Bizimle iletişime geçin

İşçi Mesajları

Elif Çınar Yazdı: Euroserve’ün Kurumsallığı Hak Yiyerek Sürmeyecek

Yayınlandı

on

euroser

Kurumsal olduğunu iddia eden şu büyük sömürücü firmaları bilirsiniz. Bu sömürücü ve kan emici taşeron firmalardan birinde 3,5 yıl emek verdikten sonra istifa ettim. 

 

Ya ne diye 3,5 yıl durdun diyebilirsiniz. Hem işsizlik hem de ha bugün ha yarın maaşa iyileştirme yapacağız diyerek oyaladıkları için. Buna uydurdukları bir kılıf da var elbette. “Girdi maliyetlerimiz çok arttı, asgari ücret çok yükseldi yapabileceğimiz bir şey yok”. Size yükselen bu maliyetler biz ev geçindirecek emekçilere yükselmedi mi? Biz temel ihtiyaçlarımızı karşılayamazken, sizin her yıl karınıza kar kattığınız gün gibi ortada değil mi?

 

Bu yazıyı yazmaktaki amacım ise onları ifşa etmek. Sadaka değil, zam istedim. Vermediniz istifa etim. İstifa ettiğim günün akşamında kardeşimi (grup şirketlerinden birinde yeni işe başlamıştı) işten attılar. Neyin hırsı, neyin intikamı bu? Bu hangi vicdana, hangi karaktere, hangi iş etiğine sığar yahu? Kardeşimden ne istediniz? Başta çok üzüldüm, sinirlendim elbette. Ama şimdi bunun yerine çok övündükleri büyüklüklerinin altında yatan leş sistemlerini herkesin bilmesi daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

 

Gerçi biz onları taşeronu oldukları İstanbul’daki Koç Üniversitesi, Koç Üniversitesi Hastanesi ve İzmir’deki Marlboro işçilerinin mücadelelerinden tanıyoruz. Daha adını duyuramayan pek çok Euroserve işçisi olduğuna da eminim. Sesinizi duyurmak isterseniz elimden geleni de yapacağım. En büyük mottoları az işçiyle çok iş yapmak, hiçbir işçiye ne olursa olsun tazminat ödememek olan bu firmaları herkes tanısın, bilsin istiyorum. 

 

Maddi bir alacak sizin yasal zemininizde kalmamış olabilir. Ancak bize verdiğiniz manevi zararın karşısında sessiz kalacağımızı düşünemezsiniz. Zaten işçiler için her geçen gün artan işsizlik korkusuyla, katlandıkları sefalet ücretleri ve hak ihlallerinin altında da en çok bu manevi yük var. Bizi güçsüz sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz

 

Sizin sermaye düzeniniz varsa, işçilerin de birliği var.

İşçi Mesajları

Emrah Aydın Yazdı: Seçilmeli mi Seçmeli mi?

Yayınlandı

on

seçmeli-seçmelimi

Patron ve yandaşlarının tek amaçları çalışan emek verenlerin haklarını yemek ve sömürmek.

Temel sorunun baş mimari açık gözlüler yiye yiye bitiremediler. Bitiremeyecekler! İşçiler, emekçiler artık yalnız değiller ve yalnız olmayacaklar.

Bu yürüdüğümüz yolda tüm işçi ve emekçiler asla yalnız olmayacak.

DUR DUR KİM GELİYOR?KİM GELİYOR?
İŞÇİ VE EMEKÇİLER GELİYOR!

Continue Reading

İşçi Mesajları

Emrah Aydın Yazdı: Patrona Göre mi İşçiye Göre mi?

Yayınlandı

on

emryullah

İşçi emekçi önce hakkını bilmeli ve öğrenmeli.Öncelik sadece kendi değil. Sadakatli ve birlik olmalıdır. Emeğini sadece patronlara peşkeş çekmemelidir. 

 

İşçi emekçi haksızlığa uğramaktan başka bi suçu yok. “Fazla mesai yap!” derler. Yaparız. Başka şubeye git derler gideriz. 

 

Farklı bölümlerde çalıştırırlar. Yani sen 9 yıl sırtında taşı. Bir sefer sen binmeye çalış, her türlü muameleye maruz kalan yine sen olursun. Bu sebepten ötürü işçi emekçi kardeşler sizler benim. Ben de sizlerin sesi olmaya çalışıyorum. 

 

Hep birlikte bizi engelleyen bu duvarı yıkalım. Haklarımızı almak için pir olalım bir olalım. 

 

TEK YUMRUK TEK ZAFER İÇİN

Continue Reading

Analiz

Emrah Aydın Yazdı: Koltuk Sevdası ve Yaşam Mücadelesi

Yayınlandı

on

iscisi

Sonu bir türlü gelmeyen ve insanları hep bir şekilde kandırıp inandırabilen bir iktidar var karşımızda.

Bununla birlikte hayatımızla oynayan, hayatımızla oynatmayı seven insanlarımız da var tabii. Sorumluluk ve sahiplenme konusunda çok iyiyiz. Becerikliyiz ve çalışkanız. Başta aile ve iş sorumluluklarımız var. Her birimiz de bu sorumluluklarımızı yerine getirmede iyiyiz. Ancak bunları yaptığımız halde bile eksiklerimiz fazlasıyla var.

Açıkçası yöneten her kim olursa olsun önce sözler verir ve ardından o koltuğa oturduğu anda verdiği sözler çöp olur. Bir de milletin sırtından inmek nedir bilmezler.

Pek çok kişi de “Nasılsa insanlar alışık” diyip “önceki de zaten milletin sırtındaydı, biz neden olmayalım?” diye düşünüyor nedense. Ama son seçimlerden sonra vatandaşlar pişman oldu mu? Evet pişmanlar. Bunun belli olduğu yüzlerindeki ifadeden aşikar.

Şimdi durumu aksine çevirmenin tam zamanı aslında. Üreten işçi ve emekçiler ise yöneten neden işçiler ve emekçiler olmuyor? Her şeyi yapan işçi emekçi ise tabii ki de olabilir. Aile desen onlar geçindiriyor, iş desen onlar görüyor. Bunları yapan her şeyi yapar.

Tüm işçi ve emekçilere seslenerek şunu söylemek isterim; hak ve hakkaniyet için birlikte bu yola çıkmalıyız. Ben ve diğer işçi kardeşlerimle birlikte gelin bu oyunu bozalım. Yine, yeniden biz kuralım. Bu patronlara ve onlar gibi insancıklara nasıl güzel bir yaşam olur gösterelim. Cevabımızı mutlu ve birlikte yaşam ile verelim ki onlara çok güzel bir tokat olsun.

Yapılacak bir şeyin olmadığını düşünen, art niyetli ve kendinden başka kimseyi düşünmeyen insancıklar da var aramızda. Ama şimdi artık her şey değiştiği gibi yeni nesil de değişti. Öz neslimize güvensizliğimiz tecrübe ile sabit. Ancak yine de kötülüğün değil iyiliğin göstergesi olmak için çalışmamız gerekir. Yönetmeyi birbirimizden öğrenmemiz gerekir. Onları bertaraf etmek için bunu uygulamamız gerekir.

Üreten biziz, yöneten de biz olalım.

Continue Reading

Trending