Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Elektrikleri kesilen çiftçiler İpekyolu’nu trafiğe kapattı

Yayınlandı

on

Mardin ve ilçelerinde 14 Mayıs’tan bu yana devam eden elektrik kesintileri nedeniyle çiftçiler eylem yaptıkları uluslararası İpekyolu’nu trafiğe kapattı. 

Mardin’in merkez Artuklu ile Kızıltepe, Derik ve Nusaybin ilçelerine bağlı kırsal mahallelerin elektrikleri 14 Mayıs’tan bu yana kesik. Dicle Elektrik Dağıtım AŞ.’nin (DEDAŞ) bazı çiftçilerin elektrik borcu olduğu gerekçesiyle mahallelerin elektriklerini komple kesmesi üzerine, halk uluslararası İpekyolu’nda eylem yaptı.

Tilkitepe mevkiinde bir araya gelen çiftçiler traktörlerle yolu trafiğe kapatıp, araçların geçişine izin vermedi. Yolun kapatılması ile uzun araç kuyrukları oluştu. Bölgeye çok sayıda jandarma ekibi sevk edildi. Yolu yeniden trafiğe açılması konusunda jandarma komutanı ile çiftçiler arasında yapılan görüşmeler sırasında gerginlik de yaşandı.

Karayolu bir süre sonra yeniden trafiğe açılırken, Jandarma komutanı görüştüğü çiftçilere mahkemeye başvurmaları önerisinde bulundu. Bunun üzerine çiftçiler mahkeme kararlarının DEDAŞ tarafından uygulanmadığını hatırlattı. Çiftçiler, o anlarda zaman zaman sesini yükselten jandarma komutanına yine “Sen DEDAŞ’a da böyle bağırabilir misin?” diyerek tepki gösterdi.

‘MUHATAP KİM?’

Yaşadıkları mağduriyeti anlatan çiftçilerden Kadri Ete, borçları olmamasına rağmen DEDAŞ’ın toptan cezalandırmaya giderek elektriklerini kestiğini dile getirdi. 

Ete, “Herkes mağdur, hayvanlar mağdur. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Bizi DEDAŞ ile baş başa bırakıyorlar. Muhatap kimdir? Jandarma muhatap değil, polis muhatap değil, vali muhatap değil, kaymakam muhatap değil. Kimdir muhatap? Biz elektriğimizin verilmesini istiyoruz” dedi. Siyamend Ecevit isimli çiftçi de, yine hiçbir borcu olmamasına rağmen elektriğinin DEDAŞ tarafından kesildiğini belirtti.

DEVLET DEDAŞ’A DESTEK VERİYOR

Çiftçilerden Şeyhmus Kaso ise, elektriklerin kesilmesi ile birlikte herkesin mağdur olduğunu belirterek, “Yaşlılarımız var. Çocuklar herkes perişan olmuş. Bir damla su yok. Hastalarımız var. Cihaza bağlı insanlarımız var. Ben KOAH hastasıyım. Kronik akciğer hastalığı. Cihaz kullanmaya mecburum. Cihaza bağlı şekilde yatmam gerekiyor. Ne uyku kalmış ne başka bir şey. Bu zulümdür. Sadece Zulüm. Devlet de DEDAŞ’a destek veriyor gelip kesinti yapıyorlar” dedi.  

Çiftçilerin borçlarını ödemedikleri iddiasının doğru olmadığını söyleyen Kaso, Çukurova ve Konya Ovası’nda çiftçilerin sulama için dönüm başı 100 TL verdiğini, ancak kendilerinin 1000 TL ödediğini ifade etti.  

Kaso, “Bunu kimse ödeyemez. Ödeyemiyoruz. Resmi fatura da yok. Bir kağıda borcumuz yazılıyor. Kilovat da yazılmıyor. Sadece boş bir kağıda borcunuz bu kadardır yazılıyor” diye belirtti.

Kaynak: MA

Okumaya devam et

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending