Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Lila Kağıt’ta sendika düşmanlığı: 17 işçi işten atıldı

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 7 4

Temizlik kağıdı üretimi yapan Lila’nın Çorlu’daki fabrikasında sendikalı oldukları için 17 işçi işten çıkarıldı.

 

 

Şirketin 2007’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde faaliyete başlayan ve şu an 750 işçinin çalıştığı fabrikasında işçiler, Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikasında örgütlenmeye başladı. Bunun üzerine patron, geçen salı günü 5 sendikalı işçiyi, sonrasında ise aralarında sendikalıların da bulunduğu 12 işçiyi “performans yetersizliği” gerekçesiyle işten çıkardı.

 

‘BU ÜLKEDE SENDİKAL ÖRGÜTLENME DEMEK, İŞTEN ATILMAK DEMEK’

 

İşten çıkarmaların sürmesi beklenirken, bugün işçiler fabrika önünde bir araya gelerek bir açıklama yaptı. “Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde sendikal örgütlenme demek işten atılmak demektir. Ancak bizler işverenler tarafından yasadışı olarak oluşturulan bu duruma karşı her yerde mücadelemizi veriyoruz ve örgütlenmeye devam ediyoruz” denilen açıklamada, performansı yetersiz diye çıkarılan işçilerin neredeyse tamamının makine operatörü olarak çalışan, gecesini gündüzüne katan, hiçbir özveriden kaçınmayan işçiler olduğu belirtildi.

 

‘ÖNCEDEN YETERLİYDİ, ŞİMDİ Mİ YETERSİZ OLDU?’

 

Açıklamada, “Bir kısmı 5 yıl, bir kısmı 3 yıl ya da 2 yıldır Lila kağıda emek veren ve bu süreçte emeklerinin karşılığını alamadıkları için sendikamıza üye olan işçilerin performansı daha önce yeterliydi de, şimdi mi yetersiz oldu?” diye sorulurken, bu soruların tek cevabının “sendika düşmanlığı” olduğu vurgulandı.

 

‘ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN’

 

Pandemi sürecinde temizlik ürünlerine olan talebin artmasıyla SOFIA, MAYLO, BERRAK gibi markalar üzerinden şirketin kârına kâr kattığı vurgulanan açıklamada, patrona seslenen işçiler, şunları söyledi:

“İşçilerin yasal haklarına saygı duy, işten çıkarmaları durdur ve işten haksız yere çıkarılan işçileri işe geri al!’’

 

“Bizler köle değiliz. Bizler emekleriyle çalışan işçiler ve onları evi olan sendikayız. Kaderimizi, geleceğimizi işverenin iki dudağı arasına bırakmayacağız, kendi geleceğimiz üzerinde söz sahibi olacağız. Bunu kabullenemeyen, işçileri köle gibi gören, istediği zaman istediğini yapacağını düşünen işveren bilsin ki, sendikayı ve işçilerin söz hakkını tanıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Örgütlenmenin her türlü baskıya maruz kaldığı, işçilerin işten atılarak gözdağı verilmeye çalışıldığı bu işyerinde kararlılıkla sendikal mücadeleye ve örgütlenmeye devam edeceğiz.’’

 

“Hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle eninde sonunda Lila Kağıda sendikayı getireceğiz ve sizin insanca yaşayıp çalışabileceğiniz bir işyeri ortamını birlikte oluşturacağız.”

 

(Kaynak: Etkin Haber Ajansı)

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending