İşçi Hareketi
Fabrika içinde direnen işçiler polis zoruyla dışarı çıkarıldı
Konya’da otomotiv tedarik sektöründe faaliyet gösteren Kentpar Otomotiv fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen 140 işçi tazminatsız kovulmalarının ardından başlattıkları direnişi 6’ncı gününde fabrika önüne taşıdı. 4 gün boyunca fabrika içerisinde direndikten sonra polis zoruyla dışarı çıkarılan işçiler sendikalı şekilde işe iade taleplerinde ısrarcı. Patron ise Çalışma Bakanlığı’nın sendikaya verdiği yetki tespit belgesine itiraz etti.
Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgın ve işçi Hamit Çetince BirGün’e konuştu. Ilgın, “Buradaki sorun Çalışma Bakanlığı’nın kendi verdiği kararın arkasında durmamasıdır.” derken Çetince ise “Tek amacımız ve istediğimiz fabrikada sendikalı olarak çalışmak.” diye konuştu.
İşverenin Çalışma Bakanlığı’nın sendikaya verdiği yetki belgesini tanımadığına dikkat çeken Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgın, “Sermayenin genel taktiğidir bu. İşverene yasayla beraber 6 günlük bir itiraz süresi tanınmış. Burada yasanın ne kadar doğru olduğu tartışılır” ifadelerini kullandı. Bakanlığın sendikaya çoğunluğu sağlamasına rağmen işverene itiraz hakkı tanımasını eleştiren Ilgın “Buradaki sorun işverenin çoğunluğa itiraz etmesi değil. Bunun öncesinde bir yanlış var. Bu da bu ülkedeki çoğunluk tespitlerinde yapılan uygulamanın yanlışlığıdır.” diye konuştu.
Ilgın “O zaman bu şu anlama geliyor ‘Ben devletim, benim verdiğim çoğunluk belgesince bu sendikanın burada toplu sözleşme yapma hakkı vardır’ diyorum ama kendi verdiğim kararı da tartıştırıyorum. Tezatlık burada” dedi. Yasada işverene tanınan itiraz hakkı kaldırılırsa sendikal faaliyetin önünde bir engel kalmayacağını aktaran Ilgın, “Bakanlığın esas kendi kayıtları üzerinden herhangi bir sendikaya toplu sözleşme yapabilir, sendikal faaliyet sürdürebilir çoğunluk belgesini veriyorsa buna işverenin itiraz hakkı olmamalı.” diye konuştu.
Dün sabah saatlerinde işçilerin fabrika önünde direnişe devam ettiklerini hatırlatan Ilgın, “Biz haksız hukuksuz uygulamalarla işten atıldık. Biz anayasal hakkımızı kullandık ve biz anayasal hakkımıza sahip çıkacağız.” dedi. Ilgın, “İşveren gelip ‘Ben işten attığım işçileri geri alıyorum. Burada da sendikayı tanıyorum’ dediği an biz işimize döner ve çalışmaya başlarız”. ifadelerini kullandı.
Gerekirse Ankara’da yürüyeceğiz
Sendikalı olarak işe dönmek istediklerini belirten işçi Hamit Çetince “Bizim tek amacımız ve istediğimiz fabrikada sendikalı olarak çalışmak. İşveren batsın o olsun bu olsun diye bir isteğimiz yok biz sendikalı ve düzgün şartlar içerisinde çalışmak istiyoruz.” dedi. İşlerini geri alabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyleyen Çetince, “Biz burada anayasal hakkımızı kullandık, bu yüzden işten çıkarılamayız. Burada evine, ailesine bakan insanlar var. Biz ekmeğimizi istiyoruz” diye konuştu. İşlerini geri alana dek vazgeçmeyeceklerini belirten Çetince son olarak şunları söyledi: “Biz vazgeçmemekte kararlıyız. Gerekirse Ankara’da yürüyeceğiz, Konya’da yürüyeceğiz işimizi alana dek her yere gideceğiz. Fabrika önünden de ayrılmayı düşünmüyoruz çünkü biz kötü bir şey yapmıyoruz. Hakkını isteyen işçileriz biz.”
(Kaynak: Birgün Gazetesi)
İşçi Hareketi
Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!
1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.
2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.
3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.
4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.
5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.
6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir.
İşçi Hareketi
Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi
Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.
İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.
İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.
SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ
Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:
Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”
%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil.
Açıklama
Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika
Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
Açıklama şu şekilde:
“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.
Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.
Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.
Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!
Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”
🛑 Marketler büyürken, ücretlerimiz eriyor, haklarımız gasp ediliyor. Yalnız değiliz. Haklarımız var, sendikamız Mağaza Market-Sen var!
📌Düşük Ücret Dayatmasına
📌Uzun Çalışmaya
📌MobbingeSon vermek için "Her Markete Sendika" ✅
Açıklamamız👇https://t.co/m0wFkDHRVA pic.twitter.com/S786z00K9h
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) February 5, 2024
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
Analiz3 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Phillies’ Aaron Altherr makes mind-boggling barehanded play
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Disney’s live-action Aladdin finally finds its stars
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Uber and Lyft are finally available in all of New York State