İnsanlarımız çaba göstereni, mücadele edeni severler ama sıra kendilerininde mücadele etmesine gelince irkilirler.
Çalıştığı için yorgun olduğunu bahane edenler, her zaman işleri olanlar, boş zamanı olmayanlar, her zaman daha önemli işleri olanlara birkaç şey söylemek istiyorum.
AKP (ailecek kalkınma partisi) ve şürekası meclis izne çıkmadan yeni torba yasalarla “ücretsiz izni” 1 Temmuz 2021’e kadar uzatmak istiyorlar.
Emekçiler Çalıştıkları için yorgun olduklarını ve mücadele etmeye vakitleri olmadığını bahane ediyorlar.Patronlar ve patronların siyasi ayağı olanlar hiç yorulmadan, hiç vakit kaybetmeden emekçiyi sömürecek olan ne varsa meydana getiriyorlar.
Kıdem tazminatını fona devredip, yıpranma payı olarak payımıza düşen üç kuruşumuza da göz dikiyorlar.Ama işçilerin daha önemli işleri olduğu için bu kanımızın son damlasına kadar sömürme politikalarıyla mücadele edecek fırsat bulamıyorlar!
Patronlar işçinin alın terini gasp etmek,tüm haklarını elinden almak için gece gündüz hiç durmadan yeni yasalar çıkarıp uygulamaya koyarken, biz işçilerin birlik olup ”kıdem tazminatımıza dokundurtmayız, ücretsiz izin dayatmasını kabul etmiyoruz” diyemeyecek kadar vaktimizin olmamasına tahammül etmek çok zor.
Hele ki dost görünüp düşmanca tavırlar takınan ”kıdem tazminatı işçinin ayak bağıdır” diyen dalkavuğun ve onun yardakçıları bile konuşmaya fırsatları varken işçilerin sessiz kalmasına tahammül etmek çok zor.
Düşünün; üye olduğumuz sendikalar, kıdem hakkımız, hafta sonu tatilimiz, yemek ve yol ücretleri, yıllık iznimiz,bunların hepsini nasıl kazandık biliyor musunuz?
Mücadele etmeye vakit bulanlar,en önemli işleri haklarını patrona gasp ettirmeyenler, gece gündüz demeden çalıştığı halde tüm yorgunluğunu sırtına yükleyip kol kola işçilerle yürüyerek haklarını arayanların verdiği mücadele sonucu kazandık biz bu hakları.
Yıllar süren azimli mücadeleler sonucu kazandığımız bu hakları, bir çırpıda elimizden almak istiyorlar ve bizim mücadele edecek fırsatımız yok mu kardeşlerim.
İşçilerin sorunları büyüdükçe söyleyeceklerimiz de büyüyor.“Biz bunlarla baş edemeyiz, ne istiyorlarsa yapıyorlar” gibi bahanelerle kendimizi kandırmayı bırakıp geleceğimizi çöpe atmayalım.
Amacımız dağları yerinden oynatmak yada güneşi söndürmek değildir, amacımız gayet açık ve gerçek, insanca yaşamak istiyoruz.İnsanca yaşamayı hiç kimse bizlere hediye etmeyecek,biz kendimize ait olacak olanları kendimiz kazanmalıyız.
Verdiğimiz emeğin karşılığını alabileceğimiz günlerin hayalini diri tutalım, hayallerimiz gerçektir ve gerçekleşecektir.Unutmayın ki gerçekleşmiş çoğu olay bir zamanlar hayaldi.
Bizleri bu sefillikten kurtaracak olanlar, bizlerden başkası değildir.