Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Beşiktaş Belediyesi’nde şoförler iş bıraktı: “Patronların bir kontaklık canı var”

Yayınlandı

on

besiktas

Beşiktaş Belediyesi Destek Hizmetler Müdürlüğü’ne hizmet veren Barka Atık Yönetim adlı taşeron firmaya bağlı çalışan şoförler, bir yılı aşkın süredir kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi için hem belediye ile hem de şirket yönetimiyle defalarca görüştüklerini ifade ediyorlar.

Aradan geçen bunca zamana rağmen hiçbir adım atılmış değil. Çalışma koşulları düzeltilmediği gibi uzun çalışma sürelerine rağmen mesai ücretleri ödenmiyor. İşçilerin sendikalaşma hakları da gasp ediliyor.

İşçiler bu sabah kontak kapatarak şirketin Ortaköy’deki garajında iş bırakma eylemine başladı. İşçi Hareketi Koordinasyonu olarak biz de sabahın erken saatlerinden itibaren işçilerle bir aradaydık.

“1 YILI AŞKIN SÜREDİR BELEDİYE VE ŞİRKETTEN DÖNÜŞ ALAMIYORUZ”

Belediye işçilerinin yaptığı basın açıklamasında “Bankaların verdiği maaş promosyonlarının ödenmemesi, birçok arkadaşımız on yılı aşkındır çalışıyor olmasına rağmen kıdem tazminatların verilmemesi, resmi tatillerde çalıştırılmamıza rağmen ücret farklarının ödenmemesi bizler açısından büyük problem. 1 yılı aşkın süredir belediye ve şirket yöneticilerinden geri dönüş alamıyoruz. Bugün resmi tatil olmasına rağmen ekonomik karşılığı olmadan haksızca bizi çalıştırmak istemeleri de koşullarımızın kanıtıdır” denildi.

“7400 LİRALIK BİR ÜCRETE MAHKUM EDİLİYORUZ”

İş bırakan işçilerden Denizhan Solmaz, “Kiralar 7000 lira! Böyle bir dönemde 7400 liralık bir ücrete mahkum ediliyoruz. Taksi duraklarında dağıtılan çorbalarda bile dağıtan arkadaşımızın adının listede olmaması bizi hırsız ya da dilenci konumuna getiriyor. Bugün 29 Ekim, bayram günü olmasına rağmen çalışmak zorundayız. Ama mesailerimiz ödenmiyor. İstediğimiz çok fazla bir şey de değil. Tek amacımız namusumuzla çalışıp ailemizi geçindirebilmek.” ifadelerini kullandı.

“PATRONLARIN BİR KONTAKLIK CANI VAR”

İşçi Hareketi Koordinasyonu Temsilcisi Doğan Can Aras, “Patronlar ve başkanlar her zaman zanneder ki işçiler sömürüldüğünde tepki göstermezler. Fakat patronların bir kontaklık canı var. Siz kontağı kapattığınız zaman onlar sizlere haklarınızı vermek için tıpış tıpış gelecekler. Siz yeter ki buradaki örgütlülüğünüzü, kararlılığınızı sürdürün. Sizlerin söz, yetki, karar hakkı çok önemli. Direne direne kazanacağız! İşçiler burada patron nerede?” dedi.

TAŞERON ŞİRKET “BİZİ İLGİLENDİRMEZ” DEDİ

Haklarını arayan işçilerle görüşmeyi kabul etmeyen belediye, “işlerin aksamaması” için garajda bulunan araçları almak üzere taşeron şirket yetkililerini gönderdi. Ancak işçiler garajın demir kapısını çekerek araçları teslim etmedi.

Bunun üzerine şirket yetkilileriyle işçiler arasında görüşme yapıldı. Taşeron şirket yetkilileri “Biz 45 saatin ödemesini yapıyoruz, gerisi bizi ilgilendirmez. Bildiğimiz kadarıyla belediyeyi de ilgilendirmez. Araçları alıp gideceğiz, siz ne yaparsanız yapın.” diyerek sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalıştı.

Beşiktaş Belediyesi şoförlerinin garajdaki eylemi devam ediyor. İşçileri çalıştıran, düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına mahkum eden belediye de taşeron şirket de sorumludur. Beşiktaş Belediyesi şoförlerinin yanındayız. Haklar verilene dek mücadeleye devam!

Beşiktaş Belediyesi taşeron işçilerinin iş bırakma eylemine Patronların Ensesindeyiz de destek verdi.

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending