Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

İşçiler Antep’te zamlara karşı sokağa çıkıp fatura yaktı: İnsanca yaşanacak ücret istiyoruz

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 6

İşçilerinin kurduğu Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Antep’te elektrik zammına karşı Balık Parkı’nda eylem yaptı, fatura yaktı.
Eylemde konuşan işçiler, faturaları ödeyemediklerini vurgulayarak yapılan zammın geri alınmasını istedi.
Eylemde söz alan bir işçi, iki katlı bir evde oğluyla birlikte oturduklarını belirtip “Fatura daha önce 300 liraydı, şu anda 1015 lira. Değil yüzde 100, yüzde 400’lük zam geldi. Ben çalışmıyorum, bu faturayı nasıl ödeyeceğim! Hükümetin istifa etmesini istiyoruz” dedi.
Ardından emekli bir yurttaş söz alarak, “Bu ay gelen elektrik faturası 1023 lira. Geçen sene bu ay gelen elektrik 300 liraydı. Ben bu ay elektriğimi ödeyemeyeceğim, kesilecek. Şimdi eylemden çıktıktan sonra Almacı Pazarı’na gideceğim, gaz lambası alacağım, mum alacağım. Gaz lambası ve mumla oturacağım. Başka çaremiz var mı” dedi. Bu sırada söz alan bir diğer yurttaş “Gaz lambası da iki yüz lira olmuş, nasıl alacağız” diye sordu.
Faturalarının yakılmasının ardından BİRTEK-SEN Kurucu Genel Başkanı Mehmet Türkmen açıklama yaptı. Yurttaşlardan sonra söz alan Mehmet Türkmen, aylardır emekçilerin “Geçinemiyoruz” diyerek sokaklara çıktığını, buna rağmen temel ihtiyaçlara zam üstüne zam yapıldığını vurguladı.
Asgari ücrete gelen yüzde ellilik zammı hatırlatan Türkmen, “AGİ’yi düşünce aslında yapılan zam yüzde 39. Bu zammı yaptıklarında gerçek enflasyon yüzde 80’di. İşçiler, daha zamlı aylıklarını almadan gelen yeni zamlarla gerçek enflasyon yüzde 115’e çıkmış durumda” dedi.

Elektrik zammının sadece döviz kuruyla, piyasayla alakalı olmadığını vurgulayan Türkmen, bunun bir tercihi olduğunu söyledi. Elektriğin kilovatının özel şirketlere 31 kuruşa satıldığını ancak halka dağıtılırken bu fiyatın 2 lirayı geçtiğini ifade eden Türkmen, “Çünkü bu ülkeyi, beşli çeteler için, bir avuç patronun, bir avuç müteahhitin, Başpınar’daki yandaş patronların çıkarı için yönetiyorlar. Bize gelen faturalar, elektrik dağıtımını özelleştirerek verdikleri yandaşlar daha çok kazansın diye” sözlerini dile getirdi.
Açlık sınırının asgari ücretle aynı seviyede, 4 bin 250 lira olduğunu aktaran Türkmen, “Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak ihtiyacı. İçinde başka bir şey yok. Niye yok? Çünkü diyorlar ki işçilerin ihtiyacı yok, işçiler insan değil, karınları doysun yeter. İşçiler kirasını ödeyememiş, faturasını ödeyememiş, soğukta kalmış, çocuğunun servis parasını ödeyememiş umurlarında değil. ‘Bunlar normal insanların ihtiyaçları, işçiler emekçiler, siz insan değilsiniz’ diyorlar bize” ifadelerini kullandı.
Yeni yılın ilk gününde yapılan elektrik ve doğal gaz zammının yalnız faturalara yansımadığını ifade eden Türkmen, üretilen her şeyde en öndeki gider kaleminin enerji olduğunu vurguladı. Türkmen, bunun sonucunda yeni bir zam dalgasının daha yaşanacağını söyledi.

Ülke genelinde devam eden işçi eylemlerine de değinen Türkmen, “İşçiler, emekçiler bu yoksulluğa, bu sefalete karşı, zamların geri alınması için, insanca bir yaşam için ayaktalar. On binlerce işçi, insanca bir yaşam talebi için ayakta. Buradan selam yolluyoruz” dedi.
Ardından Başpınar OSB’de devam eden iş bırakmaları hatırlatan Türkmen, “İşçiler, insanca yaşayacak bir ücret talep ettiklerinde ‘Hain’ ilan ediliyorlar. İşçiler köle gibi çalışırken, onların sırtını sıvazlayanlar, ‘Biz bir aileyiz’ diyenler, hakkını isteyince ‘Provokatör’ diyorlar” diye konuştu
İşçi eylemlerini hedef alan yerel basına tepki gösteren Türkmen, “Antep’in satılık gazetecileri, hakkını arayan işçilere ‘Provokatörler işçileri kışkırtıyorlar, yoksa işçiler verilen zammı alkışladılar’ diyor. Yani diyorlar ki ‘Bu işçiler kendi aklıyla bir şey yapamaz. Bular cahil koyun sürüsü, bunları çok kolay kışkırtabilirsiniz. Eğer işçiler bir hak istiyorsa kendi aklıyla yapmıyordur, mutlaka biri onları kullanıyordur’. Çünkü onların gözünde işçinin kendi aklı yok, iradesi yok. İşçi hak talep edemez. Siz bu işçi düşmanlığınızla, ruhunuzu ve kaleminizi patronlara satarak yaptığınız yalakalıkla hatırlanacaksınız” dedi.
Başpınar OSB işçilerinin dağınık ve örgütsüz olduğuna da dikkat çeken Türkmen, patronların ise kendi aralarında birlik olduklarını söyledi. Patronların birliği karşısında işçilerin de birlik olması gerektiğini söyleyen, “Tek bir fabrikada değil, bütün OSB’de, hatta bütün ülkede işçilerin birlik olması lazım. Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası, bu birliğe ihtiyaç duyan işçilerin kurduğu bir sendika. Bürokrat sarı sendikacılara muhtaç olmamak için işçilerin kendi kurduğu, kendi yönettiği sendikası var. Başpınar’daki bütün tekstil ve dokuma işçilerini örgütlenmeye çağırıyoruz. Bu yoksulluğa, bu düzene artık dur diyoruz. Artık birlik olma zamanı” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
EVRENSEL

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending