Market işçisinin avukatı tarafından hazırlanan dilekçede, müvekkilinin 2013-2015 yıllarında en son mağaza sorumlusu olarak davalı nezdinde çalıştığı, iş akdinin 50 kuruş tutarındaki krakerin kasada fişinin kesilip paranın ödenmemesi gerekçe gösterilerek feshedildiği belirtildi.
Çalışana, diğer mağaza sorumlularından da az ücret ödenerek eşit işe eşit ücret kuralının ihlal edildiği kaydedilen dilekçede, normali aşan çalışmaları olmasına rağmen ücretleri ödenmediği için kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazladan çalışma, haftalık tatil, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili talep edildi.
Davalı tarafın verdiği dilekçede de 4857 sayılı yasa uyarınca iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiği, davacının 50 kuruş tutarındaki ürünün fiyatını kasadan ödemeden geçirdiği, bununla ilgili savunmasının istendiği ancak davacının savunma vermekten kaçındığı aktarıldı.
Dilekçede, “Davacı vardiya usulü çalıştığı için, fazla mesai yapılması durumunda ertesi hafta denkleştirme usulüne göre daha az çalıştırılmıştır. Ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ödenmiştir. Hafta tatillerinin kullandırıldığı, davacının mağaza personeli olduğundan ücret farkı alacağının bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir” ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır 3. İş Mahkemesi, işçinin açtığı davada, işvereni 35 bin 888 lira 490 kuruş tazminata mahkum etti.
Gerekçeli kararda şunlar yer aldı:
“Davacının, davalı taraf yanında belirtilen tarihlerde çalıştığı, davalının iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığından, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Davalı, davacının yıllık izinlerini kullandığını, izin defteri, eş değer bir belge ile bedelinin davacıya ödendiği yazıldığını ispat etmediği için davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı ve davalının bilirkişinin belirlediği yıllık izin ücretinden sorumlu tutulmuştur.”
(Kaynak: NTV Haber)