Şişli Cevahir AVM önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Yemek Sepeti, Darinda Çorap ve Sinbo işçileri konuştu.
Yemek Sepeti İşçi Komitesi adına konuşan işçi ağır çalışma koşullarını ve iş güvenliğindeki eksikleri anlattı. Patronun sendika düşmanlığına da değinen işçi “Birbirimize bakalım, işçiler birbirine bakarak güçlenir. Birlikte mücadele edersek kazanacağız” dedi.
Patronun yetersiz ve adaletsiz zam teklifini kabul etmeyip direnişe başlayan ve sırf haklarını istedikleri için Kod 49’la işten çıkartılan Darinda Çorap işçileri adına konuşan tekstil işçisi de “Vazgeçmedik. Buradayım, direniyoruz. Bizler direnerek, talep ederek, mücadele ederek kazanacağız. Ben vazgeçmedim, onların yıldırmaya çalışmasından da korkmuyorum. Direnerek, örgütlenerek, birleşerek haklarımızı alacağız. Tek başına kurtuluş yok.” şeklinde konuştu.
Eylemde Sinbo direnişçisi de söz aldı ve Sinbo’daki ağır sömürü koşullarını ve sendika düşmanlığını anlatarak şunları ifade etti:
“Patronlar işçilerin birliğinden korkuyorlar ve canla başla saldırıyorlar. Saldırıları yalnızca patronlar yapmıyor. Arkalarında polisler, yargısı, medyası var. Anayasal hakkımızı kullandığımız için işçiler kapı önüne konuluyor. Elbette sizler bir sınıfı temsil ediyorsunuz. Sermaye sınıfının topyekun saldırılarına karşı biz işçiler topyekun direneceğiz! Sermaye sınıfının karşısında çelik gibi duracağız!”
Eylemde Aliağa Gemi Söküm işçilerinden gelen mesaj okundu:
“Gemi sökümde ağır şartlar altında çalışmaktayız. Yaptığımız iş ağır bir iş. Yaptığımız işe göre çok düşük bir ücrete çalışıyoruz. İstediğimiz zammı alamadığımız için üretimi durdurup greve çıktık. Taleplerimiz insan gibi koşullarda çalışmak ve istediğimiz zamları vermeleri. Eğer bunlar olmazsa biz mücadelemizi sürdüreceğiz. İstanbul’daki bütün emekçi dostlarımıza selam olsun, her zaman yanlarındayız.”
Asgari Değil İnsanca Yaşam bileşenleri adına yapılan basın açıklamasında da şunlar ifade edildi:
“Bir seçim yap diyorlar bize egemenler, yönetenler. İşsiz kalmayı mı seçeceksin, yoksa günde 14 saat çalışıp yine de geçinememeyi mi? Elektriğe, doğalgaza yapılan zamları görüp “buna da şükür” demeyi mi, yoksa sıradaki zammın nereye geleceğini tahmin etmeye çalışmayı mı, yoksa aynı cümleleri ağzında sakız edip ‘bizi mahvettiler’ deyip durmayı mı? Çocuğunu bir okula yerleştirememeyi mi seçeceksin, yoksa güç bela yerleştirdiğin okulda evladının beyninin çöple doldurulmasını mı?”
“Bugününden kaygılı, yarınından umutsuz yaşamaktan başka bir gelecek de var… O gelecek, sefalet zammına karşı işaret fişeğini yakan Çimsataş işçilerinin direnişinde, Farplas işçilerinin gür sloganlarında, Trendyol emekçilerinin kapattığı kontakta, Migros işçilerinin kararlı direnişinde, Yemek Sepeti işçilerinin direnişinde, Aliağa’da, Antep’te ve birçok şehirde sefalet koşullarına karşı direnişe geçen işçilerde Sinbo işçisinin iradesinde, arkadaşlarının intiharına karşı isyan eden gençlikte, susmayan susturulamayan kadınlarda, kendini gösteriyor bizlere.
Gecelerinde aç yatmadığımız, gündüzlerinde sömürülmediğimiz bir yaşam için örgütlenmekten, mücadele etmekten başka bir yol yok. İnsanca-onurlu bir yaşam için taleplerimizi ancak mücadeleyle söküp kazanabiliriz.”