Taşeron Belediye İşçileri Birliği tarafından yayınlanan açıklamada “Artık yüz binlerce şirket işçisi çıplak gerçeği görüyor ve buna itiraz ediyor. 696 sayılı KHK ile getirilen düzenleme taşeronluk sistemini ortadan kaldırmamış, yeni hak kayıpları yaratmıştır.” denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Sözde değil özde kadro istiyoruz
Büyük vaatlerle parlatılan “Taşeron İşçilere kadro veriyoruz” yaygarası üzerinden 4 yıl geçti.
Belediye şirket işçisi, bu zaman zarfında, gördük ki ortada kadro değil kocaman yalanlar var.
Anladık ki, kadro bir yana, bir şirketten bir başkasına transfer edildik.
“Sendikalı olacaksınız, iş garantiniz olacak, özgür toplu sözleşmeniz olacak ve haklarınız bugünden daha iyi olacak” safsatalarının parıltısı erken döküldü.
Zorba 696 sayılı KHK’yı çıkarıp bizi bir gecede, o şirketten diğer şirkete sürükleyen siyaset mekanizmasının asıl amacı, ücretlerimizin düşmesi, emeğimizin gasp edilmesiymiş.
Ve öyle de oldu.
2018’den sonra 2 yıl Toplu İş Sözleşmesi yapamadık. Bu 2 yıl % 4+4’e mahkum edildik. Bu arada asgari ücret bu iki yılda %26 ve %21 oranında arttı. Aradaki fark biz işçilerin cebinden çıktı.
Gelinen noktada, KHK ile geçişten önce asgari ücretin %100’ü ile çalışan işçi bugün 8.500 TL alması gerekirken neredeyse asgari ücret düzeyinde ücret almaktadır.
Oysa 696 Sayılı KHK 900 Bin işçi için çıkarılmış 450 Bin Hastane İşçisi 4/D kadrosuna geçirilirken 450 Bin belediye işçisi 4/A Kadrosunda bırakılmıştır.
Bırakılmıştır diyoruz çünkü 4/D ‘ye geçseydik sendikalar yetki kaybı yaşayacak ve aidat ücretleri ellerinden gidecekti.
Söyle Bakarsak durum net olarak çıkacak aslında
Mesela KHK ile (4/D) Kadrosuna geçen hastane çalışanları 2850 ₺ asgari ücret alırken, hükümet ile Türk-İş arasında imzalanan sözleşmeyle ikramiye, yol, yemek dağıtılmış haliyle 9.000 ₺ maaşlar almışlar ve aşırı enflasyondan dolayı Hükümetin memurlara da yaptığı % 2,5 refah payından da yararlanmıştır.
Oysa Aynı KHK ile geçen biz belediye işçileri
- Belediyede ki personellerin çoğu şuan asgari ücret ile çalışmaktayız
- Aşırı enflasyon kaynaklı refah payını alamıyoruz
- Devletin taşerondan kadroya geçen 4/D’li personele ödediği Devlet İkramiyesi’nden yararlanamamaktayız
- Siyasi kurum olması hasebiyle her zaman işten atılma korkusuyla çalışıyoruz
- Belediyelerdeki keyfiyet sebebiyle çoğu şirket personeli Sosyal ve Mali Haklardan yararlanamamakta ve mobing uygulanmakta
KHK’yı çıkaranlar ve dayatanlar çok soğukkanlı bir şekilde, yıllar içinde ücretlerimizin erimesi, emeğimizin ucuza iş görmesini planlamışlar. Ve ne yazık ki bunu başardılar.
Sendikalar bu aşağı gidişin önüne geçmediler.
Artık yüz binlerce şirket işçisi çıplak gerçeği görüyor ve buna itiraz ediyor. 696 sayılı KHK ile getirilen düzenleme taşeronluk sistemini ortadan kaldırmamış, yeni hak kayıpları yaratmıştır.
Bu kötü gidişata dur demeliyiz.
Hangi siyasi partiye, hangi sendikaya üye olursak olalım, kimliğimiz ne olursa olsun ortak sorunlarımız ve çıkarlarımız etrafında birleşmeliyiz. Gerçek kadro istemeliyiz.
Aynı işi yapan işçiler arasında eşitlik sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret prensibi uygulanmalıdır.
Mahalli idarelerdeki taşeronlara uygulanan şirket işçiliği uygulamasına son verilmelidir.
Belediye şirketlerinde çalışan işçiler, belediyelerde çalışan işçiler ile aynı haklara sahip olmalıdır
Şirket işçileri 4/D kadrosuna geçirilmelidir.
Mahalli idarelerin şirketlerindeki işçiler, daimi (sürekli) yani kadrolu işçi statüsüne geçirilerek istihdam edilmelidir.
52 günlük ikramiye (İlave Tediye) hakkı verilmelidir.