İzmir’deki Hugo Boss tekstil fabrikasında 17 yıl boyunca çalışan kadın işçi, hırsızlıkla suçlanarak Kod 46 ile işten atıldı. İşçi Kadın Meclisleri ve Tekstil-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada 8 Ocak’ta firmanın bulunduğu Ege Serbest Bölge önünde basın açıklaması yapılacağını duyuruldu.
İzmir İşçi Kadın Meclisi ve Tekstil-İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada Hugo Boss’ta yaşanılanların sadece bununla sınırlı olmadığı belirtildi. Hugo Boss yönetiminin sendikalı işçileri işten atarak anayasal haklarını gasbettiği, işçilerin hızlı çalışması, fazla mesai yapması için baskı uygulandığı ifade edildi. Uzun yıllardır çalışan işçilerin baskıyla istifa etmezse türlü bahanelerle tazminatsız işten atıldığı söylenen açıklamada, “Bir tişört 1000 TL’ye satılırken, işçilerin maaşı 4 tişört ücreti bile etmiyor.” denildi.
İzmir’de yapacakları basın açıklamasına çağrı yapan İzmir İşçi Kadın Meclisi ve Tekstil İş-Sen, Hugo Boss işçisinin hem kendisi hem de tüm işçiler için hakkını istediğini vurgulayarak “Bugün Hugo Boss’ta yaşananların dün Manisa Vestel’de, Çanakkale Dardanel’de ve nice iş yerinde yaşandı. Hayatın her alanında mücadele eden kadınlar; iş yerlerinde de haklarına sıkı sıkı sarıldı.” dedi. Açıklamada, tüm işçiler, kadınlar ve işçilerin mücadelesinin yanında olanlar 8 Ocak Cumartesi günü Ege Serbest Bölge Girişi’nde saat 13:30’da basın açıklamasına davet edildi.
İşçi Kadın Meclisi ve Tekstil-İş Sendikası’nın yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde;
İşçiye İftira Atan, Tazminat Ödemekten Kaçan Hugo Boss Hesap Verecek
İzmir’deki Hugo Boss fabrikasında 17 yıl boyunca çalışan kadın işçi, hırsızlıkla suçlanarak Kod 46 ile işten atıldı.
Hugo Boss’ta dikim operatörü olarak çalışan işçi, fabrikaya yeni gelen süpervizörün keyfi isteklerini yerine getirmediği için mobbinge maruz bırakıldı. Bir buçuk ay boyunca mobbing altında çalışan işçi, tazminatını alarak işten ayrılmak istediğini, iş aradığını ve biraz zaman istediğini söyledi. Ertesi gün işçi ayağını kırdı ve bir buçuk aylık iş göremez raporu aldı. İşçinin iyileşmesi ve tekrar iş başı yapmasının hemen ardından çalıştığı konum değiştirildi, “joker eleman” olarak çalıştırılmaya başlandı. İş başı yaptıktan birkaç gün sonra ise çantasında “Hugo Boss etiketli ürün olduğu” iddia edilerek hakkında tutanak tutuldu, savunması dahi alınmadan Kod 46 ile işten atıldı.
Hugo Boss, işçinin 17 yıllık kıdem tazminatını vermemek için açık bir patron oyunu oynuyor. Senelerdir çok uğraştıkları ama kaldıramadıkları kıdem tazminatına fiilen el koyuyorlar. İşçinin sırtından zenginleşen Hugo Boss patronları; sömürü koşulları altında fazla mesaiyle, düşük ücretlerle çalışıp 17 yılın sonunda meslek hastalıklarıyla baş başa kalan işçinin kıdem tazminatını vermek zorundadır.
Sömürü Serbest, Hak Aramak Yasak
22 yıldır İzmir’de faaliyet yürüten Hugo Boss’un namını “işçi düşmanı” olarak biliyoruz. İşçilerin türlü bahanelerle işten atılarak kıdem ve diğer haklarının gasp edilmesine ilk kez şahit olmuyoruz. Hugo Boss yönetimi, yıllardır fabrikadaki sendikalı işçileri işten atarak anayasal hakları gasp ediyor. Hugo Boss’taki koşullar, işçilerin anlattıklarına göre bununla sınırlı değil. İşçilerin hızlı çalışması, fazla mesai yapması için baskı uygulanıyor. Covid temaslısı olan işçiler, durumlarını bildirmelerine rağmen bir gün istirahatın ardından işbaşı yaptırılıyor. Fazla mesaiye kalmak istemeyen işçilere, zorla fazla mesai kağıdı imzalatılmaya çalışılıyor. İşçilerin çoğu aylık 22.5 saat olan fazla mesai saatini kat be kat aşıyor. Uzun yıllardır çalışan işçiler ise mobbing ile yüz yüze kalıyor. Daha önce hiç çalışmadıkları birimlere gönderilip “sen neden uyum sağlayamadın” deniyor. Bu uygulamalardan sonra ise “performans” dayatması gecikmiyor, düşük performans işten atma tehdidi olarak geliyor. İşçi baskıyla istifa etmezse türlü bahanelerle tazminatsız işten atılıyor.
İşte tüm bunlarla beraber Hugo Boss’un 2021 için kâr beklentisi 200 milyon euro olarak açıklandı. Dünyanın en büyük giyim markalarından biri olan Hugo Boss; tüm büyüklüğünü işçilere uyguladığı hızlı üretim baskısına, verdiği düşük maaşlara, el koyduğu tazminatlara, sendika düşmanlığına borçlu. Bir tişörtü 1000 TL’ye satan şirkette, bir işçinin maaşı 4 tişört ücreti bile etmiyor. Hugo Boss’ta 17 yıl çalışan bir işçi 3800 TL maaş alıyor.
İşçi Kadınlar Mücadele Edecek, Her Hakkını Alacak
İşçiler her iş yerinde ekonomik krizin sonuçlarıyla yüz yüze. Bugün Hugo Boss’ta yaşananlar dün Manisa Vestel’de, Çanakkale Dardanel’de ve nice iş yerinde yaşandı. Ancak özgürlüğü, eşitliği kazanmak için hayatın her alanında mücadele eden kadınlar; iş yerlerinde de haklarına sıkı sıkı sarıldı. Kadın cinayetlerini durduracağız diyerek her şehrin meydanında kol kola giren kadınlar, Vestel fabrikasının önünde “işçi kadınlar asla yalnız yürümeyecek” dedi. Şimdi Vestel’den Hugo Boss fabrikasına filizlenen bu mücadeleyi el birliği ile büyütelim. Fabrikalarda, atölyelerde, mağazalarda, marketlerde, bürolarda… Asgari ücretin belirlenmesi ardından işten atılan, düşük maaşlarla sigortasız çalışma dayatılan, iş bulamayan, geçim derdiyle özgürlüğünü eline alamayan milyonlarca kadınız, işçiyiz. Dünyadaki ve ülkedeki eşitlik mücadelesini, her iş yerinde büyütmeliyiz.
İzmir İşçi Kadın Meclisi ve Tekstil İş-Sen çağrısıyla 8 Ocak Cumartesi günü Ege Serbest Bölge Girişi’nde saat 13:30’da yapacağımız basın açıklamasına başta Hugo Boss’ta çalışan işçi arkadaşlarımız olmak üzere tüm işçileri, tüm kadınları ve işçilerin mücadelesinin yanında olan herkesi davet ediyoruz.
- Hugo Boss işçisinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenecek.
- Hugo Boss hırsızlık iftirasından vazgeçecek.
- Hugo Boss sendika düşmanlığına son verecek.
İşçi kadınlar asla yalnız yürümeyecek.
İşçilerin birliği patronları yenecek.