Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

THY çalışanı: 2500 çalışan işten çıkarıldık

Yayınlandı

on

IHKcanvaSITE

Covid-19 pandemisi kapsamında uygulanan Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile işten çıkarma yasağının sona ermesiyle birlikte havacılık sektöründe işten çıkarmalar başladı. Türk Hava Yolları, işe geri dönüş için protokol kurallarını kabul etmeyenlerin işine son verilmesi kararı alındı.

 

T24’ten Adil Ergin Bağcı’ya konuşan bir THY çalışanı, işe geri dönüş için protokolü kabul etmeyenlerin işine son verildiğini, kendisi ile birlikte yaklaşık 2500 çalışanın işten çıkarıldığını belirtti.

 

Durum hakkında bilgi veren çalışan, “Protokol ile bizi baskı altında bırakarak ‘işten atılacağımız’ korkusuyla manipüle ettiler. Kabul etmeyince iş akdimize son verdiler. Kredilerimizi ödeyemiyoruz. Herkes arabalarını sattı. Önce maaşları yarı yarıya düşürdüler, sonra da protokolü kabul etmeyince işten çıkardılar. Hepimiz perişanız” dedi.

 

İŞTEN ÇIKARILANLARA MESAJ GÖNDERİLDİ

Habere göre işten çıkarılan personele kurum tarafından şu mesaj gönderildi:

 

“Küresel Covid pandemisinin yarattığı zorlayıcı ekonomik nedenlerden dolayı, 01.09.2020 tarihinden geçerli olmak üzere tüm çalışanlarımızın maaşları yeniden düzenlenmiştir. Dolayısıyla iş sözleşmelerinde önemli değişikliklere neden olmuştur.

 

Bu düzenlemeye ilişkin olarak yetkili İşçi Sendikası ile ’26. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin Küresel Covid-19 Pandemi Koşullarına Uyumuna İlişkin Protokol’ konusunda karşılıklı mutabakat sağlandı.

 

‘Maaş Güncelleme Bildirimi’ konulu ekli belge tarafınıza gönderilmiştir ve yasal süre içinde yazılı onayınız istendi.

 

Geçerli ve mücbir sebeplerden kaynaklanan esaslı değişikliği onaylamadığınız için, 01.07.2021 tarihinden itibaren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca iş sözleşmeniz kıdem ve ihbar tazminatı ile feshedilmiştir.”

 

TAZMİNATLI ŞEKİLDE İSTİFA ETMİŞ SAYILACAKLARI SÖYLENDİ

İşten çıkarılan çalışan, “Pandemiden önce yaklaşık 8 bin lira net maaş alıyordum. Üçüncü ayda ikramiye oluyor ve 3 ayda 11 bin lira şeklinde alıyordum. Eylül 2020 tarihinde bize atılan mailde kabin maaşlarının yüzde 30, kokpit maaşlarının yüzde 50 belirsiz süreyle düşürüleceği, kabul etmezsek ihbar ve kıdem tazminatlarımız verilerek işten istifa etmiş sayılacağımız belirtildi. Ben bunu kabul etmedim, süresiz ücretsiz izne çıkarıldım. İşten çıkarılma yasağı bittiği bugün iş akdime son verildi. Tazminatımın da 6 gün içinde ödeneceği mail yoluyla iletildi” ifadelerini kullandı.

 

Çalışan “Bizi baskı altında bırakarak ‘işten atılacağımız’ korkusuyla bizi manipüle ettiler. İmzalamayanlar da işinden oldu” diye konuştu.

 

Kokpitten bir çalışan ayrıca protokolü kabul etmeyen yabancı pilotların iş akdinin fesh edilmediğini ve tekrardan işe çağrıldığını fakat protokolü kabul etmeyen Türk vatandaşı pilot ve kabin personelinin işten çıkarıldığının bilgisini verdi.

 

İşten çıkarılan bir THY pilotu da “Yabancı pilotlar, kira ve kolej yardımı adı altında binlerce avro fazladan maaş aldıkları ve daha iyi çalışma koşullarında olmalarına rağmen tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.

 

THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI “GERİDE KİMSEYİ BIRAKMAYACAĞIZ” DEMİŞTİ

 

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, 2021’in ocak ayında verdiği röportajda işten çıkarmalarla ilgili “Dünya genelinde şirketler işten çıkarma yaparken THY, ‘geride hiç kimseyi bırakmamak’ sözünün tam anlamıyla hakkını verdi. Bu süreçte çalışma arkadaşlarımızın tamamıyla yola devam edebilmenin tercihini yaptık. Bu tercihimizi kriz bitene kadar değiştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending