Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

MMK Metalurji’de işçiler patronun da Özçelik-İş’in de teklifine itiraz ediyor

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 17

Evrensel’de yer alan habere göre Özçelik-İş’in örgütlü olduğu ve MESS kapsamı dışında olan MMK Metalurji’de patronunun zam teklifi saat ücretlerine 1.5 lira artı yüzde 11 zam oldu. Özçelik-İş bu teklifin yüzde 20 zamma tekabül ettiğini, kendilerinin ise ücretlerde yüzde 24, sosyal haklarda yüzde 36 zam önerdiklerini söyledi. Özçelik-İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, önümüzdeki hafta yapacakları görüşmede sözleşmeyi bitirmeyi hedeflediklerini belirtirken, MMK işçileri ise bu oranda düşük bir sözleşmeyi kabul etmeyeceklerini söylüyor.

 

Özçelik-İş MMK Metalurji’de işçilerine, görüşmeleri süren toplu iş sözleşmesiyle ilgili bilgilendirmede bulundu. Sendikanın bilgilendirmede bulunmadığından şikayetçi olan işçiler, sonunda sendikanın fabrikaya gelip belli bir aşamaya gelen sözleşme hakkında bilgi verdiğini söyledi.

 

PATRON TEKLİFİNİ SUNDU

18 Ocak’ta Özçelik-İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör ve beraberindeki yöneticilerin fabrikaya geldiğini belirten işçiler, Güngör’in “İşveren, teklif olarak grup iyileştirmesi artı 1.5 TL saat ücreti artı yüzde 11 zam teklifi yapmıştır. Bu teklif ücretlere ortalama yüzde 20.5 zamma denk gelmektedir. Sosyal haklarda yüzde 36 zam teklif edilmiştir. İşverenin teklifine karşılık sendikamız ortalamada yüzde 24’e denk gelen ücret teklifi yapmıştır. Bu zam oranına ilaveten her yıl için birer net maaş tutarında ek ödeme talep edilmiştir. Taraflar önümüzdeki hafta tekrar bir araya gelerek sözleşmeyi bitirmeyi hedeflemektedir” dediğini aktardı.

 

Kimi işçiler sendikanın yaptığı açıklamaya ve patronun teklifine alkış ve sloganlarla cevap verirken kimi işçiler ise sessizliğini korudu. İşçiler daha çok sendika yönetime yakınlığı ile bilinen işçilere söz verildiğini ve onların sorduğu soruların yanıtlandığını ifade etti.

 

İŞÇİLER BÖYLE BİR SÖZLEŞMEYİ KABUL ETMEZ

Patronun önerdiği teklifin de sendikalarının önerdiği zam oranın da düşük olduğunu söyleyen işçiler, “Sendika yüzde 24 zam önerdik diyor. İşçilerin nabzını ölçüyor. MMK Metalurji işçileri böyle bir sözleşmeyi asla kabul etmeyecektir. Bu sözleşme sendikamızın istediği zam oranıyla dahi bitse enflasyonun altında bir sözleşme olur. Kaldı ki saat ücretine 1.5 zam artı yüzde 11 zam artışı yüzde 20 zam artışına nasıl tekabül ediyor? Metal işçileri, ilk 6 ay için yüzde 27 ile biten MESS grup sözleşmesini dahi eleştirirken, ona tepkiler ortadayken bizim o sözleşmenin altında biz zam oranını kabul etmemiz mümkün değil” dediler.

 

İŞÇİLERE SORULMADAN SÖZLEŞME İMZALANMASIN

MMK işçileri, sözleşmenin söylendiği gibi düşük bitmesi halinde tepkilerini ortaya koyacaklarını, bir araya gelip neler yapacaklarını değerlendireceklerini söyledi. Yanlarında olan ve haklarını savunan bir sendika istediklerini söyleyen işçiler, “Biz işçilere sorulmadan sözleşme imzalanmasın istiyoruz. Biz işçiler, pandemide canımız pahasına MMK patronlarının kârını büyüttük. Biz yarattığımız bu koca zenginlikten ufak da olsa bir refah payı istiyoruz. Ama bugün ‘Patron sendika el ele işçinin canı cehenneme’ diyen bir anlayışla sözleşmeler imzalanıyor. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyonun dahi altında olan ve gelen zamlar karşısında işçiyi daha fazla yoksulluğun içine iten böyle bir sözleşme teklifini MMK işçisi kabul etmiyor” dedi. (Kaynak: Evrensel)

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending