Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Hacettepe sözleşmeyi uygulamayarak işçileri işten attı

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 31

DİSK’e bağlı Sosyal-İş ile Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü arasında bağıtlanan ve iş kolundaki tüm işçileri kapsayan TİS, yürürlüğe girmesine rağmen Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesindeki işçilere beş aydır uygulanmıyor. Hacettepe yönetimi 300’e yakın işçiyi asgari ücrete mahkum ederken işletmenin ekonomik durumunu gerekçe göstererek 24 işçiyi işten çıkardı.

 

Öğretim üyeleri yemekhanesinde bulaşıkçı olarak çalışan Bahadır Can Singil, “Yılbaşı öncesi 12 kişiyi sabah işe geldiklerinde iş çıkışınız verildi diye çıkardılar. Bu süreçte işten çıkarmaların devam edeceğini söylediler. 11 Şubat’ta ben dahil 12 kişiyi daha işten attılar. Mesai saatinin bitimine 5-10 dakika varken telefonla aradılar. İstihdam fazlalığı diyorlar ama eksiktik” dedi.

 

Singil, “Babam kanser tedavisi görüyor. Onun masraflarını ben karşılıyorum. Sigortamdan babam faydalanıyor ama tedavi süreci Hacettepe Üniversitesinde başlandı ve üniversite hastanesi olduğu için bıçak parasıydı, hocalara verilen paralar var… Bunlara zar zor yetişiyordum zaten. Ne yapacağımı bilmiyorum. Birçok insan da mağdur. Yapılan şey vicdansızlık. İşimize dönmeyi istiyoruz” diye konuştu.

 

Öğretim üyeleri yemekhanesinde aşçı olarak Nail Karaer de pandemiden önce 3 bin lira maaş aldığını ama düşük olduğunu söyledi. Süreçte 4 bin 500 liraya yakın bir maaş almaları gerektiğini belirten Kayaer, “Pandemi bahane edildi. Kısa çalışma ödeneğine terk edildik. 1100 lira aldım 1.5 yıl boyunca. Tekrar başladığımızda da 2 bin 800 ile başlattılar. Sözleşme yaptık, imzaladık ama Rektör kabul etmedi. ‘Bu şartlarda ödeme yapamam. Bu birimler kazanmıyor’ dedi. Son maaşımı asgari ücret düzeyinde aldım. Sonra da çıkarttılar 2020 ve 2021 girişli işçileri. Benim girişim de 2019’du. Şimdi 2018 girişlileri çıkartacaklar. Toplamda 420 işçiydik ve çıkarılmaya da devam ediliyor” dedi.

 

Üçüz bebeklerini kaybettiklerini anlatan Kayaer, “Tüp bebek tedavisine başladık Hacettepe Hastanesinde. Gerçekten zor durumdayım. Hastayım, her yerde de çalışamıyorum. Psikolojik olarak da zor bir süreç, tedavi masrafları da çok. İlaçları pahalı.12 bin lira, tedavi de başladı. Evim kira. Neyle ödeyeceğim” diye sordu.

 

“SENDİKA YANIMIZDA OLMADI”

 

İşten atılma sürecinde sendikanın tutumunu anlatan Kayaer şöyle konuştu: “Biz birlik olalım, bir şeyler yapalım, bizi çıkartacaklar dememize rağmen yanımızda olmadılar. Çıkarılan arkadaşlarla toplantı yaptılar. Avukat, Rektör Bey’in kanuna göre hareket ettiğini, geri işe alımın zor olduğunu söyledi. Bize bir çözüm önermediler. İşten çıkarıldınız, tamam. Güçlü duramadık. Sonuçta 420 kişiyiz. İş bırakma olabildi, aksatma olabilirdi prosedür neyse. Sendika ben işten çıkarıldıysam hakkımı alamıyorsa niye sendikalıyım? Sonuçta bireysel olarak hakkımızı savunamıyoruz. Sendikalı olmamızın da sebebi bu. Zor durumlarda örgütlenmemiz gerektiği için. Sendika hakkımızı savunsun diye sendikalıyız. İşe iademin olmasını istiyorum. Çalışmak istiyorum.”

 

“HACETTEPE TİS MASASINI TÜHİS’E DEVRETTİ”

 

DİSK/Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı Aydın Kaplan ise “Hacettepe Üniversitesinde çalışan Hacettepe Üniversitesinin sözleşmeli aldığı 4/A’lı işçiler bir de 696 No’lu KHK kapsamında taşerondan geçen 4/D’li işçiler bulunuyor. 4/A’lı işçilerle daha öncesinde sözleşme yapmıştık. Bu dönem Hacettepe TİS görüşmelerine katılmadı. Masayı TÜHİS’e devretti. Biz de onlarla sözleşmemizi yaptık. Eylül ayında bağıtlandı. Uygulama kısmında 4/D’li işçilerin maaşları ödenekleri maliyeden geldiği için TİS uygulanırken 4/A’lı işçiler için Hacettepe yönetimi kapsam dışı olduklarını, uygulamayacağını beyan etti. Uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Bununla ilgili şu an devam eden bir yargı süreci var. 11 Şubat’ta da en son 12 arkadaşımız işten çıkarıldı. Bu hafta başında arkadaşları davet ettik. Bununla ilgili yasal süreçleri başlatacağımızı söyledik. Bunun dışında da bir eylemlilik süreci başlatacağız. Cuma günü atılan arkadaşlarla görüşeceğiz. Bir yandan da Hacettepe Üniversitesi DİSK’in kamudaki tek işyeri ve tasfiye edilmeye de çalışılıyor” dedi.

 

 

(Kaynak: Evrensel Gazetesi)

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending