Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Manisa Schneider Elektrik’te 22 işçi işten atıldı

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 23

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ve Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Schneider Elektrik fabrikasında 25 Ocak’ta 22 işçi işten çıkarıldı. 22 işçiden 3’ünün “gönüllü” olarak, 19’unun ise “düşük performans” gerekçesiyle işten çıkarıldığını söyleyen işçiler, sendikacıların ise duruma sessiz kaldığını söyledi.

Pandemide işten çıkarmaların yasak olduğu dönemde “gönüllü işten çıkış” dayatmalarına karşı çıkan işçiler, formenlerin baskısıyla karşı karşıya kaldılarını ifade etti. Gönüllü çıkış olmayınca patronun formenler aracılığıyla işçilere baskı yaptığını belirten işçiler, “Gönüllü çıkmazsan promosyon da alamazsın diyorlardı. O zaman 6 brüt artı 20 bin TL promosyon vereceklerdi. Bunu gayriresmi olarak dile getirdiler. Çoğu arkadaşımız bu durumu kabul etmedi. Bu kez içerideki işçilere ‘Bakın bunlar kabul etmezse siz çıkarılacaksınız’ denilerek bizleri karşı karşıya getirmeye çalıştılar” dedi.

İşçi, “Biz de ayda 4 yevmiye eksik alalım ama hiçbir işçi arkadaşımız işten çıkarılmasın dedik. Ücretsiz izinler devam etti, sonrasında ağustos ayında 3 tane arkadaşımız ‘düşük performans’ gerekçesiyle işten çıkarıldı” diyerek süreci anlattı.

“KÜÇÜLME DEDİLER, PERFORMANSI GEREKÇE GÖSTERDİLER”

Geçtiğimiz günlerde yeniden “Gönüllü işten çıkarmaların” gündeme geldiğini söyleyen bir başka işçi de “Bu kez 6 brüt artı 30 bin TL vereceklerini duyurdular. Yine 3 arkadaşımız ismini yazdırdı. Olabilir, biz bir şey demeyiz ancak 25 işçinin daha işten çıkarılacağını öğrendik” diye konuştu.

25 işçiden 3 işçi gönüllü olunca geriye kalan 22 işçinin de “performans” gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını belirten işçi, çoğunun ise ambar bölümünden olduğunu aktardı. İşçi, “Oysa hiç kimsenin daha önce almış olduğu bir performans uyarısı, disiplinsizliği ya da raporu yok. Tamamen kişisel sebeplerle” dedi.

Reklam

“Bize küçülme var deniliyor ancak işten çıkarmalara performans gerekçe oluyor” diyen işçi, “Şirketler küçülebilir, kabul ederiz ya da etmeyiz ama bizim TİS’te maddemiz var, ‘gönüllü çıkışta en son gelen ilk çıkar’ gibi. O bile uygulanmadı” diye ekledi.

“Bu kış, kıyamette ne yapacağız, nasıl geçineceğiz bilmiyoruz” diyen işçi sözlerine şöyle devam etti:

“Yeni ev almış bir sürü işçi mağdur oldu. Hepsi iş arıyor, işsizlik maaşı alacağım diyen de var, 3 çocuğu olan, evi kira olan da var. Zamlar ortada. Bir pazara gittim 200 TL harcadım, elim bomboş neredeyse. İçeride de hâlâ belirsizlik sürüyor. Sendikacılar da sessiz kaldı. Önce işçiler işten çıkarılmasın diye ücretsiz izne ikna ettiler ama işten çıkarmalara da göz yumuldu.” (Evrensel/Dilek OMAKLILAR)

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending