Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Nusret’ten sömürü hikayeleri gelmeye devam ediyor: “Aylarca oyaladılar, istifaya zorladılar, tazminatımı gasp ettiler”

Yayınlandı

on

nusre

Geçtiğimiz hafta Nusret’te darp edilerek işten atılan bir işçi, şirkette yaşadığı haksızlıkları, baskıyı ve mobbingi sosyal medyadan açıklamıştı.

Nusret işçisinin kamuoyunda tepki toplayan açıklamalarından sonra restoran zincirinde çalışan bir başka işçi Koordinasyonumuza konuştu. Benzer bir sömürüye maruz kalan M.S.K., şirketten tazminatları gasp edilerek nasıl istifaya zorlandığını anlattı.

“SÖZLEŞMEDE 8 SAAT ÇALIŞILACAK YAZIYOR AMA BİZ 10-11 SAAT ÇALIŞIYORDUK”

Dünyaca ün kazanmış bir restoran olan Nusret’te çalışmanın başlangıçta kendisi için büyük bir hayal olduğunu ifade eden işçi “Nusret’e girmeyi başarmıştım ama her şey uzaktan göründüğü gibi değilmiş. Bunu bana hep söylerlerdi ama ben de ancak bunu ora(da)ya girince öğrendim (çalışmaya başlayınca anladim). Örneğin sözleşmede 8 saat çalışılacağı yazıyor ama biz bazı günlerde 10-11 saat çalışıyorduk. Fazla çalıştığımız süreleri İK’ya belirttiğimizde de bize paramızın çıktığımız zaman verileceği söyleniyordu. Fakat bir kuruş para alamadık.” şeklinde konuştu.

“AKŞAMLARI PATATES EKMEK YEDİĞİMİZ İÇİN CEZALAR YEDİK”

Nusret restoran zincirinin Türkiye’deki en yoğun şubelerinden birinde çalıştığını anlatan M.S.K., “Çok yoğun tempolarda, çok karmaşık yöntemlerde çalıştım. Hakkımız defalarca yenildi. Günde bir öğün yemek verildiği bile oldu. Akşamları patates ekmek yediğimiz için cezalar yedik, maaşımızdan ve tip’imizden (bahşişimizden) kesintiler oldu. Yöneticiler tarafından çok kez görevimiz olmayan işler yapmaya zorlandık.” dedi.

AYLARCA OYALADILAR, TAZMİNATINI GASP ETTİLER

Ayrıca şirkette sıklıkla torpil yapıldığını belirten işçi “Birinin herhangi bir müdürle arası iyiyse yükselirdi. Nusret’le veya kardeşleriyle tanışırsa torpili vardı, kolayca yükselirdi. Kendi bileğiyle çalışıp yükselen kimseyi görmedim bugüne kadar. Herkes yalakalık yaparak yükseliyor tabiri caizse.” dedi.

Yaşadığı sürecin kendisini hem maddi hem de manevi olarak yıprattığını söyleyen işçi “Aylarca hakkımı savunmak istedim. Aylarca Nusret Bey’i bekledim ve kendisine derdimi anlattığımda beni sürekli oyaladı. Gerçekten egosu tavan olan bir insan. Her gün oyaladı, oyaladı, oyaladı. Sonunda beni başından savdı. İçerde tazminatım vardı onu da alamadım. Bana ‘eğer sözleşmeni feshedersen tazminatını veririz’ diyerek mobbing yaptılar.” ifadelerini kullandı.

“SAVAŞACAĞIM”

M.S.K., sözlerine şöyle devam etti: “Bu süreçte yaklaşık 5-6 ay boyunca çalışmadım. Herhangi bir adalet kurumuna da başvurmadım. Çünkü ben tek, karşımda koskoca Nusret… Türkiye’de adaletin olmadığını biliyorum. Benim tutacağım avukattan ne olur? Üstüne bir de ben onlara tazminat veririm diye çekindim.

Fakat Nusret’te bunları yaşayan tek ben değildim. Farklı farklı arkadaşlarım şirkette bir sürü şey yaşadı. Tek olduğum için bir şey yapmıyordum ama şu an yalnız olmadığımı bildiğim için kendime güveniyorum. Artık bu işe yeter diyorum. Adalete başvurmayı düşünüyorum. En azından denemek istiyorum. Savaşacağım.”

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending