Türkiye sermaye sınıfının en büyük topluluklarından olan Türkiye Sanayici İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Ankara’da derneğin düzenlediği etkinlikte konuşma yaptı. Turan’ın konuşmasında Türkiye’deki ekonomik problemlerin yalnızca gelir, tüketim ve servet eşitsizliklerinin yüksek olmasından kaynaklanmadığına dair ifadeleri dikkat çekti.
“BİRÇOK EŞİTSİZLİK İÇ İÇE GEÇİYOR”
Sheraton Oteli’nde yapılan etkinlikte Orhan Turan, ülkemizde “birçok eşitsizliğin iç içe geçtiğini” söyledi. Turan’ın ifadeleri şöyle oldu:
“Asıl amacı söyleşmek olan bu projede ülkemizin önündeki temel ikilemler, dört temel soru altında ele alındı: İkinci yüzyılımıza girerken Cumhuriyeti ve demokrasiyi nasıl güçlendireceğiz, küresel dönüşümlerde ulusal stratejimizi nasıl konumlandıracağız, refahı arttırırken adil dönüşümü nasıl yapacağız, kalkınmayı sağlarken çevreyi nasıl koruyacağız. Türkiye’nin yeni dönemde bu ikilemleri birbiriyle nasıl uyumlulaştıracağı üzerine farklı kesimlerin beraber düşünmesi için bir zemin oluşturduk. Farklı çalıştaylarda ele alsak da aslında konuların birbirinden çok da ayrılmadığını gördük. Ekolojik krizin demokrasi krizinden, ekonomik krizin toplumsal krizden bağımsız düşünülemeyeceği berrak şekilde ortaya çıktı. Sorunların çözümünün kural bazlı ve veriye dayalı yönetim sisteminden, katılımcılıktan, karar süreçlerine yerinde katılımın öneminden, kurumlar arasında iş birliği ve koordinasyonun güçlendirilmesinden geçtiğini gördük.
Refah ve bölüşüm başlığında büyüme hızı, büyüyen pastadan kimin ne kadar pay aldığı, yoksulluğun derinliği ve gelir dağılımının adaletsizliği enine boyuna tartışıldı. Bu tartışmalar kalkınma yaklaşımında yeni bir bakış açısına ihtiyacımız olduğunu güçlü şekilde gösterdi. Büyümenin nimetleri bütün topluma yayılmadığı sürece salt yüksek büyüme hızları bizi hayalimizdeki Türkiye’ye taşımayacaktır. Sorun sadece gelir, tüketim ve servet eşitsizliklerinin yüksek olması değil. Birçok eşitsizlik iç içe geçiyor. Hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşmak için bütün eşitsizlikleri, yani, eğitim, toplumsal cinsiyet, dijital imkânlara erişim, özgürlüklerden faydalanma, ekolojik ve çevresel maliyetleri üstlenme, siyasi karar süreçlerine katılım, yargıda hak arama gibi çok çeşitli alanlardaki eşitsizliklerin hepsini çözmemiz gerekiyor.”