En sonunda belirlediler asgari ücreti. Verecekleri 3 kuruşu nasıl yapsak da veremesek diye çok başarılı bir çalışma yürüttüler. Kimseye tek bir söz de ettirmediler. Neredeyse bizlerin bile asgari ücretten bahsetmemizi istemediler. Konuştuğunuzda “işyerinde politika yapıyorsunuz. Varsa yoksa hak hukuk” çıkışlarını bile görebilirsiniz. “İş yerinde siyaset olmaz, aile için de konuşulmaz, aman tadımız kaçmasın”cılar şartlandırıp durdular hep. Sebep?
İşçinin sömürüldüğü yer o iş yeri değil mi?
İşçiler dirsek dirseğe çalıştığı arkadaşlarıyla omuz omuza verip mücadele etmeyecek, birlikte örgütlenmeyecek de kimle edecek?
Varsa bildiğiniz başka bir yol söyleyin de bilelim.
Yıllardır ekonomik kriz var, açız diyoruz. Sanki sadece bu ülkeye has gelip geçici bir problemmiş gibi ele alıyorlar. Bakan Zehra Selçuk çıkıp “Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıktı” diyebiliyor. Asgari ücreti açıklarken de “işçimizi enflasyona ezdirmedik” dedi. Saraylarda, sofralarda yediler hakkımızı. Hem de hiç yüzleri bile kızarmadan.
Tüm dünya çalkalanıyor yoldaşlar. Dünyanın dört bir yanında işçiler örgütleniyor ve greve gidiyor. Hindistan’da 250 milyon işçi/çiftçi, Kenya’da 35 binden fazla sağlık çalışanı, Norveç’te rahipler bile haklarını almak için greve çıkıyor. Ve dahası…
Duymayalım, görmeyelim diye çaba harcıyorlar. Korkuyorlar. Birliğimizin gücünden korkuyorlar.
Konuşmak, toplanmak, sendikalı olmak ve greve çıkmak haktır. Yılmayan, direnen işçiler zamanla siyasal sınıf bilincini de kazanmış olacaklardır. Ve işte o zaman işçiler, karşılarına engel olarak çıkan hiçbir şeyin aslında engel olmadığını göreceklerdir. Kapitalizmle mücadele etmek önce onun yöntemlerini anlamaktan geçer.
Kapitalizmden nefret etmek mi? Kapitalizm ile neden uzlaşılamayacağını anlamak mı? hangisinin daha iyi bir yol olduğuna siz karar verin. Ancak şunu da unutmayın; işçilerin kurtuluşu, işçi sınıfının kendi hareketi sonucu olacaktır.
“A101 cehennemdir” yazmış bir işçi kardeşimiz. Yol,yemek yok, mesai ücreti yok. Yaptığın işin bir tanımı bile yok. Hem hiçbir şeysin hem de her işe koşturan sensin.
Daha neyi bekliyorsun? Patronların cennetini cehenneme çevirmek bizim elimizde güzel kardeşim. Bizden kazandıklarıyla, büyüttükleri o sermayenin esas sahibi bizleriz. Ve hakkımız olanı alacağız.
Birlikle, mücadeleyle dolu yeni bir yıl var etmek için. Gelin sendikalarımızda örgütlenelim.