İşçi Hareketi
ETF işçileri fabrika önünde eylemdeydi
İstanbul Tuzla’daki ETF Tekstil işçileri, TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Deriteks Sendikası üyesi işçileri fabrika çıkışı eylem gerçekleştirdi. Fabrika’da sloganlarla yürüş yapan işçiler basın açıklaması yaptı.
Patronun teklifi işçilerin talebinden uzak
Deriteks Sendikası teşkilat sekreteri Ayhan Yanılmaz okuduğu basın açıklamasında ETF Tekstil ile Deriteks Sendikası arasında 2021 yılı başından beri toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğünü belirterek şunları ifade etti:
“İşçilerin beklentilerine uygun bir toplu iş sözleşmesi yapmak istiyoruz. Bu noktada TİS görüşmelerini masada çözebilmek, işçi kardeşlerimizin taleplerini azami ölçüde hayata geçirebilmek için sendikamızın büyük bir çaba içinde olduğunu da belirtmek istiyoruz. Toplu sözleşme görüşmeleri masada başlar ve bir süre bu görüşmeler iki tarafın taleplerini ortaya koyduğu bir uzlaşma arayışı içinde devam eder. Ancak bu görüşmeler bir yerde uyuşmazlığa gittiğinde işçilerin de üretimden gelen güçlerini kullanmaları gündeme gelir. Bugün ETF işyerinde geldiğimiz nokta işverenin toplu sözleşme teklifi ve masadaki yaklaşımının işçilerin beklentilerinden oldukça uzak olduğunu gördük. Hatta bırakalım beklentileri karşılamayı var olan hakların geriye götürecek bir teklif ile önümüze geldiler. Öncelikle şunu söyleyelim; bizim işçilerin haklarını geriye götürecek bir anlaşmaya evet dememizi kimse beklemesin.”
“Kazanılmış hakların kaldırılmasına fırsat vermeyeceğiz”
Açıklamanın devamında ETF patronunun firmanın sıkıntılarını işçinin üzerine yıkmaya çalıştığı anlatılarak anlayışın hep işçiden beklenildiğine dikkat çekti. Yanılmaz şu şekilde devam etti:
“Biz eğer bir işyerinde hakikaten iş yoksa, üretim yoksa orada işçiler adına korkarız. Onların iş güvencelerini korumanın, haklarını hukuklarını koruyabilmenin yollarını ararız. Ancak görülüyor ki bu işyerinin üretimle ilgili, iş yokluğu gibi bir problemi görünmüyor. Makineler çalışmaya devam ediyor. İşçilerden fazla mesai isteniyor. İşveren bu toplu sözleşme sürecinden nasıl kendi çıkarlarımı koruyabilirim diye bakıyor. Yani bize bahsettikleri zararı en az zararla nasıl kapatırızın hesabını yapıyor. Ancak işçinin üzerinden, hele ki kazanılmış haklarını ortadan kaldırarak bunu yapmalarına fırsat vermeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.”
“Çözüm bulunsun”
Son olarak ETF yetkililerine çağrıda bulunarak şunlar ifade edildi:
“Şimdi buradan ETF yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. İşçilerin beklentisi ortadadır. İşçilerin de yaşam koşullarını gözetecek bir teklifle gelmenizi bekliyoruz. Hepimiz bugün ülkedeki hayat pahalılığının geldiği noktayı biliyoruz. Bugün markette sepetin dolmadığını biliyoruz. Açıklanan enflasyonun bile gerçeği yansıtmaktan son derece uzak olduğunu söylemeye de gerek yok. İşçileri daha fazla huzursuz etmenin, yedi aydır bekleyen işçileri daha fazla bekletmenin bir anlamı yoktur. Bir yerde işçinin sıkıntısına, sorununa çözüm üretecek bir yaklaşım içinde olmanızı bekliyoruz.”
Basın açıklaması sonrası işçiler fabrikanın Orhanlı-Tuzla yolunu bir süreliğine kapatarak eylemlerini sürdürdü. Çevredekiler korna sesleri ile eyleme destek verdi.
Eylemde sık sık “zafer direnen emekçinin olacak”, “sözleşme hakkımız engellenemez”, “yılgınlık yok, direniş var”, “sözleşme yoksa üretimde yok” sloganları atıldı.
İşçi Hareketi
Patronların düzeninde işsizlik çözülmez: Her iş yerinde birlik, her iş yerinde sendika!
1. TÜİK’in son açıkladığı verilere göre yıllık işsizlik ayda %0,2 puan artarak %9,1 oldu. Bu oran nüfusumuzun 8 milyon 298’ine denk geliyor. Ancak ülkemizde açıklanan tek işsizlik verisi bu değil. DİSK-AR’ın bu verilere dayanarak yaptığı “geniş tanımlı işsizlik” hesaplaması da var. Bu hesaplamaya göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı yıllık %26,5 ediyor. Bu kategori de hesaplamaya dahil edilince ülkemizdeki işsiz sayısı 10 milyon 453 bin kişi ediyor.
2. Ülkenin her yerindeki emekçilerin çalışma hayatına katılımına yönelik veriler neden böyle farklı farklı? Çünkü devletin kurumu olan TÜİK’i yönetenler, “iş bulma ümidini kesmiş olan” milyonlarca kişilik nüfusu bu hesaplamaya dahil etmiyor. Patronların çıkarlarına hizmet eden TÜİK’e göre ülkemizde bir insanın “işsiz” olarak sayılabilmesi için dahi “iş bulma umudunu kaybetmemiş” olması isteniyor.
3. Patronların “iş bulma umudu”ndan kast ettiği şey açık. İşsizlikle terbiye edilmiş, hakları için örgütlenmeyen bir işçi sınıfı istiyorlar. Toplumun bir kesimi sürekli işsiz kalmalı ki, işi olan işçileri patronlar hizaya getirebilsin. Patronlar istiyorlar ki, işçi uzun çalışma saatlerine alışsın. Sevdiklerine ve kendine biraz zaman ayırabildiğine şükretsin. İşini kaybetmekten korksun ki açlık sınırındaki ücretlere tamah etsin. Bu işçilerin emeğiyle ise büyük şirketler kar etsin.
4. Patron sınıfı, işçilerin çalıştıkları iş yerlerinin sahipleri. İşçilerin ürettikleri çok fazla miktardaki değere el koyarak zenginliklerini elde ediyorlar. Bu değerden işçilere çok küçük bir pay kalıyor. Onlar için en önemli şey en asgari miktarda işçi çalıştırıp, en asgari maaşları verip en azami karları elde etmek. Toplumun refahına katkıda bulunmak için değil, ancak sadece kendi karlarını korumak için milyonlarca insandan oluşan bir işsizler ordusuna ihtiyaçları var. Kapitalist düzen, böyle işliyor işte.
5. Son yıllarda tüm patronlar, bu işsizler ordusunu adeta güvence altına almak için durmaksızın çalışıyor. Tüm ülkeden sendikalaştıkları için işten çıkarılan, sarı sendikadan ayrıldığı için toplu halde işten atılan, sendikasızlıkla birlikte açlık ücretleri dayatılan işçilerin haberlerini alıyoruz. Yüksek enflasyonda alım gücümüzün düşmesini, işçi konfederasyonlarının satılmışlığını fırsat bilen patronlar krizden maksimum kar elde etmek istiyorlar.
6. Patron sınıfının bu saldırganlığına, milyonların işsizlikle burun buruna bırakılmasına karşı emekçilerin tek bir panzehiri var: O da örgütlenmek. Her fabrikada, her atölyede, her iş yerinde birlik kurmak. Sendikalaşmak, sendikal hakları için her türlü imkanı kullanarak mücadele etmek. Tıpkı bu seneki metal TİS’indeki gibi işçi sınıfı, ancak birliğini koruyarak ve örgütlülüğüne güvenerek somut kazanımlar elde edebilir.
İşçi Hareketi
Özçelik-İş Eti Alüminyum patronuyla anlaştı, direniş sona erdi
Eti Alüminyum patronlarının %55’lik zam dayatmasını kabul etmeyen işçiler “%100 zam!” diyerek iş yavaşlatma eylemine başlamıştı.
İşçiler, sefalet dayatan patronların yanı sıra, ücret mücadelesinde yanlarında olmayan yetkili Özçelik-İş sendikası yönetimini de protesto etti. İşçiler, sarı sendikaya yönelik öfkesini Seydişehir’deki Özçelik-İş şubesi önüne de taşıdı.
İş yavaşlatma eylemi yapan işçiler, “açlık sınırında değil insanca geçinecek ücret” diyerek vardiyalar halinde direniş nöbetini sürdürdü.
SARI SENDİKA 1000 LİRA ARTIŞA “EVET” DEDİ
Ancak sarı Özçelik-İş sendikası yöneticileri, patronla masaya oturarak işçileri sattı. Sendika bürokratlarının patronlarla yaptığı görüşme sonucunda işçilere şu mesaj gitti:
Yaptığımız girişimler sonucunda 01.01.2024 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerinizde yüzde 62 oranında artış yapılması konusunda mutabakat sağlanmıştır. Protokole yönelik detaylı bilgiyi Şube Başkanı ve yöneticilerimiz sizlere aktaracaktır”
%100 zam için günler boyu direnişini sürdüren işçiler, anlaşmadan memnun değil.
Açıklama
Mağaza Market-Sen: Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika
Mağaza Market-Sen’in “Düşük Ücret Dayatmasına, Uzun Çalışmaya, Mobbinge Son Vermek İçin Her Markete Sendika!” başlıklı açıklaması sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
Açıklama şu şekilde:
“İşçilerin omuzlarında ekonomik krizin yükü artmaya devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından yeni yılda yeni zamlarda yağmur gibi geldi.
Market patronları yurdun dört bir yanına mağaza açmaya devam ediyor. Marketler büyürken, işçilerin ücretleri daha da düşüyor, hakları daha da tırpanlanıyor. A101, ŞOK, BİM, HAKMAR, HAPPPY CENTER… ve daha fazlası. Tüm cirolarını market işçilerinin fazla mesailerinden ve gasp ettikleri haklarından elde ediyor.
Bu gidişata dur demek için İstanbul başta olmak üzere, birçok yerde HER MARKETE SENDİKA diyoruz. Haklarımız var, sendikamız var. Yalnız değiliz. Patronların ağalık ve kölelik düzenine birlik olarak son verebiliriz.
Sen de şimdi Mağaza Market-Sen’e üye ol!
Haklarımızı patronlardan hep birlikte alalım!”
🛑 Marketler büyürken, ücretlerimiz eriyor, haklarımız gasp ediliyor. Yalnız değiliz. Haklarımız var, sendikamız Mağaza Market-Sen var!
📌Düşük Ücret Dayatmasına
📌Uzun Çalışmaya
📌MobbingeSon vermek için "Her Markete Sendika" ✅
Açıklamamız👇https://t.co/m0wFkDHRVA pic.twitter.com/S786z00K9h
— Mağaza Market-Sen (@MagazaMarketSen) February 5, 2024
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
These ’90s fashion trends are making a comeback in 2017
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The final 6 ‘Game of Thrones’ episodes might feel like a full season
-
Analiz4 ay önce
Bakan Şimşek’i Asgari Ücret İle Yaşamaya Davet Ediyoruz
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
According to Dior Couture, this taboo fashion accessory is back
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
The old and New Edition cast comes together to perform
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Phillies’ Aaron Altherr makes mind-boggling barehanded play
-
Açıklama3 yıl önce
İnşaat-Sen’den Kazakistan’da mahsur kalan işçilerle ilgili açıklama
-
İşçi Hareketi7 yıl önce
Disney’s live-action Aladdin finally finds its stars