Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

İşçi Emekçi Birliği: Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim!

Yayınlandı

on

IMG 8892 scaled

Cevahir Alışveriş Merkezi önünde yapılan basın açıklaması saat 17.00’de başladı. 2021 Ekim ayında yapılan yüzde 50 zammın daha Şubat gelmeden buharlaştığı ifade edilen açıklamada; geçinememek, barınamamak ve güvencesiz çalıştırılmanın tüm emekçi kesimlerinin yakıcı sorunları olarak açığa çıktığı vurgulandı.

“Bize lazım olan bunlara karşı nasıl mücadele edeceğimizdir. Çünkü açıktır; Bu bir kötü yönetim değil, yanlış ekonomi politikası değil. Bu bilinçli bir tercih.” diyen İşçi Emekçi Birliği bileşenleri tüm işçi ve emekçilere birlik, örgütlenme ve mücadele çağrısı yaptı.

“BU MASADAN İŞÇİLER EMEKÇİLER LEHİNE BİR ŞEY ÇIKMAYACAKTIR!”

Açıklamayı İşçi Emekçi Birliği Dönem Sözcüsü Kutay Soybil okudu. Soybil, Meclis’teki bütçe görüşmelerinde masanın bir bacağında patronların, bir bacağında sözde işçi temsilcisi Türk-İş bürokratlarının, bir bacağında ise patronlardan yana devlet görevlilerinin olduğunu ifade ederek “Bütçenin yüzde 85’i biz emekçilerin cebinden çıkmaktadır. Cengiz’inden Sabancı’sına, Kalyon’undan Koç’una, tüm sermayedarların vergi borçları sürekli silinmektedir ancak bizim sırtımızdan kepçeyle alınan vergilerin görüşüldüğü bütçede “çocuklarımıza okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin” teklifi reddedilmiştir. İşte bunlar bizim asgari ücretimizi belirleyecek masadadır. Bu masadan işçiler emekçiler lehine bir şey çıkmayacaktır!” dedi.

Soybil, şöyle devam etti:

“Kendi kaderimizi elimize almak için örgütlenmezsek, birleşip, mücadele etmezsek bu ucuz tiyatro sahnesini dağıtamayız.


Bizim elimizde hayatı yaratan, üretimden gelen gücümüz var. Bu gücü örgütlü mücadeleyle buluşturup ücretli kölelik düzenini bertaraf edebiliriz.


Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşirsek;
İnsanca yaşam açlık-yoksulluk sınırıyla ölçülemez!

 

Yoksulluk sınırı Ekim ayında 24 bin 185 liradır. Nüfusun 51 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Milyonlarca insan asgari yaşama mahkûm edilemez, insanca yaşamaya yetecek ücret herkesin hakkıdır.

Asgari ücreti işçi düşmanı bir komisyon belirleyemez!



İşçilerin büyük çoğunluğunu ilgilendiren bir ücrette işçi sınıfının söz ve eylem hakkı olmalı, asgari ücret grevli toplu sözleşme kapsamına alınmalıdır.

 

İşçi sınıfını savunan her türlü örgütlülükle, sendikalarda, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, hayatın olduğu her yerde, komiteler-meclisler-birliklerde örgütlenerek, grevlerle, direnişlerle, insanca yaşanacak bir ücreti biz belirleyebiliriz.

 

Eğitim, sağlık, barınma en temel insan hakkıdır ücretli olamaz!
Gıda, giyim, su, elektrik, doğalgaz harcamaları insanî ihtiyaç oranında ücretsiz karşılanır!

 

Geçtiğimiz kış elektriği, doğalgazı kesilen abone sayısı 4.5 milyondur. Geçilmeyen köprülere, gidilmeyen havaalanlarına, ödenmeyen şirket kredilerine ayrılan ödenek bizlerin parasıdır. Temel insanî ihtiyaçlarımızı ücretsiz alalım!

 

İş ve gelir güvencesi olmayan kimse kalamaz!

 

Esnek, güvencesiz, kuralsız çalıştırmalarla çalışma saatleri her geçen gün artmaktadır. 12-14 saatlere varan mesailer hem işçileri düşük ücrete hem de işsizliğe mahkûm etmektedir. Ücretlerin azalmadan iş saatlerinin azalması, işsizliğin ortadan kaldırıldığı, herkese gelir güvencesinin sağlandığı bir hayat mücadeleyle mümkündür.

 

Vergi aldatmacasına son!

 

Sermaye sahipleri sürekli bir şekilde vergiden muaf tutulurken, bizlerin maaşı vergi dilimlerinden kesintilere uğramaktadır. Asgari ücret -adı üstünde en asgarisidir, en azıdır- alanlar, gelir vergisinin hiçbir dilimine giremez. Tüm ücretli çalışanlardan dolaylı, dolaysız tüm vergilerin alınması durdurulmalıdır. Vergiler halkı sömüren sermaye sahiplerinden alınmalıdır.

 

Emekli maaşları da dâhil hiçbir ücret asgari ücretin altında olamaz!

 

Açlık sınırı 7.425 TL iken emekli aylıkları 3500 TL civarındadır. 25 yıl, 30 yıl çalışırken sömürüldükleri yetmiyor gibi emekli olduktan sonra da emekliler ölüme terkedilmektedir. Asgari ücret, bir insanın alabileceği en düşük ücrettir ve bugün artık toplumun tamamını ilgilendirmektedir. Emekli aylıkları, asgari ücretin altında kalamaz.

 

Çocuklarımız okullarda aç kalamaz, en az bir öğün ücretsiz yemek!

 

Açıklanan enflasyonla, hissedilen, gerçek enflasyon arasında 5 kat fark vardır. Geçtiğimiz yıl sadece elektrik ve doğalgaza toplamda 9 kez zam gelmiştir ancak ücretler aynı oranda artmamıştır. Milyonlarca çocuğumuz okula aç gidip aç dönmektedir. Sermaye sahipleri doysun diye çocuklarımızın açlığına izin vermeyelim.

 

Bu düzen, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete dayanır ve sermaye sınıfının çıkarına hizmet eder. İnsanca yaşanacak ücret de dâhil bizim sorunlarımızı çözecek olan işçi, emekçilerin kendi iktidarıdır.

 

Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim!
İnsanca yaşanacak bir hayatı kendimiz kuralım!”

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending