İşçi Hareketi
Neo-Trend Tekstil işçilerinin direnişi sürüyor: “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”
Kıdem ve ihbar tazminatları verilmeden 1 Temmuz’da işten çıkarılan 104 Neo-Trend Tekstil işçisi, hak mücadelesini sürdürüyor. İşçiler, haklarını alanada kadar direnişin süreceğini vurguladı.
İstanbul’un Güngören ilçesinde bulunan Neo-Trend Fabrikası’ndan çalışan ve tazminatları ödenmeden 1 Temmuz tarihinde işten çıkarılan 104 işçi hakları için eylemlerini sürdürüyor.
Kıdem ve ihbar tazminatları verilmeden işten çıkarılan Neo-Trend Tekstil işçileri, haklarını almak için işveren Kazım Akbulut’un iş ortaklarından Levent’te bulunan Next Sourcing İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklamasına Nakliyat-İş Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve İşçi Hareketi Koordinasyonu da destek verdi.
“DİRENEN TÜM İŞÇİLERİN DİRENİŞİNİ SAHİPLENİYORUZ”
Neo-Trend direnişçilerinden Mehmet Bilal Doğan konuşmasına Türkiye’nin her yerinde direnişte olan işçileri selamlayarak başladı.
Doğan, Sinbo, Pegasus, Şişli Belediyesi işçilerini, 14 yıldır haklarını arayan Uzel işçilerini, Soma’da direnen maden işçilerini Anadolu’nun her yerindeki grev çadırında olan işçileri selamlayarak Neo-Trend direniş işçileri olarak direnişlerini sahiplendiklerini söyledi.
“İŞTEN ÇIKARILDIĞIMIZI İŞKUR MESAJI İLE ÖĞRENDİK”
Doğan, Güngören’deki fabrikada çalışırken pandemi gerekçesiyle 2 ay işten izne çıkarıldıklarını, 2 aylık iznin 14 ay olduğunu ve bu süreçte şirketin içini boşaltan Kazım Akbulut’un her şeyi satarak kayıplara karıştığını ve 1 Temmuz’da İŞKUR’dan gelen mesajla işlerine son verildiğini aktardı.
İşveren Kazım Akbulut’a ulaşan işçi arkadaşlarına Akbulut’un “Param yok” dediğini kayıtlı mülklerini başkalarının üstüne geçirdiğini söyleyen Doğan, kapı kapı gezerek hak mücadelesi verdiklerini ve haklarını alana kadar Akbulut’un ve iş ortaklarının peşini bırakmayacaklarını vurguladı.
“HAKLARINI ALANA KADAR DESTEK OLACAĞIZ”
Basın açıklamasında konuşan Nakliyat-İş Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da, Neo-Trend işçilerinin tüm Türkiye’deki işçiler adına direndiğini, çünkü Kazım Akbulut’un diğer patronlar gibi yıllarca çalıştırdıkları işçilerin yasal haklarını vermeden şirketin içini boşaltığını söyledi.
Açıklamada söz alan İşçi Hareketi Koordinasyonu Temsilcisi Nurseli Gözüaçık ise, Neo-Trend Tekstil işçilerinin yanlarında olduklarını haklarını alana kadar destek olacaklarını söyledi.
Tekstil atölyelerinde benzer olaylarla karşılaştıklarını söyleyen Gözüaçık “Bakiyesi biten patronlar dükkanı kapatıyor, makinaları satıyor, kapıyı kapatıp gidiyor. Kazım Akbulut da işçilerin haklarını vermeden ortadan kayboldu. Neo-Trend işçileri asla yalnız yürümeyecek” diye konuştu.
Açıklama sonrası Next Sourcing İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin yetkilisiyle görüşmek isteyen Neo-Trend direniş işçilerine şirket yetkilisinin yerinde olmadığı söylendi ve randevu verildi.
Neo-Trend işçileri haklarını alana kadar şirket önlerinde eylemlerine devam edeceklerini söyleyerek alandan ayrıldı.
İşçi Hareketi Koordinasyonu Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Nurseli Gözüaçık, Neo Trend işçilerinin basın açıklamasında böyle konuştu:
Neo Trend işçileri, patron Kazım Akbulut’tan kıdem ve ihbar tazminatını almak için mücadeleye devam ediyor. Akbulutların iş ortaklarından Next Sourcing önünde işçilerle omuz omuzaydık.
İşçiler ne örgütsüz ne de yalnızlar.@NeoTrendirenisi de mutlaka kazanacak. @iscihareketiorg pic.twitter.com/39fPQRw78k
— Nurseli Gözüaçık (@NurseliGozuacik) August 20, 2021
ÇIKIN KARŞIMIZA!
Akbulutların iş ortaklarından Next Sourcing önündeyiz. Şirket yetkilileri görüşme talebimize rağmen yanımıza gelmedi.
Bizden kaçıp dağın başına kaçan patronumuzun ortağının da karşımıza çıkamamasına şaşırmadık. Hırsızı kollamayın, kollanacak hale düşersiniz. pic.twitter.com/7nokZNYOIE
— Neo-Trend İşçileri (@NeoTrendirenisi) August 20, 2021
İşçi Hareketi
Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!
1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.
2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.
3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.
4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.
5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.
6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir.
İşçi Hareketi
Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi
Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.
İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.
İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.
SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ
Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:
Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”
%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil.
Açıklama
Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika
Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
Açıklama şu şekilde:
“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.
Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.
Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.
Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!
Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”
🛑 Marketler büyürken, ücretlerimiz eriyor, haklarımız gasp ediliyor. Yalnız değiliz. Haklarımız var, sendikamız Mağaza Market-Sen var!
📌Düşük Ücret Dayatmasına
📌Uzun Çalışmaya
📌MobbingeSon vermek için "Her Markete Sendika" ✅
Açıklamamız👇https://t.co/m0wFkDHRVA pic.twitter.com/S786z00K9h
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) February 5, 2024
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Phillies’ Aaron Altherr makes mind-boggling barehanded play
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
Analiz2 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Disney’s live-action Aladdin finally finds its stars
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Uber and Lyft are finally available in all of New York State