Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Tophane’de Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü Önünde “İnsanca yaşama yeten asgari ücret” eylemi

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 2

“Sömürü, rant, talan, savaş düzenine karşı birleşelim! İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret için mücadeleye” şiarı ile mücadele çağrılarını ortak faaliyetlerle yürüten kurumlar İstanbul’da eylem gerçekleştirdi.

Tophane’de bulunan Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde yapılan eylemde insanca çalışmaya yetecek vergiden muaf asgari ücret talebi bir kez daha haykırıldı. Bileşen adına yapılan açıklamada asgari ücret görüşmelerinin işçi-emekçiler için müsamereden farksız toplantılar dizisi olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

“ ‘Rakam söylemek kolay, rakam vermemek bizim en büyük pazarlık gücümüz’ diyor bir mafya gibi binlerce işçinin alınterine çöken Türk-İş bürokratı Ergün Atalay.

Biz verelim rakamları;

Biz bu açıklamayı dün yazdık. Hesaplarımız dünü baz alıyor. Bu saatlerde bizlerin cebine giren biraz daha azalmış, soframızdaki ekmeğimiz biraz daha ufalmış olabilir. Asgari ücret bugün 5410 TL olsa, geçen seneye göre hiçbir zam yapılmamış oluyor. Bu sadece dolar karşısındaki erimedir, enflasyon bunun içinde değildir.

Biz verelim rakamları;

Hızınıza yetişip Kasım ayını dâhil edemedik. Ancak sadece Ekim ayında;

Doğalgaza yüzde 17

Elektriğe yüzde 15

Ekmeğe yüzde 25

Çiğ süte yüzde 46.8 zam geldi. Onlarca ürünlük liste çıkartmak mümkün ve üstelik bunlar yıllık artışları değildir bile.

Her asgari ücret zammı zamanı bize çay-simit hesabı yapanlar duysun; İstanbul’da 100 gr simit dün 3.5 TL oldu. 4 kişilik bir aile çay şöyle dursun, 3 öğün simit yese asgari ücretin yüzde 40’ından fazlasını simite veriyor.”

Asgari ücretin taban ücret olması gerekirken kayıtlı çalışanların en az yüzde 54’ünün asgari ücret aldığı belirtilen açıklamada şunlar vurgulandı:

“Asgari ücretten alınan vergi sıralamasında ilk 10 ülke arasındayız. Avrupa’da asgari ücretin en düşük olduğu iki ülkeden biriyiz. Son 10 yılda en fazla azalan asgari ücret bizimki”

Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın yaptırdığı ankete de değinen açıklamada şu denildi: “Anket yaptırmış efendiler. Utanmadan, yüzümüze baka baka işçiler ‘3.750-4.000’ lira istiyor diyorlar. Utanmadan güya işçi temsilcisi olanı ekliyor ‘3.850’ lira”Açıklama şu şekilde devam etti:


“Buradan açık çağrımızdır!Bu aşağılık kan emiciler, bu sermaye bekçileri, bu asalaklar bir sabah metrobüs duraklarına bizimle beraber gelsinler ve bağırsınlar “bize 3.750 yeter değil mi işçi kardeşlerimiz, daha fazlasını istememeliyiz değil mi?”.Hadi dayak demeyelim ancak öfkeyle karşılanmadıkları her dakika için asgari ücret için yüzde 10 indirim isteyeceğiz.Buradan seslenelim, işte bizler o öfkeli ama yer yer sokaklara taşsa da şimdilik büyük çoğunluğu izlemede olan milyonları örgütleyeceğiz.

Bugün bizlere bizim ürettiğimiz zenginliğin üzerinden bakıyorsunuz. Bugün bizlere fabrikasında kölece çalıştırıldığımız televizyonlardan sesleniyorsunuz. Bugün bizlerin karşısına mutfağında, tarlasında bizim çalıştığımız ama yiyemediğimiz yemeklerle dolu midenizle çıkıyorsunuz.”

“Fabrika fabrika, mahalle mahalle, sokak sokak, şantiye şantiye işçi-emekçilerin sesine ses katmaya, onları taleplerimiz etrafında örgütlemeye devam edeceğiz” denilen açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:

-İnsanca yaşamaya yetecek asgari ücret ve güvenceli çalışma istiyoruz!
-Asgari ücretten dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!
-Herkese iş ve gelir güvencesi sağlansın!
-Asgari ücret görüşmeleri halka açık yürütülsün!
-Düşük ücret yüksek vergi politikasından vazgeçilsin ve vergiler sermayedarlar için artırılsın. Karlarına kar katanlar krizin faturasını ödesin!”

“Asgari değil insanca yaşam”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganlarının sık sık atıldığı eylem 18 Aralık Cumartesi günü 17.00’da Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yapılacak işçi emekçi buluşmasının çağrısı ile sona erdi.

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending