Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Türk-İş, Ocak ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını yayımladı

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 27

Türk-İş’in verilerine göre ocakta açlık sınırı 4 bin 249 TL’ye, yoksulluk sınırı 13 bin 843 TL’ye yükseldi. Ocak ayında gıda fiyatları aylık yüzde 3,71, yıllık yüzde 59,67 arttı.

Türk-İş, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasını yayımladı. Rapora göre ithalata bağımlılığı yüksek tarımsal girdilerdeki artışlar ve piyasadaki yüksek enflasyon beklentisi nedeniyle gıda fiyatları bu ay artmaya devam etti. 16 Aralık 2022’de Cumhurbaşkanlığında gerçekleşen basın toplantısında net yüzde 50 oranında artışla 4 bin 253 TL olarak ilan edilen yeni yıl asgari ücreti, yaklaşık 6 hafta sonra (yılın ilk ayında) dört kişilik hanenin sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlayan gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı ile aynı seviyeyi tekrar yakaladı.

AÇLIK SINIRI 4 BİN 250 LİRAYA, YOKSULLUK SINIRI 15 BİN LİRAYA DAYANDI

“Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 4.249,95 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 13.843,50 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 5.587,79 TL’ye yükseldi.

MUTFAK ENFLASYONU

Türk-İş’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Ocak 2022 itibariyle şu şekilde gelişti:

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 3,71 oranında gerçekleşti.

Son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 59,67 olarak hesaplandı.

GIDA ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞLARI

Türk-İş hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Ocak 2022 itibariyle gözlenen değişim -harcama gruplarına göre- şu şekilde oldu:

Süt, yoğurt, peynir grubunda;

Süt fiyatlarında Ocak ayının ilk haftasında promosyon indirimler yapılsa da ay sonunda, geçen ay olduğu gibi tekrar litrede 12 TL seviyelerine çıktı. Peynir ve yoğurtta geçen ay gelen yüksek zamları, bu ay raflarda görece daha az yer kaplayan markaların sınırlı fiyat artışları takip etti.

Et, tavuk, balık, kurubaklagil, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;

Dana kıyma, kuşbaşı et ve balık fiyatı az bir artış gösterirken kuzu kuşbaşı fiyatında %15’lik artış gözlemlendi. Balıklardan hamsinin fiyatı sabit kalırken diğer balık türlerinin fiyatlarında sınırlı değişimler gözlendi. Tavuk fiyatı sabit kaldı. Yumurtanın tanesi fiyat düşüşü ile 1,20 TL’ye kadar geriledi. Bakliyat ürünlerinden nohut ve yeşil mercimekte fiyat azalışları görüldü. Bunun yanında kırmızı mercimek ve kuru fasulyede -özellikle ithal olanlarda- bir miktar artış gerçekleşti. Bakliyat ürünlerinde son hafta itibariyle promosyon indirim gözlemlenmedi. Yağlı tohumlarda (sert kabuklu yemişler) ise sınırlı düzeyde bir fiyat azalışı tespit edildi.

Ekmek ve tahıllar grubunda;

Ekmeğin fiyatında bu ay bir değişim gözlemlenmedi. Diğer yandan, önümüzdeki aylarda simitle birlikte ekmek fiyatlarında da –yükselen girdi maliyetleri nedeniyle- artış olması ihtimali kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Bu harcama grubunda yer alan gıda kalemlerinden bulgurda fiyat sabit kalırken, pirinç, un ve irmikte az bir miktar fiyat artışı yaşandı. Dar gelirlilerin sıklıkla tükettiği makarnada artış %17 olarak gerçekleşti.

Taze sebze-meyve grubunda;

Taze sebze-meyve ortalama fiyatları bu ay yine artış gösterdi. İçerisinde lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklıların olduğu sebze kümesi ile maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin olduğu sebze kümesinde artış etkili oldu. Ortalama yurttaşın sofrasında ağırlığı görece yüksek olan patatesin fiyatında bu ay bir miktar düşüş yaşanırken geriye kalan sebzelerin ortalama fiyatları bir miktar arttı. Her zaman olduğu gibi pazarda sıklıkla bulunan ürünler temel alınarak hesaplama yapıldı. Bu ay sert geçen kışın etkisiyle tezgâhlarda çeşitlilik azalmaya başladı. 19 sebze ve 5 meyve olmak üzere toplamda temel 24 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;

Margarinin fiyatı sınırlı bir düzeyde artarken tereyağı fiyatında neredeyse artış olmadı. Ayçiçek yağı sabit kalırken zeytinyağında %11’lik bir artış oldu. Ancak raflarda ayçiçek yağı marka çeşitliliğinde azalış gözlemlendi.

Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden;

Siyah ve yeşil zeytin fiyatında değişim olmadı. Şeker, bal ve reçel fiyatlarında az miktarda artış gözlemlenirken pekmez fiyatındaki düşüş sınırlı oldu. Tuz fiyatı artarken baharatların ortalama fiyatı düştü. Çay fiyatı değişmedi. Ihlamurdaki fiyat düşüşü sınırlı oldu. Çeşitli salça markalarında indirim gözlemlendi”

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending