Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Uğur Tekstil işçileri direnişe devam ediyor

Yayınlandı

on

ugur tekstsill

Uğur Tekstil işçilerinin mücadelesi kararlılıkla devam ediyor. Haksız yere işten atılan DİSK/Tekstil üyesi 100 işçi Urfa merkezde bulunan Rabia Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya ücretsiz izne gönderilen DİSK/Tekstil üyesi Özak Tekstil işçileri de katıldı. Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçileri, mücadele edeceklerini bir kez daha yinelerken, DİSK Tekstil Genel Merkezine tepki gösterdi. İşçiler, sendika genel merkezinin mücadelelerine sahip çıkması gerektiğini kaydetti.

İşçiler adına ortak açıklamayı Uğur Tekstil işçisi Ali Yalçın okudu. Yalçın, jandarma zoruyla işyerinden çıkarıldıklarını, aynı gün Özak Tekstil işçilerinin de süresiz ücretsiz izne gönderildiğini hatırlattı.

İşten çıkarıldıkları gün DİSK/Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’in de görevden alındığını öğrendiklerini söyleyen Yalçın, “DİSK Tekstil Sendikası Genel Başkanı Kazım Doğan, kendi sendikasının temsilcisi olan Mehmet Türkmen’i, işçilerin iradesi ve kararı ile hareket ettiğini söyleyerek ve patronla anlaşarak görevden aldı. Ve dün olduğu gibi bugün de sendikamızdan hiçbir yetkilinin burada olmaması, sendikaya üye yaklaşık 100 tane işçiyi sahipsiz bırakması Mehmet Türkmen’e yapılanları ve Mehmet Türkmen’le birlikte bizim de satıldığımızı onaylar nitelikte” ifadelerini kullandı.

GÖREVDEN ALMAYI SENDİKADAN DEĞİL, PATRONDAN ÖĞRENDİLER

Türkmen’in görevden alındığını, sendikadan değil patrondan öğrendiklerini vurgulayan Yalçın, “Mücadelemize başından beri önderlik eden Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’in görevden alındığını işçilere patron açıklıyor. Fabrikada patron bizimle toplantı yaparak bu açıklamayı yapıyor ve hemen ardından toplantıdayken sendika merkezinden işçilere Türkmen’in görevden alındığı bilgisi geliyor” dedi.

İşten atıldıkları gün, DİSK/Tekstil Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak’ın da fabrikada olduğunu ve işçilerin zorla dışarı çıkarılması karşısında sessiz kaldığını vurgulayan Yalçın, Genel Başkan Vekili Başak’ın işçilere, “Patronunuz ne diyorsa onu yapın” dediğini aktardı.

Yapacakları eylemler için, sendikanın Genel Başkanı Kazım Doğan’ı aradıklarını ve yanlarında görmek istediklerini söylediklerini belirten Yalçın, şöyle devam etti:

“Fabrika önünde direnişe başlama kararı aldık ve bu kararımızı bildirmek için Genel Başkan Vekili ve Genel Başkanı arayıp bilgi vermek istedik. Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak telefonlarımızı açmadı, Genel Başkan Kazım Doğan’la konuştuk ve gelip yanımızda olmalarını, bize sahip çıkıp öncülük etmelerini istedik. Ancak ne yazık ki buna olumsuz yanıt aldık. Aynı şekilde Özak Tekstil işçisi arkadaşlar da geçen hafta fabrika önünde yaptıkları basın açıklamasından önce Genel Başkanı arayıp destek istediler. Genel Başkan onlara da eyleme destek vermeyeceklerini söyledi”

Sendika merkezi tarafından yüzüstü bırakıldıklarını ancak bunun mücadelelerini sürdürmelerine engel olmayacağını vurgulayan Yalçın, birlik olup mücadele etmekten başka yollarının olmadığını ve örgütlü hareket ettiklerinde kazandıklarını öğrendiklerini söyledi.

Açıklamada, Uğur Tekstil patronunun sendika yönetimi ve ZARA temsilcisi ile İstanbul’da bir araya geleceğini öğrendiklerini söyleyen Yalçın, “Bizim taleplerimizle ilgili Uğur Tekstil patronu, fabrikanın üretim yaptığı ZARA markasının temsilcisi, küresel sendika temsilcisi, sendikamızın bağlı olduğu konfederasyonumuz DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK/Tekstil Genel Başkanının da katılacağı bir toplantı yapılacağı bilgisini aldık. Bu toplantıda atılan işçilerin işe geri alınması konusunda bir anlaşmaya varılmasını ve taleplerimizin kabul edilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.(YOL TV)

 

 

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending