Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Uğur Tekstil işçileri: Patron başka yerde iş bulmamızı engelliyor, DİSK/Tekstil bizi sattı

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 10

Urfa’daki Uğur Tekstil’de toplu olarak işten çıkartılan işçiler, bugün Topçu Meydanı’nda şirketin patronları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar. Ayrıca üye oldukları DİSK Tekstil Sendikası’nın ve sendika Genel Başkanı Kazım Doğan’ın da kendilerine sırt çevirdiğini ifade eden işçiler “Hiçbir eylemimize gelmediler, hiçbir açıklama yapmadılar. Bu patronla iş birliği yaparak bizi sattıklarının en büyük kanıtıdır” dediler.

 

Inditex’e bağlı Zara markasına üretim yapan Uğur Tekstil’de işten çıkartılan işçiler bugün (17 Ocak) Topçu Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

 

Uğur Tekstil patronlarının başka firmalara isimlerini vererek iş bulmalarının önüne geçtiğini söyleyen işçiler, “Açlığa mahkum edildik. Başka fabrikalarda iş bulmamızı engellemeye çalışıyorlar. En acıklı tarafı ise bunun sendika aracılığı ile yapılıyor olması” dediler.

 

“KARŞIMIZDA SADECE PATRON VAR SANIRKEN…”

 

Üye oldukları DİSK Tekstil Sendikası’nın da yaptıkları hiçbir eyleme gelmediğini, işten atılmalarına dair hiçbir açıklama yapmadıklarını, hiçbir telefonlarının açılmadığını söyleyen işçiler “Bu, Genel Başkan Kazım Doğan ve sendika yöneticilerinin patronla işbirliği yaparak bizi sattıklarının en büyük kanıtıdır” dediler:

 

“Bizler o güne kadar karşımızda sadece patron var sanırken, meğer üye olduğumuz sendikanın genel başkanının da patron ile işbirliği yaptığını, işçilerin iradesini, kararını hiçe sayarak işçilerden habersiz patronla görüşmeler yaptığını, patronun isteğiyle bu fabrikayı örgütleyen eski bölge temsilcisini görevden aldığını ve yine işçiden habersiz, işçiye sormadan patronla toplu sözleşme pazarlığı yaptığını öğrendik.“

 

Uğur Tekstil işçilerinin gerçekleştirdikleri basın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:

 

“Yaklaşık 6 ay önce DİSK Tekstil sendikasında örgütlenirken işveren bunu duydu ve tehditler ve baskılar ile işçileri vazgeçirmeye çalıştı. Başarılı olamayınca 3 Ekim tarihinde 300 tane işçiyi işten çıkarıp hileli bir şekilde fabrikayı kapattı. Kapattığı fabrikayı işçilerin direnme gücünü hesap edemediği için tekrar açmak zorunda kaldı.

 

Kararlı mücadelemiz, direnişimiz, Küresel Sendikanın çabası ve Zara markasının da müdahil olmasıyla 1 Kasım 2021 tarihinde fabrika tekrar açıldı ve 300 işçi tekrar işe alındı.  Bunun üzerinden 18 gün geçtikten sonar, yani 18 Kasım’da 97 işçiyi, yani bizleri jandarma tarafından zorla fabrikadan çıkardı. Bizler o güne kadar karşımızda sadece patron var sanırken, meğer üye olduğumuz sendikanın genel başkanının da patron ile işbirliği yaptığını, işçilerin iradesini, kararını hiçe sayarak işçilerden habersiz patronla görüşmeler yaptığını, patronun isteğiyle bu fabrikayı örgütleyen eski bölge temsilcisini görevden aldığını ve yine işçiden habersiz, işçiye sormadan patronla toplu sözleşme pazarlığı yaptığını öğrendik.

 

“SENDİKA GENEL BAŞKANI VE YÖNETİCİLERİ BİZİ SATTI”

 

Sendikamızın genel başkanı Kazım Doğan’ın ve sendika genel merkez yöneticilerinin işten atıldığımızdan beri bizi yüz üstü bırakması, hiç bir eylemimize katılmadıkları gibi işten atılmamızla ilgili tek bir açıklama bile yapmamaları, hatta telefonlarımızı bile açmamaları patronla işbirliği yaparak bizi sattıklarının en büyük kanıtıdır. DİSK Tekstil sendikası genel başkanı kazım doğan ve genel başkan vekili Mehmet Ali Başak bu işçi kıyımında değil işçinin yanında olup mücadelemize destek vermek, işçilerin fabrikaya açtığı davaları geri çektirmek için patronun ayak işlerini yapmaktan bile utanmadılar.

 

“97 İŞÇİ RESMEN AÇLIĞA MAHKUM EDİLMİŞ DURUMDAYIZ”

 

Ancak toplu halde işten atılmamızın üzerinden iki ay geçmesine rağmen ne bir denetim ne de başka bir girişim olmuştur. Çalışırken aldığımız ücretler dışında başka hiç bir geliri olmayan biz işçiler tam iki aydır işsiziz. İki aydır bize yapılan haksızlığın son bulmasını ve işe geri alınmayı bekliyoruz. İki aydır 97 işçi resmen açlığa mahkum edilmiş durumdayız. Artık sabrımız kalmadı. Buradan Zara markasının yetkililerine sesleniyoruz, lütfen bir an önce harekete geçin. Size üretim yapan Uğur Tekstil’in tarafı olduğunuz uluslararası sözleşmelere ve işçi haklarına aykırı bir şekilde bize yaptığı bu işçi kıyımına bu haksızlığa karşı bir an önce harekete geçin. Daha önce aynı şekilde sendikalı olduğumuz için fabrikanın kapatılarak 300 işçinin işten atılmasında nasıl müdahil olup sorunu çözdüyseniz, aynı şekilde bir kez daha sorumluluğunuzu yerine getirmenizi, işçi haklarına ve ilkelerinize uygun bir şekilde harekete geçmenizi bekliyoruz.

 

“BAŞKA FABRİKALARDA İŞ BULMAMIZA ENGEL OLUYORLAR”

 

Bugün burada toplanmamızın bir diğer sebebi ise Uğur Tekstil patronları Servan Zenderlioglu ve Hayri Uğur hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı duyurmaktır. Anayasayı ve yasaları ayaklar altına larak bizi haksız ve hukuksuz bir şekilde işten attıkları yetmiyormuş gibi, isim listelerimizi diğer fabrikalara göndererek başka fabrikalarda iş bulmamıza da engel oluyorlar. Uğur Tekstil’de haklarımızı ayaklar altına alıp bizi kapı önüne koydukları yetmezmiş gibi, bizi kara listeye alarak adeta yaşam hakkımızı da gasp etmeye çalışıyorlar. Bu bir insanlık suçudur. İşçi alımı yaptığı halde sırf Uğur Tekstil’den atılan işçiler olduğumuz için bize almayan fabrikalar da bu insanlık dışı suça ortak olmaktadır. Aynı şekilde buna sesszi kalan resmi yetkililer de bu suça ortak olmaktadır.

 

Açıklamamızdan sonar birazdan hep birlikte Şanlıurfa Adliyesine giderek yasa ve hukuk tanımayan, çalışma ve yaşam hakkımızı hukuksuz bir şekilde gasp eden Uğur Tekstil patronları Hayri Uğur ve Servan Zenderlioğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız.”

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending