Ülkemizde neredeyse her yerde durmayan inşaatlar var. Dikilen yüksek binaları, gökdelenleri, büyük hastaneleri, o büyük geniş yapıları görmemek mümkün değil. İnşaat şirketleri; en görkemli binaları dikmek, karlarına kar katmak için birbirleriyle yarışa giriyorlar. Peki bu binaların yapılmasını sağlayan işçilerin koşulları nasıl sağlanıyor? Emeklerinin karşılığını alabiliyorlar mı?
Katar Doha’da faaliyet gösteren UCC inşaat 2022 Dünya Kupası için görkemli binalar inşa etmeye başladı. Bu binaların dikilmesinde esas emeği olan işçiler ise maaşlarını alamadı, su bile bulamadı, kötü yemeklere ve koğuşlara mecbur bırakıldı. Şimdi işçiler, haklarını almadan oradan ayrılmayacaklarını duyurdular.
İstanbul Taksim’de yapımına devam edilen yeni Atatürk Kültür Merkezi (AKM) inşaatının yüzde 80’i tamamlandı. “İnşaatın son hali havadan da görüntülendi. Devasa kubbesi gözleri kamaştırdı.” haberlerini görüyoruz. Tüm bunların ardında ise işçilerin sağlıksız koşullarda çalıştırıldığı, yemeklerden çıkan böcekler gerçeği var.
8.7 milyar TL kira ve hizmet bedeli ödendiği belirtilerek, insanların sağlığı için büyük yatırımlar yapıldığı söylenen Şehir hastanelerinin duyurularını açılışlarını her yerde gördük. Ancak bu binaları inşa eden Kayı işçileri 2 yıldır maaşlarını alamadı. Kayı İnşaat işçilerinin alacakları için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Konunun yakın takipçisiyiz” yanıtını vermişti. Geçtiğimiz hafta ise 49 AKP’li Vekilin Anayasa Komisyonuna sunduğu kanun teklifi yasalaştı. İcra İflas Kanunu’ndaki değişiklikle konkordato ve iflasta işçi alacakları geri plana atıldı.