Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

KESK Edirne ve Batman’dan yürüyüşe başladı

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 6 14

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2 Ağustos’ta başlayan yaklaşık 4,2 milyon kamu emekçisi, 2,2 milyon emeklisinin aylıklarına 2022 ve 2023’te yapılacak zam oranlarının belirleneceği 6. Dönem Toplu İş Sözleşme (TİS) görüşmelerinde yapılan zam teklifinin revize edilmesi için Edirne ve Batman’dan Ankara’ya doğru yola çıktı.  

 

KESK, bugün iki şehirden başlattığı yürüyüşünü 20 Ağustos’ta Ankara’da tamamlayacak.

 

‘BU TEKLİFİN ADI SEFALET TEKLİFİDİR’

 

Sabah saat 10.00’da Edirne’de PTT önünde bir araya gelen KESK üyeleri, “İnsanca bir yaşam demokratik grevli toplu sözleşme için mücadeleyi birlikte büyütüyoruz” yazılı bir pankart açtı. Yürüyüş öncesi Edirne Saraçlar Caddesi’nde bulunan PTT önünde basın açıklaması yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TİS görüşmelerinde yapılan teklifin revize edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan bu teklifin adı sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir.” dedi. 84 milyonluk Türkiye nüfusunun 16 milyonuna açlık sınırının altında yaşadığını belirten Bozgeyik, “Yıllardır çocukların bile inanmadığı TÜİK enflasyonuna bağlanmış düşük maaşlar, sefalet ücretlerine dönüştü. Çalışanların neredeyse yarsının asgari ücrete mahkum edildiği, ucuz emek cennetine çevrilmiş bir ülkeye dönüştü. Sofrasındaki ekmeği küçülen, güvencesiz, angarya çalışmaya mahkum edilen hep bizler olduk. Karın tokluğuna, düşük maaşlarla,  sefalet ücretleri çalıştırılan hep bizler olduk. Dünyanın kıskandığını iddia ettikleri Türkiye’de, 84 milyonluk nüfusun 16 milyonuna açlık sınırı altında, 50 milyonuna yoksulluk sınırı altında bir yaşam düştü.” ifadelerini kullandı.

 

‘MAAŞ-ÜCRET ARTIŞLARIMIZDA ÇAY SİMİT HESABI YAPILDI’

 

İşçilerden kesilen peşin vergilerin yapılandırma ve af olarak patronlara aktarıldığını ifade eden Bozgeyik, “Bizim maaşlarımızdan, ücretlerimizden peşin peşin kesilen milyarca vergi; teşvik, yapılandırma ve af olarak sermayeye, patronlara aktarıldı. Yine bizim cebimizden alınanlar köprü, otoyol, havalimanı ve şehir hastanelerinin müteahhitlerine araç, yolcu, hasta garantisi olarak akıtıldı. Bizim maaş-ücret artışlarımızda çay simit hesabı yapıldı. Ama birilerine 3 maaş, 4 maaş verilmesinde hiçbir sakınca görülmedi.” şeklinde konuştu.

‘ASGARİ ÜCRETİN VERGİ DIŞI BIRAKILMASINI İSTİYORUZ’

 

TİS teklifinde taleplerini ileten Bozgeyik, “Hiçbir kamu emekçisi hanesi yoksulluk sınırı altında kalmasın diyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz.  Otomotiv sektöründe bile ÖTV indirimi yapılırken bordoluların maaşlarından, ücretlerinden peşin peşin kesilen gelir vergisinin her yıl daha fazla artırılmasına artık yeter diyoruz. Maaşımızın cebimize girmeden buharlaşmasına neden olan gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.” dedi.

 

‘TEKLİF 20 MİLYONU HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI’

 

Batman’dan yürüyen KESK üyeleri Diyarbakır’a vararak Diyarbakır Defterdarlık binası önünde açıklama yaptı. KESK Şubeler Platformu adına konuşan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Bozkurt, geçtiğimiz gün Kamu İşveren Heyeti’nin toplu sözleşme için verdiği teklifi açıkladığını ifade ederek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından paylaşılan söz konusu teklif, aileleri de kattığımızda 20 milyonu aşkın geniş bir kitleyi hayal kırıklığına uğratmıştır.” dedi. Edirne yürüyüşü kapsamında yarın ve ertesi gün KESK üyeleri, İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa ve Eskişehir’e uğrayacak. Batman’dan yola çıkan KESK üyeleri ise 19-20 Ağustos tarihlerinde Antep, Adana ve Mersin’e uğrayarak Ankara’ya varacak. KESK üyeleri uğradıkları her şehirde bildiri dağıtarak açıklama yapacak. Daha sonra otobüslerle bir diğer şehre doğru hareket edecek.

 

 

(Kaynak: Duvar Gazetesi)

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending