TÜVTÜRK’te Nakliyat-İş’in yetki almasından sonra patronun yetki tespiti davası açtığı süreçte 14 işçi işten atılmış, işçiler de patrona dava açmıştı. İşçileri şikayetlerini geri çekmesi şartıyla yeniden işe alan patron, 6 aylık suç duruyusunda bulunma süresinin geçmesi üzerine yeniden sendikalı işçiler üzerinde baskıyı artırmış ve çalışma koşullarını kötüleştirmişti. Baskı sonucu 5 işçi sendikadan isitfa ederken, bir başka sendikalı işçi ise başka ilçeye sürülmüştü. Sendikalı 15 işçi 14 Kasım 2018’de iş yavaşlatma eylemi başlatmış, patron da 22 Kasım’da 3 işçiyi tazminatsız işten atmıştı.
Bunun üzerine işçiler sendikal faaliyetleri nedeniyle gerçekleştirilen haksız ve geçersiz fesihe karşı işe iade davası açmış ve sendikal tazminat talebinde bulunmuştu. Eskişehir 2. İş Mahkemesi işçileri haklı bulurken, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, davanın reddine karar vermişti. 3 işçi bunun üzerine AYM’ye başvurmuştu.
AYM’nin başvurda işçileri haklı buldu ve ret kararını bozdu. Resmi Gazetede yayımlanan kararda, “İşçilerin ekonomik sosyal ve çalışma koşullarını etkileyen uygulamalara kısa süreli demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin sendika hakkı içinde yer aldığının vurgulanması gerekir” denildi.
Kararda “Bölge Adliye Mahkemesinin sendika hakkının gerektirdiği biçimde tarafların menfaatlerini ilgili ve yeterli bir gerekçeyle adil bir şekilde dengelemediği, dolyaısıyla devletin pozitif yükümlülüğünün gerektirdiği şekilde yargısal bir değerlendirme yapmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denilerek sendika hakkın ihlal edildiğine ve hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmedildi.