Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Mercedes Benz’de çanlar Türk Metal için çalıyor

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 2

Her iş yerinde olduğu gibi, metal sektöründe de enflasyon ve  zam meselesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Patronlar ve iş yerlerinde bulunan sendikalar, işçileri değil kendi çıkarlarını düşündüklerinde de işçilerden yükselen sesler artıyor. Bugün sözü Mercedes Benz işçilerine bıraktık:

 

“Türk Metal problemin ta kendisi”

 

“25 senedir Türk Metal Sendikası üyesiyim. Sanırım sendikalar içerisinde en sarı sendikaya üyeyim. Özellikle bu son kriz döneminde bizlere sahip çıkılmaması ve  tek bir yetkilinin dahi ortalarda görünmemesi bu düşüncelerimi haklı çıkarıyor.

 

Çalışma hayatım boyunca 12-13 sözleşme dönemi gördüm. En can acıtıcı sözleşme 2021-2023 sözleşmesi oldu. Detaya girecek olursak, sözleşme görüşmeleri esnasında artan enflasyon ve hayat pahalılığı göz ardı edildi. Neymiş? Ayet gibi sözleşmenin şartları da değiştirilemezmiş.

 

Çok kötü yönetim gösteren hükümet dahi asgari ücrete zam yaparken, benim sendikam ortalarda görünmeme politikası uygulayarak problemin çözümü değil, problemin ta kendisi olmayı seçti. Aldıkları fahiş aidatlardan dahi bizlere herhangi bir yardım düşünülmedi. Alacağını her şartta aldı, işçinin değil patronun yanında yer almayı seçti. Yapılan son sözleşmede patron sendikası bizlerden daha çok sevinçli ve kazançlı kalkıyor masadan.

Son aylarda ise sendikaya karşı gelen ve konuşan üyelerin tespitini yapıp işten attırmaya uğraşıyorlar. İşveren kabul etse bugün bir çok arkadaşımızın çıkışı sırf sendika istediği için yapılacak durumda.

 

Neticede köpeksiz köyde değneksiz gezen bir sendika var. İşçilerin bir araya gelmesini istemiyorlar. Çünkü arkadaşlarımızın çoğu ve ben farklı bir sendika gelse bütün bu kirli çarkı tersine döndüreceğini düşünüyoruz. Rekabetin sendikalar arasında dahi hizmette lehimize olacağını biliyoruz. Fakat farklı bir sendikanın fabrikaya nasıl geleceği ve bizlere nasıl bir fayda sağlayacağını bilemiyoruz. Diğer sendikalar birbirleriyle anlaşmalı mı? Kendi sahasının dışına çıkamayan sarı sendikalar mı?”

 

“Maaşlarımız eridi. Ara zam istiyoruz”

 

“18 yıllık bir çalışan olarak benim de soracaklarım var. Sendika aidatları daha düşük bir ücrete düşürülemez mi? Bizden toplanan aidatlar nereye gidiyor? Pandemi gibi zor bir dönemde bile aidatları tıkır tıkır aldılar. Ne bu dönem aidat almayalım ne da çalışanlara bir katkıda bulunalım dediler.

 

Türk Metal otel sendikası olarak lanse ediliyor. Bir sendikanın neden bu kadar otelleri var? Bir sendikanın işi uğraşı çalışanlardan, emekçilerden başka ne olabilir ki? Otel yerine sağlık kurumları, kreşler, okullar yaptırıp bunu işçilerin hizmetine sunamaz mı? 18 yılda 1 kez gidebildim oteline, o da eğitim için. Bana ne yararı var. Sendika şakşakçılarına hizmet eden otelin bana ne yararı var?

 

Mesela sendika temsilcileri neden işverenden maaş alıyor? Temsilciler maaş aldıkları yere mi yoksa işçinin çıkarlarına mı hizmet eder? 200 bin üzerinde üyesi ile övünen sendika, maaşlara zam söz konusu olduğunda acizler. 18 yıllık çalışan olarak yeni işe başlayan bir işçi ile aramda 2500 TL fark var. 18 yılımın karşılığı bu mudur? Mercedes’te beyaz yakaya %150-200 arası zam yapıldı. Mavi yakaya yok. Yeri geldiğinde biz bir aileyiz diyen yetkililer haklarımıza gelince üvey evlat muamelesi yapıyorlar. 

 

İlk 6 ayda alınan maaşlar, ikinci 6 ayda vergi dilimine kurban gidiyor. Vergi diliminde işçiler için makul bir oran düşünülemez mi? Üreten, kazandıran biziz ama biz kazanamıyoruz. Her şeye 2-3 kat zam geldi, alım gücümüz düştü, maaşlarımız eridi. Ara zam istiyoruz diyoruz, bize sözleşme dönemini bekleyin diyorlar.”

 


“İşçiler patlamaya hazır bomba”

 

“20 yılımı verdim, dile kolay değil mi? Peki karşılığında ne aldım. Giden bir ömür ve borç harçla emekliliği beklemekten başka bir yol yok. Emeklilik ikramiyesini de buna verdik mi kocaman bir “0” ile bitecek bir ömür. İçerde çalkalanıyor söylentiler. “Sendikadan istifa edelim”, hakikaten istifa edenler de var bu arada. Hesap yapmaya kalkınca çok da mantıklı. Ne katıyor ki sendika bize işverenin yanında onun da daha fazla sömürmesine izin verelim?

Kafamızda çok sorular var. Tüm sendikalar aynı mı? İşçiler birleşerek kendi haklarını alamaz mı? Sendika ağalığına bir son verebilir mi? 

 

Her sözleşme döneminde büyük büyük sözler verilir. Sonra patronu mutlu edecek bir sözleşme ile kalkılır masadan. Kriz dönemlerinde işçiden fedakarlıklar beklenir. Ücretsiz izne çıkarmalar, esnek veya yarı maaşla çalışmalar vs. İşçilere gelince bir çok kez yapılan ek protokoller, bugün bize gelince yapılamıyor. Sözleşme dönemini bekleyin deniliyor. ‘Alım gücümüz düştü, enflasyon arttı nerede bizim ek zammımız’ diyoruz. ‘Bekleyin’ diyor yetkililer. Asıl siz bekleyin, işçiler patlamaya hazır bir bomba gibi bekliyor şu an.”

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending