş yerlerinde emek verenlerin kendilerinin katıldığı, kendilerinin yönetebildiği ve sonuç alabildiği örgütlenmelerin kurulmasına ön ayak olmak gerekiyor.
Bu örgütlülükler sağlanabilirse sendikal bürokrasiye karşı alternatifler ortaya konulabilir. Yeni tip demokratik, çoğulcu sınıf sendikaları, birlik zeminlerinin kurulmasına imkanlar oluşabilir. Ve ancak böylesi örgütler ve bu zeminler, işçi sınıfının ülkede gerçek bir siyasi güç olmasının araçları olabilir.
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
Analiz3 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Phillies’ Aaron Altherr makes mind-boggling barehanded play
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Disney’s live-action Aladdin finally finds its stars
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Uber and Lyft are finally available in all of New York State