Bizimle iletişime geçin

İşçi Mesajları

Kayı İnşaat işçisi, tüm inşaatçıların hikayesini anlatıyor: Bir çatı altında toplandık, korkmuyoruz artık

Yayınlandı

on

150923980 443350353756114 8987474771473049042 n

İsmim Abdulsamet Kete. Yaşım 49. Tam 32 senedir inşaatlarda çalışıyorum ve bugüne kadar çok şantiyede çalıştım. Çok inşaatlar yaptık, binalar diktik. Gün oldu gece bile mesaide kaldık. Gün oldu sahada sabahladık. Laf yedik, işveren tarafından çok azarladık fakat yine de işi bırakmadık. Niye derseniz… Mecburiyetten katlanmak zorunda kaldım. Niye derseniz… Evimin geçimini sağlamak için, eve bir ekmek almak için, çocuklarıma bir helal ekmek götürebilmek için tüm bu zorluklara rağmen çalışmaya devam ettim.

Fakat her zaman ezildik ve paramızı alana kadar canımız yanıyordu. Bazen bayram geliyordu eve parasız dönüyorduk. Çocuklarımın yüzlerine bakamıyordum. Onlara bir bayramlık alamıyordum. Tüm bu çalışmamıza rağmen ne bir sosyal güvencemiz oluyordu ne de çocuklarımızın sağlık güvencesi oluyordu. Benim yaşım 49. Tam 32 senedir inşaatlarda çalışıyorum. Daha benim sigortam ne kadar biliyor musunuz? Toplam kaç günüm var onu da söyleyeyim buradan: 1400 günüm var.

Yani demek istiyorum ki biz çalıştık patronlar çaldılar ve sermayelerine sermaye katıllar. Fakat hiçbir gün devlet tarafından işçiler korunmadı. İşçi hakları sorulmadı. Her zaman patronları savundular.

Ben şahsen kendime soruyorum, bu kadar yıl çalıştım… O kadar ev ve binalar yaptım fakat halen iki odalık bir evim olmadı. İşte buna kahroluyorum. Şimdi buradan soruyorum patronlara: Bu işçi haklarını ve çalıştıkları alın terini ne zamana kadar çalacaksınız? Bu işçilerin haklarını ne zaman doğru dürüst vereceksiniz? Bu işçiler de kendileri bir ev sahibi olsun. Devlet büyüklerine de soruyorum: Siz sayın Çalışma Bakanı ve Sağlık Bakanı ne zaman işçilerin haklarını koruyacaksınız? Sağlık bakanı siz ne zaman işçilerin sosyal sigortasını koruyacaksınız? Yeter, yeter diyorum artık.

Ben bu inşaatlarda çalışanların haklarının korunmasını istiyorum. Patronlar savunulmasın artık. İşçiler inşaatlarda düşüp ölmesin. İşçiler geçimsizlikten intihar etmesin. Hayatlarına son vermesin. Bizler de çocuklarımızın en iyi şekilde, tüm ihtiyaçlarını karşılamak istiyoruz. Ben de çocuklarımı en iyi okullarda okutmak istiyorum. Çocuklarım hasta olunca bende onları en iyi hastanelere götürmek istiyorum.  Çocuklarım hastane koridorlarında sürünmesinler yeter, yeter diyorum artık. Dayanacak gücümüz kalmadı. Çalış çalış paranı alma! Hak ettiğim para işveren tarafından gasp edilmesin. Ey devlet bakanları, devlet başkanı neredesiniz? Artık sesimizi duyun. Duymazlıktan gelmeyin. Patronları korumayın. Biz işçiler yoksak patronlar hiç yoklar. Patronları patron yapan biz işçileriz! İşçiler olmasa patronlar olmaz. Bunu böyle bilin. Sayın bakanlar, işçileri köle olarak görmeyin. Buradan da söylüyorum artık bizim de sırtımızı dayayacak bir İnşaat-Sen’imiz var. Biz de bir çatı altında toplandık, korkmuyoruz artık.

Yaşasın direniş, yaşasın İnşaat-Sen. İyi ki de varsınız.

Saygılarımla,

Abdulsamet Kete

İşçi Mesajları

Emrah Aydın Yazdı: Seçilmeli mi Seçmeli mi?

Yayınlandı

on

seçmeli-seçmelimi

Patron ve yandaşlarının tek amaçları çalışan emek verenlerin haklarını yemek ve sömürmek.

Temel sorunun baş mimari açık gözlüler yiye yiye bitiremediler. Bitiremeyecekler! İşçiler, emekçiler artık yalnız değiller ve yalnız olmayacaklar.

Bu yürüdüğümüz yolda tüm işçi ve emekçiler asla yalnız olmayacak.

DUR DUR KİM GELİYOR?KİM GELİYOR?
İŞÇİ VE EMEKÇİLER GELİYOR!

Continue Reading

İşçi Mesajları

Emrah Aydın Yazdı: Patrona Göre mi İşçiye Göre mi?

Yayınlandı

on

emryullah

İşçi emekçi önce hakkını bilmeli ve öğrenmeli.Öncelik sadece kendi değil. Sadakatli ve birlik olmalıdır. Emeğini sadece patronlara peşkeş çekmemelidir. 

 

İşçi emekçi haksızlığa uğramaktan başka bi suçu yok. “Fazla mesai yap!” derler. Yaparız. Başka şubeye git derler gideriz. 

 

Farklı bölümlerde çalıştırırlar. Yani sen 9 yıl sırtında taşı. Bir sefer sen binmeye çalış, her türlü muameleye maruz kalan yine sen olursun. Bu sebepten ötürü işçi emekçi kardeşler sizler benim. Ben de sizlerin sesi olmaya çalışıyorum. 

 

Hep birlikte bizi engelleyen bu duvarı yıkalım. Haklarımızı almak için pir olalım bir olalım. 

 

TEK YUMRUK TEK ZAFER İÇİN

Continue Reading

Analiz

Emrah Aydın Yazdı: Koltuk Sevdası ve Yaşam Mücadelesi

Yayınlandı

on

iscisi

Sonu bir türlü gelmeyen ve insanları hep bir şekilde kandırıp inandırabilen bir iktidar var karşımızda.

Bununla birlikte hayatımızla oynayan, hayatımızla oynatmayı seven insanlarımız da var tabii. Sorumluluk ve sahiplenme konusunda çok iyiyiz. Becerikliyiz ve çalışkanız. Başta aile ve iş sorumluluklarımız var. Her birimiz de bu sorumluluklarımızı yerine getirmede iyiyiz. Ancak bunları yaptığımız halde bile eksiklerimiz fazlasıyla var.

Açıkçası yöneten her kim olursa olsun önce sözler verir ve ardından o koltuğa oturduğu anda verdiği sözler çöp olur. Bir de milletin sırtından inmek nedir bilmezler.

Pek çok kişi de “Nasılsa insanlar alışık” diyip “önceki de zaten milletin sırtındaydı, biz neden olmayalım?” diye düşünüyor nedense. Ama son seçimlerden sonra vatandaşlar pişman oldu mu? Evet pişmanlar. Bunun belli olduğu yüzlerindeki ifadeden aşikar.

Şimdi durumu aksine çevirmenin tam zamanı aslında. Üreten işçi ve emekçiler ise yöneten neden işçiler ve emekçiler olmuyor? Her şeyi yapan işçi emekçi ise tabii ki de olabilir. Aile desen onlar geçindiriyor, iş desen onlar görüyor. Bunları yapan her şeyi yapar.

Tüm işçi ve emekçilere seslenerek şunu söylemek isterim; hak ve hakkaniyet için birlikte bu yola çıkmalıyız. Ben ve diğer işçi kardeşlerimle birlikte gelin bu oyunu bozalım. Yine, yeniden biz kuralım. Bu patronlara ve onlar gibi insancıklara nasıl güzel bir yaşam olur gösterelim. Cevabımızı mutlu ve birlikte yaşam ile verelim ki onlara çok güzel bir tokat olsun.

Yapılacak bir şeyin olmadığını düşünen, art niyetli ve kendinden başka kimseyi düşünmeyen insancıklar da var aramızda. Ama şimdi artık her şey değiştiği gibi yeni nesil de değişti. Öz neslimize güvensizliğimiz tecrübe ile sabit. Ancak yine de kötülüğün değil iyiliğin göstergesi olmak için çalışmamız gerekir. Yönetmeyi birbirimizden öğrenmemiz gerekir. Onları bertaraf etmek için bunu uygulamamız gerekir.

Üreten biziz, yöneten de biz olalım.

Continue Reading

Trending