Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Uğur Tekstil işçileri fabrika önünde mücadeleye devam edecek

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 28 1

Urfa’da işten çıkarılan DİSK/Tekstil üyesi Uğur Tekstil işçileri bir araya gelerek açıklama yaptı.

 

Topçu meydanında yapılan açıklamada işçiler adına konuşan Erdal Ayata, üyesi oldukları sendikanın kendilerine arka çıkmadığını ve çalıştıkları fabrikanın patronuyla iş birliği içinde olduklarını söyleyerek, verdikleri mücadeleden geri adım atmayacaklarını söyledi.

 

İşçiler, DİSK Tekstil Genel Başkanvekili Mehmet Ali Başak’ın mahkemede işçilere karşı şahit listesinde olduğuna, sendikanın işçilerin gönderdiği yazılara cevap vermediğine ve işyerinde yeterli çoğunluğun sağlandığı tarihteki üye sayısını bakanlığa bildirmediğine ilişkin belgeleri de basınla paylaştı.

 

“SENDİKA BİZİ SUÇLAMAK İÇİN UĞRAŞTI”

Ayata, sendikanın işçilerin fabrikaya açtıkları davadan vazgeçirmeye çalıştığını söyleyerek, “İşçilere ihanetiniz, satılmışlığınız keşke yalnız bu kadarla kalsaydı. Ama kalmadı. Bu ihanetiniz yetmezmiş gibi, bizler işe geri dönmek için mücadele ederken, sesimizi markaya, küresel sendikaya duyurmaya çalışırken, siz patron adına işçileri tek tek kandırıp davalarını geri çektirmeye çalışmakla uğraştınız. İşçileri arabulucuya götürerek patronun elinize verdiği belgeleri ve orda yazılı olan utanç verici maddeleri imzalatmaya çalıştınız. Bununla da yetinmediniz, bizim işe geri dönmemiz için uğraşan, bize destek olan küresel sendika temsilcisi Sayın Kuvvet Lordoğlu’nu patronla birlikte hedef haline getirdiniz. Bununla da yetinmediniz, küresel sendika, İspanya’daki sendikacılar ve Zara markası dahi bizim işe geri alınmamız için çaba sarf ederken, bizim üyesi olduğumuz sendikanın genel başkanı ve genel merkez yöneticileri olarak sizler patronla birlikte markaya bizi suçlu göstermek ve işe aldırmamak için uğraştınız” dedi.

 

“SENDİKA PATRONA TANIKLIK EDİYOR”

DİSK/Tekstil Sendikası başkanvekilinin, işçilerin açtığı davada patronun tanığı olduğunu belirten Ayata, “Namus ve onur edebiyatları yapıp işçiyi nasıl sattığınızı herkes biliyor. Yöneticisi olduğu sendikanın üyesi olan ve haksız yere işten atılan işçilerin açtığı davada, işçilere karşı patronun şahidi olabilecek kadar namuslu olan M. Ali Başak’ın patronun tanık listesinde olduğuna dair bilgi bizzat e devlet sistemi, UYAP vatandaş portalında gözükmektedir. Genel Başkan Kazım Doğan ve sendikanın genel merkezi, jandarma zoruyla işten atılan biz işçilerin dava açtığı mahkemeye, patronun isteğiyle işçileri haksız çıkaracak şekilde mahkemeye yalan bilgi vererek, ne kadar satılmış olduklarını, ne kadar işçi düşmanı olduklarını bizzat mahkemeye kendi sundukları belgelerle kanıtlamaktadırlar” ifadelerini kullandı.

 

Uğur Tekstil işçileri, patronun bir kez daha kendilerini kandırdığını ve oyaladığını belirterek, önümüzdeki günlerde tekrar fabrika önünde eylemlere başlayacaklarını da duyurdular. İşçiler, patronla sendikanın nasıl işbirliği içinde olduğunu gözler önüne seren belgeleri de basınla paylaştı. Belgelerde Mehmet Ali Başak’ın patronun tanık listesinde olduğuna ve sendikanın, yetkinin alındığı tarihteki sendikalı işçi sayısını mahkemeden gizlediğine dair deliler de bulunuyor.

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending