Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Somalı madenciler Ankara girişinde durduruldu

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 4 6

Alacakları için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde eylem yapmak isteyen maden işçileri, Ankara girişinde durduruldu. İşçilerin arasından 5 kişiye, bakanlık yetkilileri görüşmeleri için izin verildi.

 

 

 

Manisa’nın Soma ilçesinde 15 yıldır tazminatları ödenmeyen Uyar Madencilik işçileri, mücadelesini sürdürüyor. Bağımsız Maden İş Sendikası’na üye işçiler geçtiğimiz aylarda Ankara’ya yürüyüş düzenleyerek yetkililerden tazminatlarının ödeneceğine dair söz almışlardı. 21 Ekim’de yetkililerle görüşen işçiler, aradan geçen zamanda bir adım atılmaması sonrasında bugün sabah saatlerinde Ankara’ya giderek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne giderek eylem yapmak istediler. Polis, madencilerin otobüsünü Ankara girişinde durdurdu. Madenciler, Ankara-Eskişehir Yolu üzerinde, Dumlupınar Bulvarı üzerindeki beklerken, aralarından 5 kişinin bakanlık yetkilileri ile görüşmelerine izin verildi.

 

 

SOYLU SÖZ VERDİ

 

 

Maden işçilerden İdris Sarıkaya, sözlerin tutulmadığını söyleyerek, “Görmeyen gözüm ve topal bacağımla bugün buradayım. Sayın milletvekilleri ayağınıza defalarca geldik. Bize kaç defa bu sorunların çözümü için sözler verildi ve hiçbir söz tutulmadı. Artık sizlerin sözlerinize güvenmiyoruz. Bizim karşımıza bugün emniyet güçleri çıktı ve Ankara’ya giremeyeceğimizi söylediler. Sayın Süleyman Soylu sizinle İzmir’de görüştüğümüzde bize söz vermiştiniz. Konuyu 15 Ocak tarihine kadar çözeceğinizi söylediniz. Biz sizin sözünüz üzerine Manisa’daki eylemlerimizden vazgeçip beklemeye geçmiştik. Sözünüzü ne zaman tutacaksınız! Sözünüze, adalet yemininize saygınız varsa bu görmeyen gözlerin hesabını vereceksiniz. Biz kimseden sadaka istemiyoruz biz Türkiye Cumhuriyetinin bize biçtiği adaletin uygulanmasını istiyoruz. Haklarımızı almadan bu yoldan geri dönmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

 

Maden işçisi Ali Kandemir de, “Artık siyasilerin bize verdikleri sözleri tutmalarını istiyorum. Geldiğimizde karşımıza polisler çıktı ve polislerin bağlı olduğu bakanlık Süleyman Soylu bize söz vermişti geldiğimizde ise karşımıza polisler çıktı. Ben buraya 15 defa gelmiş olmama rağmen onlar bize 1 adım gelmedi. Bu sözlerin tutulması kimin işine gelmiyor bilmiyoruz. Benim iki gözümün arkadaşımın bacaklarının bedelinin ödenmesi ve tazminatlarının ödenmesini istiyoruz” dedi.

 

 

Maden işçisi Metin Aslan ise şunları kaydetti: “Diğer Bu işi yapacağız, ayarlayacağız diyen siyasilere artık güvenimiz kalmadı. Verdiği sözün arkasında durmuyorlar. İnsanlarla alay ediyorlar ve hakkımızı yiyorlar. Herkesin insanların çalıştığı makama saygı duyması lazım. Benim devletimin polisiyle bir sorunum yok ama siz benim karşıma polisleri çıkartıyorsunuz. Ben Türkiye’ye hizmet ediyorum karşılığı bu mu olacaktı.”

 

 

Özgür Özel’den destek ziyareti

 

İşçilerin eylemine CHP Manisa Milletvekilli Özgür Özel de destek verdi. Özel yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Ankara’nın girişinde Uyar Madencilik mağdurlarıyla birlikteyiz. Soma madeni faciasından sonra madencilere sözler verilirken, uyar madencilikteki mağduriyetlerin giderileceğini bizzat Recep Tayyip Erdoğan söylerken üzerinden 7 yıl geçti ve onlar hala mağdurlar. Patron başka bir isimle Türkiye’nin çeşitli yerlerinde maden işletiyor ama buradaki madencilerin parasını ödemiyor. Bu konuda çok söz verildi ama tutulmadı. Dün akşam verdikleri kararla Ankara’ya doğru yürüyüşe geçtiler. Ankara girişinde durduruldular. Şuan 5 tane temsilci bakanlıkla görüşmek için gitti diğer arkadaşlar burada. Ben Özgür Özel olarak madencilerin yanındayım.”

 

 

(Kaynak: BirGün Gazetesi)

 

 

 

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending