Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Tüm Bel Sen’den TİS açıklaması

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 6 2

TÜİK rakamlarının gerçek enflasyonla çeliştiğini ifade eden Tüm Bel Sen Dersim Şube Başkanı “Haklarımız için ayrımsız bütün kamu çalışanları olarak gücümüzü birleştirelim.” dedi.

 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) Dersim Şubesi, Tunceli Belediyesi önünde ağustos ayında başlayacak toplu iş sözleşmesi görüşmelerine (TİS) ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Tüm Bel Sen Dersim Şube Başkanı Mazlum Doğan okudu. Doğan, temmuz ayında verilen zamların ceplerine girmeden enflasyona yenik düşüp eridiğini ifade ederek “Haklarımız için ayrımsız bütün kamu çalışanları olarak gücümüzü birleştirelim, bölünmeyelim.” diye seslendi.

 

“ÜCRETLER ERİYOR”

 

TÜİK rakamlarının gerçek enflasyonla çeliştiğini ifade eden Doğan, “Çarşıda, pazarda, sokakta, markette yaşanan gerçek enflasyon oranında insanca yaşamaya yetecek bir maaş istiyoruz. Asgari ücretli emekli kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimler günden güne hızla eriyen ücretleriyle satın alma güçlerindeki düşüş devam ediyor. Vergi dilimleri, maaşlara yapılan zamları adeta bloke etmektedir. Sendikalı ya da sendikasız 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılıyor.” dedi.

 

ZAMLAR VE GETİRİLERİ

 

Kamu emekçilerinin 2022-2023 dönem toplu sözleşmeye gitme sürecinde yüzde 3’lük kısmının toplu sözleşmeden kaynaklanan yüzde 5,45 kısmının ise enflasyon farkı olarak “lütfedilen” yüzde 8,45’lik zamla karşılaştığını söyleyen Doğan “Üstelik haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapılıyor. Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikasına artık yeter diyoruz. Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmeli. Yerel yönetim iş kolu dahil olmak üzere ayrımsız bütün kamu çalışanlarına karşı bu sözün yerine getirilmesini hala bekliyoruz. Liyakatsiz atamalar durdurulsun istiyoruz.” dedi.

 

“DERHAL GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME MEKANİZMASI KURULMALI”

 

İtfaiye ve zabıta çalışanlarının sorunlarının çözüm beklemekte olduğunu belirten Doğan, “Bu alanlarda çalışanlar işleri hariç her işe koşturmaktalar. Bunun engellenmesi için meslek statüsünün tanımlanması yapılmalıdır. Teknik hizmet veren itfaiyeciler teknik hizmetler sınıfına alınmalı maktu mesaileri yeniden gözden geçirilmelidir. 4688 sayılı yasa TİS ve grev hakkını engellemektedir. Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla da oynamaya devam edeceklerdir.” dedi.

 

Uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkının engellenmemesi gerektiğini söyleyen Doğan “Derhal grevli toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir.” dedi. Doğan, “Ağustos ayında kamu TİS görüşmeleri başlarken, TİS masasını takip etmek için, güçlü bir TİS oluşturmak için, haklarımız için, ayrımsız bütün kamu çalışanları olarak gücümüzü birleştirelim, bölünmeyelim.” diye konuştu.

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending