Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Türkiye’den Irak’a çalışmaya giden işçiler dolandırıldı

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 7 7

Türkiye vatandaşı 28 işçi, çalışmak için gittikleri Irak’ın Kut şehrinde Al-Kawani isimli firma tarafından dolandırıldı. Vize sorunu nedeniyle şantiyeden çıkamadıklarını söyleyen işçiler, ücretlerini istedikleri için patron tarafından tehdit edildiklerini belirterek Türk Konsolosluğundan yardım istedi.

 

İşçiler adına Evrensel’e konuşan formen Hüseyin Demir, 24 Nisan’da Irak’ın Kut şehrine Irak Adalet Bakanlığının cezaevi inşaatında çalışmak için geldiklerini söyledi. Rakan Kamal Saber isimli Iraklı’ya ait Al Kawani isimli şirket ile sözleşme imzaladıklarını ve çalışmaya başladıklarını belirten Demir, firmanın 3 aydır kendilerine ödeme yapmadığını ve Irak’ta mahsur kaldıklarını söyledi. İşçiler yardım çağrısında bulundu.

 

Can güvenliklerinin olmadığını ve firma sahibi tarafından tehdit edildiğini belirten Demir, Türkiye Bağdat Büyükelçiliği yetkililerinden yardım istediklerini kaydetti. Kut’ta adeta esir kaldıklarını belirten işçiler Rakan Kamal Saber isimli firma sahibinin kendilerini ve Türkiye Bağdat konsolosluğunu tehdit ettiğini ileri sürdü. Çektikleri video ile yaşananları aktaran işçiler kamuoyuna ve yetkililere seslendi.

 

TOPLAM ALACAKLARI 150 BİN DOLAR

 

Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçiliği yetkileri ile telefon ile irtibat kurduklarını, elçiliğin kendileri ile ilgilenmesi için bir avukat görevlendirdiğini belirten mağdur işçiler, vize işlemleri ve çalışma izinlerinin firma tarafından yapılmadığını belirten işçiler vize sorunları nedeniyle şantiyeden dışarı çıkamadıklarını ve üç ay boyunca ücret alamadıklarından Türkiye’ye de dönemediklerini söyledi.

 

İşçiler adına konuşan formen Hüseyin Demir; “Toplam 150 bin dolar alacağımız var. Konsolosluğa durumu aktarıp yardım istedikten sonra firma sahibi tarafından tekrar tehdit edildik. Bana ‘Siz beni nasıl şikayet edersiniz, beni konsoloslukla mı korkutacaksınız. Onlara (konsolosluktakilere) ‘Ya siz bunları çıkarır ülkenize gönderirsiniz ya da ben çıkarmasını bilirim’ dedim.” dedi.

 

İŞÇİLER ÜCRETLERİNDEN DAHİ VAZGEÇTİ

 

Alacakları ücretten vazgeçmelerine rağmen sorunun çözülmediğini ve can güvenlikleri konusunda kaygılarının olduğunu ifade eden Demir, yardım çağrısını yineleyerek şunları söyledi: “Ben bütün devlet yetkililerimize, sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve siyasi partilere sesleniyorum. Bize yardım edin. 28 Türkiye vatandaşı hayati tehlikemiz var. Elçiliği arıyorum. Bugün sabahtan beri gelen giden araçların haddi hesabı belli değil. Arkadaşlarımın hepsini yemekhaneye topladım, korkuyorum.  Sözleşme var, her şey var. Konsolosluk benim paramı alamıyor.”

 

 

(Kaynak: Evrensel Gazetesi)

 

 

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending