Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Şişli Cevahir AVM önünde yüksek faturalar ve zamlar protesto edildi

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK Kopyasi 4

Şişli Cevahir AVM önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Yemek Sepeti, Darinda Çorap ve Sinbo işçileri konuştu.

Yemek Sepeti İşçi Komitesi adına konuşan işçi ağır çalışma koşullarını ve iş güvenliğindeki eksikleri anlattı. Patronun sendika düşmanlığına da değinen işçi “Birbirimize bakalım, işçiler birbirine bakarak güçlenir. Birlikte mücadele edersek kazanacağız” dedi.

 

Patronun yetersiz ve adaletsiz zam teklifini kabul etmeyip direnişe başlayan ve sırf haklarını istedikleri için Kod 49’la işten çıkartılan Darinda Çorap işçileri adına konuşan tekstil işçisi de “Vazgeçmedik. Buradayım, direniyoruz. Bizler direnerek, talep ederek, mücadele ederek kazanacağız. Ben vazgeçmedim, onların yıldırmaya çalışmasından da korkmuyorum. Direnerek, örgütlenerek, birleşerek haklarımızı alacağız. Tek başına kurtuluş yok.” şeklinde konuştu.

 

Eylemde Sinbo direnişçisi de söz aldı ve Sinbo’daki ağır sömürü koşullarını ve sendika düşmanlığını anlatarak şunları ifade etti:
“Patronlar işçilerin birliğinden korkuyorlar ve canla başla saldırıyorlar. Saldırıları yalnızca patronlar yapmıyor. Arkalarında polisler, yargısı, medyası var. Anayasal hakkımızı kullandığımız için işçiler kapı önüne konuluyor. Elbette sizler bir sınıfı temsil ediyorsunuz. Sermaye sınıfının topyekun saldırılarına karşı biz işçiler topyekun direneceğiz! Sermaye sınıfının karşısında çelik gibi duracağız!”

 

Eylemde Aliağa Gemi Söküm işçilerinden gelen mesaj okundu:
“Gemi sökümde ağır şartlar altında çalışmaktayız. Yaptığımız iş ağır bir iş. Yaptığımız işe göre çok düşük bir ücrete çalışıyoruz. İstediğimiz zammı alamadığımız için üretimi durdurup greve çıktık. Taleplerimiz insan gibi koşullarda çalışmak ve istediğimiz zamları vermeleri. Eğer bunlar olmazsa biz mücadelemizi sürdüreceğiz. İstanbul’daki bütün emekçi dostlarımıza selam olsun, her zaman yanlarındayız.”

Asgari Değil İnsanca Yaşam bileşenleri adına yapılan basın açıklamasında da şunlar ifade edildi:

“Bir seçim yap diyorlar bize egemenler, yönetenler. İşsiz kalmayı mı seçeceksin, yoksa günde 14 saat çalışıp yine de geçinememeyi mi? Elektriğe, doğalgaza yapılan zamları görüp “buna da şükür” demeyi mi, yoksa sıradaki zammın nereye geleceğini tahmin etmeye çalışmayı mı, yoksa aynı cümleleri ağzında sakız edip ‘bizi mahvettiler’ deyip durmayı mı? Çocuğunu bir okula yerleştirememeyi mi seçeceksin, yoksa güç bela yerleştirdiğin okulda evladının beyninin çöple doldurulmasını mı?”

“Bugününden kaygılı, yarınından umutsuz yaşamaktan başka bir gelecek de var… O gelecek, sefalet zammına karşı işaret fişeğini yakan Çimsataş işçilerinin direnişinde, Farplas işçilerinin gür sloganlarında, Trendyol emekçilerinin kapattığı kontakta, Migros işçilerinin kararlı direnişinde, Yemek Sepeti işçilerinin direnişinde, Aliağa’da, Antep’te ve birçok şehirde sefalet koşullarına karşı direnişe geçen işçilerde Sinbo işçisinin iradesinde, arkadaşlarının intiharına karşı isyan eden gençlikte, susmayan susturulamayan kadınlarda, kendini gösteriyor bizlere.
Gecelerinde aç yatmadığımız, gündüzlerinde sömürülmediğimiz bir yaşam için örgütlenmekten, mücadele etmekten başka bir yol yok. İnsanca-onurlu bir yaşam için taleplerimizi ancak mücadeleyle söküp kazanabiliriz.”

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending