Bizimle iletişime geçin

Açıklama

Metal İşçileri En Az %43 Zam Hakkımıza Sahip Çıkalım

Yayınlandı

on

TIS1

Metal sektöründe TİS süreci yaklaşırken işçiler adına sendikalardan açıklamalar geldi. İlk açıklama “Ölümüne çalıştık, kazanacağız.” diyen Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası’ndan oldu. Evet, işçiler ölümüne çalıştı. Bu, metal işçilerinin bugüne kadar nasıl çalıştıklarını ortaya koyuyor. Pandemi sürecinde durmak bilmeden, gerekirse fazla mesai yaparak ölümüne çalıştı işçiler. Patronlar bu çalışmadan paylarını aldı, kârlarına kâr kattı. Otomotiv satışları yüzde 73 arttı, bu doğrultuda otomotiv şirketleri öz kaynaklarını yüzde 29 artırdı. Peki Türk Metal Sendikası’nın açıkladığı %29.57’lik zam işçilerin gerçek kazancı mıydı?

 

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak bu oranları açıklarken MESS’e bağlı 179 işletmedeki 210 iş yerinde çalışan toplam 127 bin üye işçiyi kapsadığını söyledi. 127 bin işçi arasından 10 bin işçiyle bir anket çalışması yaparak bu karara vardıklarını açıkladı. Yani üyesi olan işçilerin yarısı bile değil, yaklaşık %8’i ile bu karar verilmiş.

 

Kavlak, iki yılı kapsayacak toplu iş sözleşmesi kapsamında, brüt ücreti 6 bin 150 TL’nin altında olan çalışanlara 270 liralık iyileştirme istiyor. Yani saatlik ücreti 20,50 TL’nin altında olan işçilerin ücretlerinde 90 kuruşluk iyileştirilme yapılacak. Ardından birinci yılın ilk altı ayı için ortalama yüzde 29.57 zam isteyecek.

 

Zam Oranları, Metal Patronlarına Göre Açıklandı


Türk-İş’in öne sürdüğüne göre saatlik ücreti 19,60 TL olan bir işçiyi düşündüğümüzde AGİ hariç net ücret en fazla 4.204 TL olacak. Kendi yayınladıkları temmuz verilerinde bile yoksulluk sınırı 9.457 TL. Türk Metal’in %29.57’lik zamma sosyal yardım zamları eklense dahi işçilerin alacağı maaş, yoksulluk sınırının kıyısından bile geçemez. Ölümüne çalıştınız dedikleri işçilere, reva gördükleri zam budur.

 

DİSK’e bağlı Birleşik Metal Sendikası ise saatlik ücreti 20 TL’nin altında olan işçilere 70 kuruş iyileştirme istedi. Birinci yılın ilk altı ayı için yüzde %30.89 zam teklifinde bulundu. Birleşik Metal Araştırma Merkezi (BİSAM)’ın Temmuz 2021 ayı için açıkladığı yoksulluk sınırı 9.906 TL. DİSK’in de açıkladığı zam oranları elbette yeterli değil.

 

Bir önceki TİS süreçlerine baktığımızda Türk Metal yüzde 26,28; Birleşik Metal ise yüzde 34 zam teklifinde bulunmuştu. Bu TİS sürecinde Türk Metal zam teklifini sadece yüzde 3 oranında artırdı. Birleşik Metal ise yüzde 4 geriye çekti.

 

Mücadeleyi Örgütleyelim

 

Metal İşçisinin Hakkı En Az %43 Zam açıklamamızda, Gebze İşçi Hareketi Koordinasyonu olarak TİS sürecinin nasıl ele alınması gerektiğini ilan ettik. Her tür katakulli ile DİSK’in var olduğu fabrikaların Türk Metal’e geçirildiği süreçleri çok iyi hatırlıyoruz. Patronlar kendi çıkarları için ellerinden geleni ardına koymuyor, koymayacaklar. Metal işçileri hakkını almak için birleşmeli, mücadele etmeli. Sarı sendikalara geçit verildikçe TİS süreçlerinin daha çetrefilli geçeceği açıkça önümüzde duruyor. Sendikaların açıkladıkları zam oranlarının ardından tartışılması gereken eğilimler önümüzde.

 

  1. Türk Metal işçinin hak ettiği zammı öne sürmedi. Bunun bir sebebi var. Enflasyonu ve işçinin alması gereken zammı bildikleri halde, patronla kurulacak uzlaşma masasının gerilimini düşük tutmayı önemsediler. Patronlarla “denge” ancak grev hakkını elinde tutan örgütlü metal işçileriyle sağlanabilir. İşçilerin mücadele direncini her TİS sürecinde kıran sendikalar, işçinin grev hakkını da rafa böyle kaldırıyor.
  2. Metal patronlarını “düşük zam teklifleri ile” kurtarmak sendikaların görevi değildir. Patronlar ve sendikalar arasındaki bu anlaşmayı net bir şekilde görüyoruz. TİS masasına oturduktan sonra pazarlıklar esnasında, açıklanan zam oranlarının geriye çekileceğini de bütün metal işçileri biliyor. Düşük zam oranları, imzalanacak ihanet sözleşmelerinin göstergesidir.
  3. Fabrikalarda metal işçilerinin tüm denetleme ve karar alma süreçlerinin önü sistematik olarak tıkandı. Bu tıkanma ile işçiler mücadele araçlarından yoksun bırakıldı. İşçilerin birlik ve mücadeleye dair güveni, parça parça tüketildi.
  4. Sendikaların zam oranlarına ve kararlarına işçiler müdahale edemiyor. Söz-yetki-karar hakkı elinden alınan metal işçilerinin mücadeleci olmadığının anlatılması, bir çarpıtmadan ibaret.
  5. Biz, atıl konuma itilen işçilerin mücadeleci yönünü de imkan bulduğu zaman dimdik ayakta tuttuğu canlı direncini de görüyoruz. Bu yüzden metal işçileri söz-yetki-karar hakkını eline almak zorunda. Patronların, MESS’in dayatmalarına mahkum olmamanın tek yolu budur.

 

Gebze İşçi Hareketi Koordinasyonu olarak çabamız, işçi sınıfının inisiyatif alarak ilerlemesidir. Hedefimiz, işçilerin kendi örgütlü mücadelesini var etmesidir.


Tüm tartışmalarımız işçi sınıfının haklarına kavuşması içindir. Düşmanımız her dönemeçte patronlarla el sıkışarak işçilere sefalet dayatan bu sermaye iktidarıdır. İşçilerin sırtından koca bir servet biriktiren patronlar ve onların sömürücü düzenidir.

 

Bu gidişatı durduracak tek güç, işçilerin örgütlü gücüdür.

 

Gebze İşçi Hareketi Koordinasyonu

Açıklama

PATRONLAR YÜZDE 200 BÜYÜYORSA ASGARİ ÜCRET 50 BİN TL OLMALI

Yayınlandı

on

Asgari ücret tespit komisyonu toplantılarını sürdürüyor, ancak henüz somut bir rakam ortaya konmuş değil. Herkes “ha çıktı, ha çıkacak” diyerek beklerken, hiçbir tarafın ağzından net bir rakam telaffuz edilemiyordu. Türk-İş rakamı kamuoyu baskısına dayanamayarak açıkladı. Partilerin, ücret üzerine tartışmalar yürüten ekonomistlerin baskısı sonucu toplantılar bitmeden kendi düşündükleri rakamı açıklamış oldular. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, tespit komisyonundaki tüm taraflara 29.583 TL’ye tamam derseler imzayı atarız dedi. Hükümet ise yurtdışında yabancı yatırımcıların, yurt içinde ise kriz döneminde büyüyerek yüzde 200, yüzde 400’lere kadar kar eden patronların beklentilerine uygun bir asgari ücret belirleme niyetinde.

Hükümet, Şimşek’in Orta Vadeli Ekonomi Programı’nı (OVP) uygulayarak, yüzde 400 oranında büyüyen bankaları ve emeğimiz üzerinden milyar dolarlık cirolar yapan sermaye gruplarını daha da zenginleştirecek bir ekonomik modeli inşa etmeye çalışıyor. Bu düzen, sendikaların grev haklarının ve örgütlenmesinin engellendiği, emekçilerin ise örgütsüz ve yalnız bırakılarak sefalet ücretine mahkum edildiği bir tabloyu hedefliyor.

Milyonlarca emekçi, bu koşullarda daha da yoksullaşırken, büyük sermaye grupları servetlerine servet katmaya devam edecek. Bu nedenle, emekçilerin örgütlenmesi, her işyerinde birliğini güçlendirmesi ve mücadele etmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.

Ne demişti Sabancılar: “Seçimsiz dönem bir fırsat. OVP uygulanmaya devam etsin”

Türkiye’de enflasyon oranları, asgari ücret artışını belirleyen temel faktörlerden biri olarak konuşuldu. Bakanlar ve patron sözcüleri bunu hep bu şekilde dillendirdi. 2024 yılı TÜFE enflasyonunun %46 olduğu ve 2025 yılı için beklenen enflasyonun %21 civarında olduğu göz önüne alındığında, asgari ücretin en azından bu enflasyon oranlarına paralel bir artış göstermesi tüm taraflar için daha uygun olurmuş. Hedeflenen enflasyona göre zam artışı bunu temsil eden görüşlerden biriydi. Kredi derecelendirme kuruluşları, asgari ücret artışının %30’u geçmemesini de öneriyor. Alın size rakamlar.

Patronlar, rekabet gücünü korumak, maliyetleri kontrol altında tutmak ve karlarını maksimize etmek adına pazarlık masasına baskısını kuruyor. Asgari ücreti belirleyen komisyonda işçi, işveren ve hükümet temsilcileri, komisyonun emekçileri memnun edecek bir asgari ücret belirlemesi için ekonomik veriler, enflasyon oranları ve yaşam standartlarını göz önünde bulundurması gerekiyor. Ancak, komisyonun yapısının bu şekilde olmadığını masadaki görüşmelerin sonucundan görüyoruz. Türk-İş işçileri temsilen orada. Ama patronların ne diyeceğine bakıyor.

Asgari ücret artışı, sadece asgari ücretle çalışanları değil, genel ücret yapısını ve ekonomik dengeleri de etkileyecektir. Asgari ücret tartışmaları, ekonomik koşullar, enflasyon, işçi ve işveren beklentileri, komisyon çalışmaları ve sosyal etkiler gibi birçok faktörün birleşimiyle şekilleniyor şu an.

Enflasyonun Gerçek Yüzü

Emekçiler enflasyonun gerçek yüzünü hep gördü. Emekliler 12.500 TL gibi bir ücretle geçinmeye zorlandı. Asgari ücretliler bir kira ödemeye kadar düşen bir ücretle yaşamayı öğrendi. Bir kira şimdi 20.000 TL’ den fazla. Yeni asgari ücretle emekçiler sadece bir kira ödemeye mahkum edilmek isteniyor. Mehmet Şimşek, meclisteki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada emekli aylıklarına ve asgari ücrete yaptığı zamları açıkladı durdu. Fakat başka bir veriyi biz sizinle paylaşalım:

“Son 5 yılda asgari ücret yüzde 741 artmasına rağmen, yoksulluk sınırı yüzde 975 yükseldi. DİSK-AR’ın raporuna göre, 2024’te asgari ücretlinin alım gücündeki kayıp 54.712 TL’ye ulaştı. Türkiye’de çalışanların büyük çoğunluğu asgari ücretin yüzde 20 fazlası veya altında gelirle yaşamını sürdürüyor.” [DİSK-AR’ın raporu]

 

A101, ŞOK, BİM, Happy Center Milyar Dolar Kazandı
Temmuz Ayında Ücretlere Sadece %10 Zam Yaptı

  • A101, 2020’deki son veriye göre 4 Milyar 536 milyon dolar gelire sahip. Bu listelere giren şirketlerin minimum geliri 4 Milyar dolar. A101 o günden sonra hala bir kar ve büyüme rakamı açıklamış değil. A101 işçileri, pandemi ardından bu günlere kadar yüklerini hafifletecek haklardan mahrum bıraktı. 2024’te Temmuz ayında sadece %10 zam yaptı.
  • ŞOK’ta çalışan personel sayısı 2024 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 47 bin oldu. Yılın ilk üç ayında yeni açılışlarla mağaza sayısını 10 bin 789’a ulaştıran ŞOK’un cirosu ise 37,2 milyar TL oldu. Temmuz ayında sadece %10 zam yaptı
  • BİM 2024 yılının ilk 3 ayında 3,878 Milyon TL net kâr açıkladı. Net kâr geçen yıl aynı döneme göre 232.81% büyüdü. Bu dönemde şirket 103,768 mn TL satış geliri elde ederken satış gelirleri yıllık 17.08% artış gösterdi. Temmuz ayında sadece %10 zam yaptı.
  • İstanbul merkezli 200’den fazla mağazası bulunan Happy Center’da en düşük personel ücreti asgariden veriliyor. İşçilerin en çok şikayet ettiği problemlerin başında sorumlu baskısı ve düşük ücretler geliyordu. Şenlik zamanlarında cirolarını katlayan Happy Center’da işçilere Temmuz ayında sadece %10 zam yaptı.

[Mağaza Market-Sen’in, Temmuz, Ağustos, Eylül işyeri ziyaret raporu verileri]

 

GSYH’da emekçilere düşen payı bu verilerle göz önüne seriyoruz. 1974’lerde yüzde 81 olan emekçinin payı şimdi yüzde 41. Nereye gitti bu pay? O yıllardan günümüze kadar sermayeye gitti. Bu kadar veriyi ve sonucu biz biliyorsak, her ay açlık, yoksulluk oranlarını açıklayan TÜRK-İŞ her halükarda biliyor. Kendi saha raporlarına sahip bu konfederasyon masada patronların yüzüne bir rakam açıklamayı tercih etmiyor ise biz rakamı söylüyoruz.

ASGARİ ÜCRET 50 BİN TL OLMALIDIR!

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Açıklama

Emeğimiz azami ise ücretimiz asgari olmayacak, bu gidişi birliğimiz bozacak

Yayınlandı

on

ss

Asgari ücretin tespiti için görüşmeler başladı. İşçiler asgari ücretin ne kadar olacağını beklerken, patronların istediği ise ücretlerin açlık sınırında bir rakam olması. Patronlara göre işçilerin istediği seviyede ücretler artarsa ekonomi daha da kötü olur. Piyasalar dengesizleşir, işsizlik artar. Çünkü aynı gemideyiz. 

 

Oysa TÜİK’in rakamlarına göre açlık sınırı 10 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 33 bin TL’yi geçmiş durumda. Rakamlar ortadayken çalışma süreleri 10-12 saatin altına düşmüyor. Ömrümüzü çalışarak geçirelim ama ücretlerimiz hep açlık sınırının bir tık üzerinde olsun. Bunu nasıl kabul edelim?

 

Seçimin ardından dolardaki artış, freni patlamış kamyon gibi hızla yükseldi. 24 TL seviyelerine geldi. Sokaktaki çocuk bile bunun mutfağa, kiraya, benzine, ilaca nasıl yansıyacağını söylüyor. TİM Başkanı Mustafa Gültepe gibi patron temsilcileri ise gözümüzün içine bakarak yalan söylüyor. İşverenlere teşvikler, destekler dolar ile olurken işçinin zammını dolar etkilememeliymiş. Patronların iktidardan beklentisi bu.

 

Ama en büyük korkuları böylesi zamanlarda işçilerin birlik olması. Bu yüzden ücretleri düşük, koşulları sert tutmaya çalışıyorlar. Çünkü işçiler birliğini kurmadıkça bu düzen böyle devam edebilecek. Onlara yanıldıklarını gösterelim. Emekçiler, işçiler bu asgari ücret düzenine mahkum olmayacak diyelim. Her iş yerinde işçilerle, sendikalarımızla birliğimizi kuralım. İşçi Hareketi Koordinasyonu ile hiçbir işçi asla yalnız yürümeyecek.

 

İşçi Hareketi Koordinasyonu
Mağaza Market-Sen

İnşaat-Sen

Continue Reading

Trending