Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

BEDAŞ: Borcunu ödemeyen çiftçilere elektirik yok

Yayınlandı

on

bedas site

Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak’a enerji dağıtan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Atalay, bölgede borcunu ödemeyen çiftçilere artık elektrik vermeyeceklerini belirterek, “Borcunu ödemeyen çiftçilerimizi uyarıyoruz şimdiden ekin ekmeyin, bizim size elektrik verecek gücümüz artık yok” dedi.

Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Atalay, Genel Müdür Yaşar Arvas ve Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş. (DEPSAŞ) Genel müdürü Murat Karagüzel, çevrimiçi toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Atalay bölgedeki altı ilde, 6 milyon insan ve 2 milyon 100 bin aboneye enerji dağıtan Türkiye’deki 21 şirketten biri olduklarını ve nüfus oranına göre enerji tedariki yapan ikinci büyük şirket olduklarını söyledi.

Geçen yıl 6 ila 21,5 milyar kilowat saat enerji tedariki yaptıklarını, bu yıl bu oranın 24 milyar kilowat saat olduğunu söyleyen Atalay, şöyle konuştu:

“Biz özelleştirme ile alırken bölgedeki kayıp-kaçak oranı yüzde 76 idi, şimdi bunu yüzde 46’ya düşürdük. Türkiye’de toplam yaklaşık 12 milyar kilowat saat enerji tarımsal alanda kullanılırken, bunun yarısı bizim bölgemizde kullanılıyor. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’de bu yıl ciddi kuraklık yaşandı. Enerji çekiminde yüzde 31 oranında bir artış söz konusu oldu. 2 bin 800 olan çalışan sayımızı biz, 7 bin 500’e çıkardık. Çalışanlarımızın yüzde 98’i bölge insanından oluşuyor. Bölgedeki elektrik tüketimi Türkiye ortalamasının 2,4 katından fazla. Türkiye’nin ortalama kayıp-kaçak oranı yüzde 11 iken bölgede bu oran maalesef yüzde 46’dır. Biz, önümüzdeki yıldan itibaren yıllık ortalama 1 milyarlık yatırım yapacağız. Türkiye genelinde tahsilat oranı yüzde 99 iken bölgede ancak tahsilatın yüzde 91’ini alabiliyoruz. Bölgede 900 bin aboneyi dönüştürdük ve yüzde 15 civarında kaçak kayıp yakaladık.”

“BORCUNU ÖDEMEYEN ÇİFTÇİ BOŞUNA EKİN EKMESİN”

Atalay, bölgede enerjinin yüzde 35’inin tarımsal sulamada kullanıldığını, Mardin’de 6 bin 500 çiftçinin bulunduğunu ve 2019’dan beri sadece 600-700 çiftçinin elektrik borcunu ödediğini vurgulayarak, “Yüzde 90’ı kullandığı elektriğin bedelini ödememiştir. Mısır eken bir çiftçi günde ortalama 20 saat elektrik kullanıyor. 90 günde 270 bin kilowat saat enerji tüketiyor. Buradan çiftçilere sesleniyorum, borcunu ödemeyen çiftçilere elektrik vermeyeceğiz. Borcunu ödemeyen çiftçi şimdi boşuna ekin ekmesin. Damlama sulama ile enerjinin yarısı kadar tasarruf edilebilirken ve hasılatta yüzde 40 artış yaşanırken, çiftçilerimizin vahşi ve sallama sulama yöntemlerinden vazgeçmesi gerek” dedi. (YOL TV)

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending