Her iş yerinde olduğu gibi, metal sektöründe de enflasyon ve zam meselesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Patronlar ve iş yerlerinde bulunan sendikalar, işçileri değil kendi çıkarlarını düşündüklerinde de işçilerden yükselen sesler artıyor. Bugün sözü Mercedes Benz işçilerine bıraktık:
“Türk Metal problemin ta kendisi”
“25 senedir Türk Metal Sendikası üyesiyim. Sanırım sendikalar içerisinde en sarı sendikaya üyeyim. Özellikle bu son kriz döneminde bizlere sahip çıkılmaması ve tek bir yetkilinin dahi ortalarda görünmemesi bu düşüncelerimi haklı çıkarıyor.
Çalışma hayatım boyunca 12-13 sözleşme dönemi gördüm. En can acıtıcı sözleşme 2021-2023 sözleşmesi oldu. Detaya girecek olursak, sözleşme görüşmeleri esnasında artan enflasyon ve hayat pahalılığı göz ardı edildi. Neymiş? Ayet gibi sözleşmenin şartları da değiştirilemezmiş.
Çok kötü yönetim gösteren hükümet dahi asgari ücrete zam yaparken, benim sendikam ortalarda görünmeme politikası uygulayarak problemin çözümü değil, problemin ta kendisi olmayı seçti. Aldıkları fahiş aidatlardan dahi bizlere herhangi bir yardım düşünülmedi. Alacağını her şartta aldı, işçinin değil patronun yanında yer almayı seçti. Yapılan son sözleşmede patron sendikası bizlerden daha çok sevinçli ve kazançlı kalkıyor masadan.
Son aylarda ise sendikaya karşı gelen ve konuşan üyelerin tespitini yapıp işten attırmaya uğraşıyorlar. İşveren kabul etse bugün bir çok arkadaşımızın çıkışı sırf sendika istediği için yapılacak durumda.
Neticede köpeksiz köyde değneksiz gezen bir sendika var. İşçilerin bir araya gelmesini istemiyorlar. Çünkü arkadaşlarımızın çoğu ve ben farklı bir sendika gelse bütün bu kirli çarkı tersine döndüreceğini düşünüyoruz. Rekabetin sendikalar arasında dahi hizmette lehimize olacağını biliyoruz. Fakat farklı bir sendikanın fabrikaya nasıl geleceği ve bizlere nasıl bir fayda sağlayacağını bilemiyoruz. Diğer sendikalar birbirleriyle anlaşmalı mı? Kendi sahasının dışına çıkamayan sarı sendikalar mı?”
“Maaşlarımız eridi. Ara zam istiyoruz”
“18 yıllık bir çalışan olarak benim de soracaklarım var. Sendika aidatları daha düşük bir ücrete düşürülemez mi? Bizden toplanan aidatlar nereye gidiyor? Pandemi gibi zor bir dönemde bile aidatları tıkır tıkır aldılar. Ne bu dönem aidat almayalım ne da çalışanlara bir katkıda bulunalım dediler.
Türk Metal otel sendikası olarak lanse ediliyor. Bir sendikanın neden bu kadar otelleri var? Bir sendikanın işi uğraşı çalışanlardan, emekçilerden başka ne olabilir ki? Otel yerine sağlık kurumları, kreşler, okullar yaptırıp bunu işçilerin hizmetine sunamaz mı? 18 yılda 1 kez gidebildim oteline, o da eğitim için. Bana ne yararı var. Sendika şakşakçılarına hizmet eden otelin bana ne yararı var?
Mesela sendika temsilcileri neden işverenden maaş alıyor? Temsilciler maaş aldıkları yere mi yoksa işçinin çıkarlarına mı hizmet eder? 200 bin üzerinde üyesi ile övünen sendika, maaşlara zam söz konusu olduğunda acizler. 18 yıllık çalışan olarak yeni işe başlayan bir işçi ile aramda 2500 TL fark var. 18 yılımın karşılığı bu mudur? Mercedes’te beyaz yakaya %150-200 arası zam yapıldı. Mavi yakaya yok. Yeri geldiğinde biz bir aileyiz diyen yetkililer haklarımıza gelince üvey evlat muamelesi yapıyorlar.
İlk 6 ayda alınan maaşlar, ikinci 6 ayda vergi dilimine kurban gidiyor. Vergi diliminde işçiler için makul bir oran düşünülemez mi? Üreten, kazandıran biziz ama biz kazanamıyoruz. Her şeye 2-3 kat zam geldi, alım gücümüz düştü, maaşlarımız eridi. Ara zam istiyoruz diyoruz, bize sözleşme dönemini bekleyin diyorlar.”
“İşçiler patlamaya hazır bomba”
“20 yılımı verdim, dile kolay değil mi? Peki karşılığında ne aldım. Giden bir ömür ve borç harçla emekliliği beklemekten başka bir yol yok. Emeklilik ikramiyesini de buna verdik mi kocaman bir “0” ile bitecek bir ömür. İçerde çalkalanıyor söylentiler. “Sendikadan istifa edelim”, hakikaten istifa edenler de var bu arada. Hesap yapmaya kalkınca çok da mantıklı. Ne katıyor ki sendika bize işverenin yanında onun da daha fazla sömürmesine izin verelim?
Kafamızda çok sorular var. Tüm sendikalar aynı mı? İşçiler birleşerek kendi haklarını alamaz mı? Sendika ağalığına bir son verebilir mi?
Her sözleşme döneminde büyük büyük sözler verilir. Sonra patronu mutlu edecek bir sözleşme ile kalkılır masadan. Kriz dönemlerinde işçiden fedakarlıklar beklenir. Ücretsiz izne çıkarmalar, esnek veya yarı maaşla çalışmalar vs. İşçilere gelince bir çok kez yapılan ek protokoller, bugün bize gelince yapılamıyor. Sözleşme dönemini bekleyin deniliyor. ‘Alım gücümüz düştü, enflasyon arttı nerede bizim ek zammımız’ diyoruz. ‘Bekleyin’ diyor yetkililer. Asıl siz bekleyin, işçiler patlamaya hazır bir bomba gibi bekliyor şu an.”