Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Sinbo patronu sendikalı işçiyi işten attı

Yayınlandı

on

135018795 2841838546056097 7895712046169478093 o 780x470 1

Ücretsiz izin saldırısına karşı mücadele edip iş başı yapan işçilere mobbing uygulamaya devam eden Sinbo yönetimi sendikalı bir işçiyi 25/2 maddesiyle işten çıkardı.

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) yayınladığı açıklamada “Sinbo yönetimi ücretsiz izin saldırısının ardından şimdi de 25/2 Maddesi’ni kullanarak sendikal faaliyetimizi engellemeye çalışmaktadır. Ancak nasıl ki Sinbo’da ücretsiz izin saldırısına karşı mücadele ettiysek üyemizin haksız bir şekilde işten atılmasına karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz!” denildi. TOMİS Cuma 16.30’da Sinbo fabrikası önünde yapacağı basın açıklamasına çağrıda bulundu.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Sinbo Yönetimi İşçi ve Sendika Düşmanlığına Devam Ediyor!

Ücretsiz izin uygulamasıyla sendikal faaliyetimize saldıran Sinbo yönetimi, direnişimizin kazanımla sonuçlanmasının ardından işbaşı yapan üyelerimize yönelik baskılarına devam ediyor. İşbaşı yapan üyelerimize, kendi bölümleri dışında fabrikanın en izole bölümlerinde çalışmayı dayatarak saldırıya devam etmişti. Üyelerimizin bir kısmı için bu saldırıdan vazgeçmek zorunda kalmış ancak daha ahlaksızca bir yönteme başvurmuştur.

“Sendika” bozuntusu çeteleri devreye sokup, bir üyesi üzerinden üyelerimize yönelik provokatif adımlar attırmışlardır. Bir işçi tarafından özellikle de üyemiz Dilbent Türker’e yönelik bilinçli ve sistematik saldırılarda bulunulmuştur. İnsan onurunun kaldıramayacağı, ağıza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunduktan sonra üyemize, “yönetime gideyim sana neler yaptıracağım”, “şeflerine gidip seni mahvettireceğim” gibi söylemleri ile de Sinbo yönetiminin arkasında olduğunu belirtmiştir.

Üyemiz, geçtiğimiz hafta yaşanan olayın ardından durumu yönetime bildirmiş ve gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Ancak Sinbo yönetimi, şikâyete dair adil bir değerlendirmede bulunmayıp, üyemizi iftiralarla 25/2 maddesini kullanarak tazminatsız bir şekilde bu sabah işten çıkarmıştır. Üyemizi işten çıkartmak için oynanan oyun ortadadır.

*

Çalışma Bakanlığı’nın “işten çıkarmaları yasakladık” söyleminin gerçek hayatta işlevsiz olduğu gözler önüne seriliyor. Bugün bir çok işyerinde özellikle de sendika üyesi olan işçiler, 25/2 maddesi öne sürülerek iftiralarla, ahlaksızca bir saldırıya maruz kalıyor. Bu durumdan işçi ve sendika düşmanı patronlar kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da sorumludur!

*

Sinbo yönetimi ücretsiz izin saldırısının ardından şimdi de 25/2 Maddesi’ni kullanarak sendikal faaliyetimizi engellemeye çalışmaktadır. Ancak nasıl ki Sinbo’da ücretsiz izin saldırısına karşı mücadele ettiysek üyemizin haksız bir şekilde işten atılmasına karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz!

Tüm işçi ve emekçi dostlarımızı 22 Ocak Cuma (yarın) akşam 16:30’da Sinbo önünde gerçekleştireceğimiz basın açıklamamıza davet ediyoruz.

Sendikal faaliyetlere yönelik saldırılar son bulsun!

İşten çıkarmalar gerçekten yasaklansın!

Madde 25/2 (kod 29) kaldırılsın!

Basın Açıklaması:

22 Ocak Cuma 16:30 Sinbo fabrika önü.

(Cihangir Mh. Güvercin Cd. Haramidere Mevkii No:4 Avcılar)

Okumaya devam et

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending