Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

İran petrol işçileri hakları için grevde

Yayınlandı

on

2 SITE IHK Kopyasi 6 21

Huzistan, Hürmüzgan, Fars ve İsfahan eyaletindeki petrol rafinerilerinde çalışan işçiler maaşlarının ödenmemesi, ücret adaletsizliği ve iş güvenliği konusundaki sorunları gerekçe göstererek grev başlattı.

 

19 Haziran günü Güney İran’da büyük bir işçi grevi başladı. Petrol ve petrokimya şirketlerinden oluşan yaklaşık 90 işyerinde, 40 binden fazla işçi greve girdi. Bu büyük ölçekli işçi grevi, petrol ve gaz endüstrisindeki kötü çalışma koşullarından ve düşük ücretlerden kaynaklanıyor. İşçilerin temel taleplerinden birisi ise taşeron sisteminin kaldırıp kadrolu çalışmaya geçilmesi. İran Emek Haber Ajansı (ILNA) işçilerin yüzde 80’inin güvencesiz koşullarda çalıştığını bildiriyor.  

 

İran’da yayınlanan raporlardan, işçilere verilen asgari ücretin 2.5 milyon tümen, azami maaşın ise yaklaşık 4 milyon tümen olduğu anlaşılıyor. Buna karşın İran Merkez Bankası, 2021 yılında bir kişinin aylık geçimi için gereken maaşın ortalama 10 milyon tümen olduğunu açıkladı. İşçilerin aylık olarak ücret talebi ise 12 milyon tümen. 12 milyon tümen ise yaklaşık 500 dolar değerinde. Temel talepler konusunda ortak hareket etmek gerektiğini hatırlatan Petrol Endüstrileri Taşeron İşçiler Koordinasyon Konseyi, farklı işyerlerinde münferit tekliflerin dayanışmayı bölmesine izin vermeme çağrısı yaptı.

 

Toplumun her kesiminden greve destek

 

Grev yapan işçiler, hükümetin kurduğu “İslami Emek Konseyleri” adlı yapının kendilerini temsil etmediğini, bu konseylerin işçileri denetlemek için kurulduğunu ve patronlara hizmet ettiğini söylüyorlar. Çeşitli kaynaklar, petrokimya işçilerinin grevine şoförler, öğretmenler, doktorlar, avukatlardan da destek geldiğini bildiriyor.

 

ILNA’nın aktardığına göre dün İran Kooperatifler, Çalışma ve Sosyal Refah Bakanlığı’ndan bir delegasyon durumu incelemek üzere Buşehr eyaletinde Asaluye kentine gönderildi. İşçilerin delegasyonla temasa geçerek taleplerinin gerçekleştirilmesini umduklarını aktarıldı. Öte yandan dün Petrol Endüstrileri Taşeron İşçiler Koordinasyon Konseyi adına yapılan açıklamada, grevi sonlandırmak için hükümet tekliflerinin “resmi, yazılı ve kamuoyuna açık” olması gerektiğinin altı çizildi.

 

İnsanca yaşam ve bağımsız örgütlenme talepler arasında

 

İran genelinde, petrol ve petrokimya şirketlerinin ödediği; yaşamı dayanılmaz hale getiren düşük ücretlere karşı greve çıkan işçilerin taleplerinden bir kısmı şöyle:

– Maaşlarda iyileştirme yapılması

– Gecikmiş ödemelerin derhal ödenmesi

– Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş yeri güvenlik standartlarına uyulması

– İşçilerin çalıştıkları yerlerin ailelerinden çok uzakta oluşu ve sıcaklığın 50 santigrat dereceye ulaşması nedeniyle yirmi günlük çalışma için on gün dinlenme hakkı

– Kadrolu işçilerin sözleşmesine benzer bir sözleşme yapılarak tüm taşeron işçilerin doğrudan istihdamı

– İşten atılan tüm işçilerin işe geri alınması

– Sağlık ve eğitim hizmetlerinin ücretsiz hale getirilmesi işçilere ve ailelerine yaşam standartlarına için uygun konutlar sağlanması

– Protesto hakkı ve hükümetten bağımsız örgütler kurma hakkı.

 

(Kaynak: Sol Haber)

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending