Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

MESS sözleşmesine direnen Çimsataş işçileri için İstanbul’da basın açıklaması

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 5

Mersin’deki Çimsataş işçileri, Türk Metal ve Birleşik Metal-İş Sendikalarının gece yarısı sonrası imzaladığı MESS sözleşmesine karşı direnişe başlamıştı. Fabrika içinde iş bırakma eylemi yapan işçiler dün polis zoruyla fabrikadan çıkarıldı.

 

Şirket yönetimi, 25 işçiyi SMS mesajı ile işten çıkardı. Vazgeçmeyen işçiler bu sabah saatlerinden beri fabrika önünde direnişi devam ettiriyorlar.

 

iSTANBUL’DAKİ ŞİRKET GENEL MERKEZİ ÖNÜNDE AÇIKLAMA

 

İstanbul’daki Çimsataş Genel Merkezi önünde, MESS sözleşmesine karşı ilk direnişi başlatan Çimsataş işçisine destek için bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Okunan basın açıklamasında “Direnen Çimsataş işçilerinin yanındayız, MESS dayatmalarına ve işçiyi aldatan sendikal anlayışa son vereceğiz” denildi. Ayrıca ortak basın açıklamasıyla birlikte, Çimsataş işçilerinin sözleşmeyi kabul etmeyerek sunduğu ek protokol talebi de şirket Genel Merkezi önünde okundu.

 

Basın açıklaması şu şekilde:

 

Pandeminin ve krizin faturası işçi ve emekçilere kesilmeye devam ediyor. AKP-MHP iktidarının asgari ücrete %50 zam şovunun etkisi kısa sürede sonlandı. %80’i geçen gerçek enflasyon rakamları karşısında asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı açıktır. Asgari ücrete yapılan sefalet zammının ardından Metal İşkolunda grup toplu sözleşmesi de imzalandı. Türk Metal, Birleşik Metal ve Özçelik İş bürokratları bir gece yarısı operasyonu ile ihanet sözleşmesine imza attılar. AKP-MHP iktidarından güç alan MESS patronlarına sendika bürokratları da desteklerini sundular.

 

Sendika bürokratları bir kez daha birbirlerinden farkları olmadığını gösterdiler. Metal işçilerinden yükselen revize talepleri, metal işçilerinin iradesi hiçe sayıldı. MESS patronlarının taleplerine uygun bir sözleşme imzalandı. Böylece MESS patronları servetlerine servet katıp, işçilerden çaldıkları ile zenginleşmeye devam edecekler. İşçilere sefalet koşullarını kabul ettirmeye çalışanların 2021 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında elde ettikleri net kârlar ise şu şekilde: Ford Otosan: 1.89 milyar TL, Türk Traktör: 830 milyon TL, Arçelik: 651 milyon 376 bin TL, Borusan: 64 milyon TL, Sarkuysan: 61 milyon 162 bin TL, Prysmian: 20.8 milyon TL

 

Sermayenin maşası Pevrul Kavlak başta olmak üzere sendika bürokratları “tarih yazdık” deyip, rakamları çarpıtarak %65’lik zam aldık diye şov yapıyorlar. Fabrikalardan yansıyan kutlama görüntüler gerçeği yansıtmamaktadır. İşçilerin aklıyla dalga geçmeye çalışan sendika bürokratlarının ihanet sözleşmesine imza attıkları ortadadır. Metal işçileri %27’lik zamla sefalete mahkum edilmeye çalışılmaktadır. İşçilerin ücretleri asgari ücret düzeyine çekilmeye çalışılmaktadır. Sendika ağalarına ve imza attıkları ihanet sözleşmesine karşı pek çok fabrikadan tepkiler yükselmektedir.

 

Çimsetaş işçileri ise ihanet sözleşmesine karşı direniş ateşini yaktılar. Metal fırtına ruhunu kuşanarak üretimden gelen güçlerini kullandılar, eyleme başladılar. Çimsetaş işçileri Eylül ayından beri revize taleplerini dile getirdiklerini ancak bu taleplerinin görmezden gelindiğini ifade, direnmekten başka bir seçeneklerinin olmadığını ifade ediyorlar. Haklı ve meşru talepleri için direnen Çimsetaş işçileri polis tehditleriyle, tomalarla korkutulmaya, işten atma saldırısıyla yıldırılmaya çalışılıyor. Ama tüm bu baskılara rağmen Çimsetaş işçileri fabrika önünde direnmeye devam ediyorlar.

 

İsyan, grev, direniş” sloganıyla direnişe geçen Çimsetaş işçileri başta metal işçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçilere izlenmesi gereken yolu gösteriyorlar. Sermayenin ve onların temsilciliğini yapan iktidarın saldırılarına, işçilerin iradesini hiçe sayan sendikal bürokrasiye karşı verilmesi gereken yanıtı veriyorlar.

 

Bizler de bugün Çimsetaş Genel Merkezi önündeyiz. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Çimsetaş işçilerinin haklı taleplerinin arkasındayız. MESS patronlarının dayatmalarına ve işçilerin elini kolunu bağlamaya çalışan sendikal bürokrasiye karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Gün Çimsetaş işçilerinin yaktığı direniş ateşini büyütme, tüm fabrikalara, işyerlerine yayma günüdür. Fabrika-İşyeri komitelerimizi kuralım, örgütlülüğümüzü güçlendirelim. Haklılığımız ve meşruluğumuzdan aldığımız güçle mücadele edelim. Pandeminin ve krizin faturasını ödememek, asgari değil insanca yaşayabilmek için birlik olalım.

 

Direnen Çimsataş işçileri yalnız değildir!

 

Çimsetaş işçilerinin talepleri derhal kabul edilsin:

 

-Sözleşmenin üstüne % 35 ek zam

-Mesai ücretleri hafta içi % 100, hafta sonu % 300 olsun

-Sosyal haklara % 100 zam

-Tamamlayıcı sağlık sigortası (tüm aile için)

 

Eksik yatırılan banka promosyonları tam yatırılsın

İşten atılan işçiler geri alınsın!

Kahrolsun sendika ağaları!

 

Zafer direnen işçilerin olacak!

Yaşasın Çimsetaş işçilerinin direnişi, yaşasın işçilerin birliği!

 

Basın açıklamasında yer alan kurumlar şu şekilde: 4. Vardiya İşçi Dayanışması, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Kurultayı,  Birleşik İşçi Zemini, DEV TEKSTİL, Devrimci İşçiler, Dostluk ve Kültür Derneği, Emekçi Hareket Partisi, Emek ve Adalet Platformu, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İşçinin Kendi Partisi, İstanbul KHK’lılar Platformu,  Kaldıraç, Kırmızı Gazete, Proleter Devrimci Duruş, SODAP, Sosyalist Emekçiler Partisi, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası.

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending