Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Emeklilerin zam açıklamasına polis engeli

Yayınlandı

on

qweqwe

Ankara Ulus’ta emekliler zam talep etmek için basın açıklaması yapmak istedi. Polis açıklamaya izin vermedi ve bir emekli gözaltına alındı.

 

Polisin engelinin ardından emeklilerden bazıları, açıklama yapma kararı aldıkları Kızılay’daki Tüm Emekliler Sendikası Genel Merkezi’ne “otobüs paraları olmadığı” için yürümek zorunda kaldı.

Tüm Emekliler Sendikası’nın Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli’nde Temmuz ayında yapılması beklenen maaş zammıyla ilgili basın açıklamasına polis izin vermedi. Emekliler ile polis arasında tartışma çıktı. Bir emekli gözaltına alındı. Emekliler bir süre polis ablukası altında bekletildi. Polisle yapılan görüşme sonucunda emekliler açıklamalarını Sendika Genel Merkezi’nde yapma kararı aldı, ancak ücretsiz otobüs kartı olmayan emekliler Ulus’tan Kızılay’daki sendika genel merkezine yürümek zorunda kaldı.

Sendika Genel Merkezi’nde üyeleri adına basın açıklamasını yapan Tüm Emekliler Sendikası Genel Sekreteri İhsak Kocabıyık, Ankara polisinin emeklilere yönelik tutumunu eleştirdi. Kocabıyık, insanca geçinebilecekleri bir ücret istediklerini söyleyerek, “Nedeni belli olmadan, bir sebep gösterilmeden yapmak istediğimiz basın açıklaması valiliğin keyfi, hukuksuz tavrıyla engellendi. Bu suça ortak olanlardan bunun hesabı elbette sorulacak. İnsanca yaşamak bu ülkede ne zamandan beri suç oldu.” dedi.

“YOKTU OTOBÜS PARAM”

Otobüse ücretsiz biniş kartı ve cebinde otobüse binecek parası olmadığı için Ulus’tan Kızılay’a yürüyen emekliler arasında olduğunu dile getiren Kocabıyık, “Ben gelirken de yürüyerek geldim, yoktu otobüs param.” diye vurguladı. Kocabıyık emeklinin market alışverişini bile karşılayacak maaş alamadığını vurgulayarak, “10-15 liradan meyve- sebze yok. Bizim aldığımız ortalama maaş 2 bin – 2 bin 500 lira. Doğalgaz zammı, elektrik, su… Bunları üst üste koyduğumuzda bırakın yürümeyi bizim evden çıkmaya mecalimiz yok.” diye konuştu.

“GEÇİMİ KREDİYLE DEVAM ETTİRİYORUZ”

Emekli Ömer Tunca, kendileri için “artık bıçağın kemiğe dayandığını” belirterek, şunları söyledi:

 “Kardeşim aylığımı aldığımla almadığım aynı. Yok oluyor maaş. Faturaların hepsini bile ödeyemiyorum. Banka borcu var. Geçimimizi kredilerle devam ettiriyoruz. Onda da geldik, tıkandık. Nereye kadar devam edecek ki? O kadar zor durumdayız ki. Aldığımız maaş hiçbir şeye yetmiyor. Üniversitede çocuğum okuyor, onun isteklerini yerine getiremiyorum.

“YILLARCA ÇALIŞTIK, NEDEN YOKSULLUĞA MAHKUM EDİYORLAR?”

Emekli Nuran Kesiktaş ise emekli maaşıyla mutfak alışverişlerini bile karşılayamadıklarını kaydederek, “Bizler sadaka istemiyoruz, 30-40 sene ödediğimiz primlerin karşılığını istiyoruz. Bizleri bu yoksulluğa itenlere sesimiz. Bizim tek talebimiz var. İnsanca yaşamak” dedi. Kesiktaş, 1500 liranın altında emekli maaşı alan arkadaşları olduğuna dikkat çekerek, bu miktarın bile asgari ücretin aldığında olduğunu söyledi. Kesiktaş, “Biz yıllarca çalıştığımız halde neden bizi yoksulluğa mahkum ediyorlar?” diye sordu. Kesiktaş inşaat şirketlerine verilen ihaleleri de hatırlatarak, “Bizim ödediğimiz vergilerle birilerini beslemesinler.” dedi.

 

(Kaynak: Anka Haber Ajansı) 

 

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending