Bizimle iletişime geçin

İşçi Hareketi

Fenerbahçe’yi savundu, tazminatsız işten çıkarıldı

Yayınlandı

on

2 SITE Twitter Facebook IHK ASIL 3

Yemek Sepeti işçisi Mikail Kolaç, “İşimden kovmakla kalmadı, tazminat hakkıma da el koydu”

Gazeteci Zeynep Kuray’ın yaptığı röportaja göre;

Yemeksepeti Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın’ın, 2020 yılındaki bir Trabzon-Fenerbahçe maçında Fenerbahçe’yi savunan paylaşımı yüzünden bir çalışanını işten çıkartmadığı yönündeki sosyal medya mesajı bizzat eski Yemeksepeti işçisi Mikail Kolaç tarafından yalanlandı.

ANF’ye konuşan Kolaç, 8 ay boyunca motokurye olarak çalıştığı Yemeksepeti şirketindeki işinden, patron Nevzat Aydın’ın Trabzon-Fenerbahçe maçına ilişkin paylaşımının altına cevap yazdığı için çıkartıldığını söyledi.

Olayın 2020 yılında Trabzon-Fenerbahçe maçına ilişkin Nevzat Aydın’ın tweeti üzerinden başladığını belirten Kolaç, yaşananları şöyle anlattı: “Arkadaşım, ‘Bak senin patronun Fenerbahçe’ye sallıyor’ diye mesaj attı. Ben de koyu Fenerbahçeli olduğum için Trabzonspor’u kast ederek bu mesajın altına, şampiyon olamayacaklarına dair şakayla karışık bir mesaj yazdım. Bunların twitter hesaplarını takip eden elemanlar var herhalde, çünkü bu mesajı yazdığım gecenin sabahı saat 07.00’da peş peşe telefonlar gelmeye başladı. Önce İstanbul bölge şefi, hemen ardından Avrupa yakası şefi, sonra da Bahçelievler ve Bağcılar bölgesine bakan kendi şefim aradı. Derhal mesajımı silmemi ve o gün işe gelmemi istediler. Ertesi gün şefim tekrar aradı ve şubeye gitmemi söyleyerek, ‘Elbiselerini getir, çıkışını vereceğiz büyük ihtimal’ dedi. Şubeye geldiğimde üzerinde tweeter mesajımın olduğu bir kağıt önüme konuldu ve savunma istendi. Verdiğim savunmada, hiç kimseye düşmanlığım olmadığını, Nevzat Aydın nasıl Trabzonspor fanatiği ise, benim de Fenerbahçe fanatiği olduğumu yazdım. Önüme başka bir kağıt uzatarak imzalamamı istediler, ben de okumadan imzaladım. Daha sonra imzaladığım o kağıtta ‘Hiçbir hak talep edemez’ yazdığını öğrendim. Maaşım yattığında bunun farkına vardım. Tazminatımı sorduğumda ise imzaladığım kağıdı referans gösterdiler. Ben de bir şeyle uğraşmadım çünkü zaten arkamda duracak kimse yoktu. Yani işimden kovmakla kalmadı, tazminat ve kıdem haklarıma da el koydu.”

Bugün başka bir firmada yine motokurye olarak çalışan Kolaç, hakları için direnen Yemeksepeti’nde çalışan arkadaşlarını sonuna kadar desteklediğini vurguladı.

Salgının ilk döneminde Yemeksepeti’nde çalışmaya başladığını, o dönem eleman toplamak ve şirketi büyütmek için iyi maaş verildiğini ama sonra bunun değiştiğini belirten Kolaç, “Yemeksepeti bu yıl işçilere çok az zam verdi. Şirket büyümesine rağmen çalışanlara iyileştirme yapılmadı. Şu anda depoda bir eleman her işi yapıyor. Yemek siparişine gittiği gibi depo siparişine de gidiyor, damacana da taşıyor. Ben dönemimde sadece depo işlerine bakıyordum, işim sabitti. Ama şimdi işler zorlaştı. Çok kişi hem maaştan hem de koşullardan şikayet ediyor. O yüzden arkadaşları sonuna kadar destekliyorum. Sonuçta bugün onlara, yarın bize ve aynı işte çalışıp birbirimizi desteklemediğimiz takdirde bir gün tek başımıza kalırız. Zaten kıdem tazminatı vermemek, sigorta yapmamak için işçileri esnaf kurye modeline geçmeye zorluyorlar” diye konuştu.

Okumaya devam et
Yorum için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İşçi Hareketi

Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!

Yayınlandı

on

mess gebze

1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.

2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.

3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.

4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.

5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.

6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir. 

Continue Reading

İşçi Hareketi

Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi

Yayınlandı

on

aluminm

Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.

İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.

İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.

SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ

Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:

Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”

%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil. 

Continue Reading

Açıklama

Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika

Yayınlandı

on

images 13

Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

 

Açıklama şu şekilde:

 

“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.

 

Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.

 

Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.

 

Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!


Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”

 

Continue Reading

Trending