Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Urfa Uğur Teksil işçileri, patron Hayri Uğur’un verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek yeniden direnişe başlıyor: “Eğilmeyen başı asla ezemezsiniz”

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 11

DİSK Tekstil Sendikası’nda örgütlenmelerinin ardından işten atılan ve direnişleri sonucu işe geri alınan fakat sendikanın patronla işbirliğinin ardından tekrar işten çıkarılan Uğur Tekstil işçileri, direnişe yeniden başlayacaklarını duyurdular.

İşçiler 16 Mart günü fabrika önünde yapacakları açıklamayla eylemlerine yeniden başlayacaklarını duyurdu, bir aylık eylem takvimlerini açıkladı.
Patron Hayri Uğur ve ortağı Servan Zenderlioğlu’nun bir süre önce yaptıkları basın toplantısına yanıt veren işçilerin basın toplantısına, Emek Partisi ve TİP Urfa il yöneticileri de katılarak destek verdi.

‘SENDİKALI OLDUĞUMUZ İÇİN İKİ AYDA İKİ KERE İŞTEN ATILDIK’

İşçilerin hazırladığı basın açıklamasını Suphi Şahinalp okudu.
Uğur Tekstil patronu Hayri Uğur ve ortağı Servan Zenderlioğlu’nun bir süre önce yaptığı basın toplantısındaki iddialarına yanıt veren Şahinalp, 18 Kasım 2021 tarihinde sendikalı oldukları için 97 işçinin işten atıldığını, jandarma zoruyla fabrikadan çıkarıldığını, işçilerin isimlerinin organize sanayide bulunan fabrikalara verilerek iş bulmalarının engellendiğini hatırlattı.

Uluslararası sendikanın çabasıyla fabrikanın üretim yaptığı Zara’nın sürece dahil olması sonucunda Hayri Uğur’un 18 Şubat 2022 tarihinde taahhütname imzalayarak işten atılan 97 işçinin 15 gün içinde işe geri alınacağını açıkladığını anımsatan Şahinalp, işsiz kaldıkları süre içindeki ücretlerinin ödeneceği sözü verildiğini belirtti.
21 Şubat günü Hayri Uğur’un çağrısıyla fabrikada işten atılan işçilerin katılımıyla bir toplantı yapıldığının bilgisini veren Şahinalp, bu toplantıda atılan işçilerin tamamının işe alınmayacağını, işçilerin işten atıldıkları süre içerisindeki ücretlerinin yarısının ödeneceğini söyledi.
Toplantıda, 15 gün içerisinde işçilerin işe alınacağı sözü verilmesine rağmen, patron yetkilisi kısa bir süre sonra işçileri arayarak işe dönmek için açtıkları davadan vazgeçmemeleri durumunda işe dönemeyeceklerini bildirdi.
“PATRON SÖZLERİNİ TUTMADI”
Sendikal davayla işe iade davasını bir arada açtıklarını, vazgeçmeleri durumunda sendikal tazminat haklarını kaybedeceklerini ve mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalacaklarını aktaran Şahinalp, “Bize mahkeme masraflarını karşılayacaklarına söz verdiler ama davasını geri çekip iş başı yapan Ali Taş’a da söz vermişlerdi Ali Taş icralık oldu” diyerek patronun yalan söylediğini ifade etti.
Patronun atılan işçilerle yaptığı toplantıdan bir gün sonra basın toplantısı düzenleyerek kendini temize çıkarmaya çalıştığını, atılan işçilerin işe alındığını ve işten atıldıkları süre içindeki ücretlerinin ödendiğini söylediğini belirten Şahinalp, “Ama yaklaşık 25 gün geçmesine rağmen ne bizim sigorta girişlerimiz yapılmıştır ne de şirkete vermiş olduğumuz maaş hesaplarımıza 1 kuruş para yatırarak mağduriyetimizi gidermiştir” diyerek patronun yalan söylediğine dikkat çekti.
Açlığa mahkum olan işçilerden 30’unun işe iade davalarını çekerek işbaşı yaptığını fakat fabrikada, mobbing ve baskıya maruz kaldığını aktaran Şahinalp, patronun işçilerin mağduriyetini gidermiş gibi gösterip kendini iyi patron “hayırsever iş adamı” gibi lanse ederek algı operasyonu yaptığını vurguladı.
‘EĞİLMEYEN BAŞI ASLA EZEMEZSİNİZ’
İşten atılan işçiler adına patrona seslenen Şahinalp, “Karşınızda hak aramasını bilmeyen, cahil koyun sürüsü yok artık, patronların sürekli olarak söylediği bir şey var ‘bu işçileri birileri yönlendiriyor, birileri kışkırtıyor’ diye. Biliyoruz, patronlara göre ve patronla işbirliği yaparak bizi satan sarı sendikacılara göre işçiler kendi başına kendi iradesi ve aklıyla hak talebinde bulunmazlar, mücadele edemezler! Eğer işçiler bir hak mücadelesi veriyorsa mutlaka birileri onları kışkırtıyor ve yönlendiriyordur! Çünkü onların gözünde biz işçiler bir koyun sürüsüdür! İşçilerin kendi aklı ve iradesi yoktur! Onlar bir haksızlığa itiraz edemezler! Sermaye sınıfı şunu çok iyi bilmelidir ki eğilmeyen bu onurlu başı asla ezemeyeceksiniz, boynumuzu koparabilirsiniz ama asla ip takıp çekemeyeceksiniz” diye konuştu.
‘TARİHE SATILMIŞ SENDİKACILAR OLARAK GEÇECEKSİNİZ’
Şahinalp; Uğur Tekstil fabrikasında DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan ve yöneticilerinin patrondan yana tutum aldığını, mahkemede patronun şahitliğini yaptığını söyleyerek “Bizler haklı ve onurlu bu mücadelemizin sonunda yenilsek bile adımız tarihe işçi düşmanlığına, işçi kıyımına karşı hakları için sonuna kadar direnen Uğur Tekstil işçileri olarak geçecek. Ama siz kazansanız da aslında çoktan kaybettiniz. Adınız tarihe sendikalı oldukları için işçileri toplu halde jandarma zoruyla işten atan patron, kendi üyesi işçileri masa başında satarak patronla işbirliği yapan, mahkemede işçilere karşı patronun şahitliğini yapan alçak, onursuz ve satılmış sendikacılar ve onların tarafını tutanlar olarak geçecek.” ifadelerini kullandı.
Uğur Tekstil patronunun işçilere verdiği sözleri tutmadığını, Zara markasının sorunlar çözülmüş gibi Uğur Tekstil ile çalışmaya devam ettiğini belirten Şahinalp, “Bundan dolayı bugünden itibaren yapacağımız eylemler sadece Uğur Tekstil’e karşı değil, bu fabrikaya Zara’ya üretim yaptığı için bize yapılan bütün haksızlıklardan ve hak ihlallerinden sorumlu olduğu için Zara markasına karşı da yapılacaktır” uyarısında bulundu.
TALEPLERİNİ SIRALADILAR
Üç madde halinde taleplerini sıralayan Şahinalp, “İşten atılan bütün işçiler koşulsuz işe alınacak ve dışarıda kalan bütün işçilerin işe girişi ve sigorta girişi aynı gün yapılacak. Sendikal tazminat davalarından feragat etmemiz isteniyorsa, öncelikle bütün mahkeme ve avukat masrafları işveren tarafından karşılanacak ve bu konuda yazılı güvence verilecek. Hayri Uğur’un imzaladığı taahhütnamede de söz verdiği gibi işsiz kaldığımız sürelerin ücretinin tamamı ödenecek. Şu ana kadar geçen sürenin asgari ücrete göre yarısı bile etmeyen 8 bin lirayı kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi.
Bu üç maddeyi içeren protokol imzalanmadığı durumda eylemlerine yeniden başlayacaklarını söyleyen Şahinalp, Uğur Tekstil işçileri olarak ilk eylemlerini 16 Mart Çarşamba günü fabrika önünde gerçekleştireceklerini duyurdu. 20 Mart Pazar günü Diyarbakır’daki Zara önünde eylem yapacaklarını ve boykot çağrısında bulunacaklarını açıklayan Şahinalp, sonraki günlerde Uğur Tekstil’in Mersin’deki merkezi, Mersin ve Adana’daki Zara mağazaları, Zara’nın İstanbul’daki Türkiye Ofisi önü, Uğur Tekstil patronu Hayri Uğur’un evinin önünde eylemler yapacaklarını söyledi. Şahinalp son olarak Mart ayının sonunda Meclis’teki siyasi partilerle görüşeceklerini ve basın toplantısı düzenleyeceklerini açıkladı.

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending